Milo Çeviri Fransızca
1,327 parallel translation
Milo Styles Sen bir piçsin. İşte sen busun.
T'es le dernier des salauds
Hiçbir şey bedava değildir Milo.
Rien n'est gratuit, Milo
- Milo.
.
Sana kimin yakışmadığını bir düşün istersen Milo.
Ca m'apprend qui tu juges digne de toi
- Adalet, Milo!
La justice!
Milo, sen misin?
Milo, c'est toi?
- Milo kapıya bakıyor. - Lanet!
- C'est la police!
- Ne dememi istiyorsunuz?
- Je dois dire quoi, Milo? Comment ça?
Kim böyle yaşamak ister ki, Milo gibi bir oburun haricinde?
Qui, à partMilo, peut vivre là-dedans?
Demek ki dinlememişsin. Ofiste. Milo'ya borçlu olduğunu söylemiştin.
Au journal, tu as dit que tu avais une dette envers Milo
Eğlencenin ortasındayız. Güzel zaman geçirmek için Milo'nun fikri.
Les idées amusantes de Milo.
- Milo?
- Ca gaze?
Söylemeliyim ki Milo, bana göre sürüngen mahluklardan hiçbir farkın yok.
A mon avis, t'es la chose la plus ignoble qui ait jamais existé
- Lanet olsun! - Milo, sakin ol bunların hepsi gösterinin bir parçası.
Du calme, c'est du spectacle
Milo?
.
Milo gitti.
Il est parti.
Tanrım, indirin beni! Harikasın Milo!
Descendez-moi de là!
Ne yapıyorsun? Dans et Milo, dans et!
Qu'est-ce que tu fais?
- Kazanmak için yakın olmalısın. - Ben arkaya gidiyorum.
Hé, Milo, Allegra!
Oyunu kazandım mı?
- C'est Milo.
Sorun nedir, Milo?
- Tu as les chocottes, Milo?
Herkes dikkatlice bana bakıyordu. Sen de oradaydın, Seamus... Ve sen de, Milo.
Vous étiez là, Seamus, et vous aussi, Milo.
Daha fazlasını hiçbirimiz, bilmiyoruz, öyle değil mi? Ve bizim Milo, sanki kutsal savaş ilan etmiş gibi hareket ediyor.
Et Milo fait comme si une guerre sainte avait été déclarée.
Benim, Milo.
C'est moi, Milo.
Milo, yağmuru sevmediğini söylerdin.
Milo, tu as dit ne pas aimer la pluie.
Şeyh, bu hoş yaratık için 60 vermeye hazırlanıyor.
Milo propose soixante ducats pour cette créature de rêve.
- Milo ve Teddie'yi yanıma alınca, önümüzdeki bütün kapılar açılacak. Çok para kazanacağız.
J'ai n'ai eu qu'à dire "Milo et Teddy", et les portefeuille étaient béants... comme si... ils avaient hâte de débourser.
Milo, ben Gary Winston.
Allô? Milo, ici Gary Winston.
- Biz de oraya gidemeyiz.
Non. Milo, on ne peut pas aller là-bas.
Biz farklı bir iş kolundayız, Milo.
On est dans un business où la concurrence est acharnée.
- Biliyorum, ona göre biz çok program yazdık ve bunları... satmak için insanları zorluyoruz, vesaire vesaire.
Milo, je sais. Il pense que qu'on fait trop de clonage de logiciels, que nous imposons nos versions inférieures... patati, patata... ad infinitum.
Gelecek bize sınırsız imkanlar vaat ediyor, Milo.
L'avenir détient d'innombrables possibilités Milo.
Milo, bu Bay Burton... - Adalet Bakanlığı.
Milo, c'est M.Barton du...
Biliyor musun Milo, bu senin için büyük bir dezavantaj olabilir.
Tu sais Milo, on est défavorisés par rapport à NURV.
Dinleyin, kulaklarınızı açın.
Votre attention s'il vous plaît. C'est Milo.
Bu Milo, Milo bunlar da herkes.
Milo, voici tout le monde.
Milo? Küçük bir tavsiye.
Salut Milo.
- Merhaba Milo, ben Gary.
Salut Milo. Je m'appelle Gary.
Milo ise, çevrim adaptöründe çalışıyor.
Milo travaille... sur un élément important :
Milo! Rosie.
.
Milo.
.
Milo ve Janine mi?
Pour Milo et Janine?
Bunu sadece Milo'yu korumak için söylüyorsun.
Tu dis ça pour sauver Milo
Doğu Yakasında Charlotte'un sevdiği türde bir barda Buzlu Çay Prensesi. Beyaz Atlı Prensini aramaya başladı.
Milo, mon chéri, range tes camions pour maman.
Maltar Şeyhi 20 veriyor.
Milo de Malte en propose vingt.
Milo ne düşünüyorsun?
Milo, qu'est-ce que tu en penses?
- Çok üzüldüm, Milo.
Désolé Milo.
Bütün gün boş yer yok. - Milo?
Milo?
Sen milyar dolarla ne yapardın, Milo?
Qu'est-ce que tu ferais avec un milliard Milo?
Merhaba, Milo.
Ne crains rien Milo.
Ve bu Milo.
C'est Milo.