English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Misiniz

Misiniz Çeviri Fransızca

57,843 parallel translation
Müsait misiniz?
Vous avez un moment?
- Durun yardım edeyim. - Eder misiniz?
Laissez-moi vous aider.
- Bize katılmak ister misiniz?
- Tu veux t'asseoir avec nous?
Onlarla dans edebilir misiniz?
Mais pouvez-vous danser avec elles?
İyi misiniz?
Ça va?
Ayağa kalkabilir misiniz?
Vous pouvez vous lever?
Evet! Yani, arkamda misiniz? Yoksa yanimda mi?
Vous allez rester derrière moi ou vous allez vous placer à mes côtés, comme mon pote Dale?
Portatif karyola ister misiniz?
Vous voulez un lit d'appoint?
- İyi eğlenceler beyler. - Bir şey daha. Eddie George hangi odada söyler misiniz lütfen?
Pourriez-vous me donner le numéro de chambre d'Eddie George?
Yeniden yapmamı ister misiniz?
Je la refais?
- Siz sendika temsilcisi misiniz?
- Vous êtes du syndicat?
Bak, Hepinizin ayrı yaradılışta olduğunuzu biliyorum ancak kan dökülmesini önlemek için anlaşabilir misiniz?
- Écoute, je sais que ça ne te ressemble pas, mais pourrais-tu éviter de faire un carnage?
Biraz yardım edebilir misiniz?
Je peux avoir un coup de main?
Ajan Simmons, soruyu tekrar etmemi ister misiniz?
Agent Simmons, voulez-vous que je répète la question?
Görevin detayları konusunda daha açık olabilir misiniz?
Pouvez-vous être plus précis sur les détails de cette mission?
- Sökmeme yardım eder misiniz?
Pouvez-vous le détruire? Bien sûr.
- Evet. - İyi misiniz?
- Ça va?
Direktör Mace, şu an burada olan şeylerle ilgili dedikodulara bir açıklık getirebilir misiniz?
Directeur Mace, pouvez-vous nous éclaircir sur ce qui est en train de se passer?
Eli'ın içerde olduğuna emin misiniz?
Vous êtes sûr qu'Eli est à l'intérieur?
Yani, siyah kostümlü olanlar sizler misiniz?
Vous êtes les individus en combinaisons noires?
İyi misiniz?
Vous allez bien?
Biraz öz geçmişinizden, yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Parlez-nous de vous, des études que vous avez faites.
Sıcaklığın yüzde bir veya binde bir oranında artması için bütün sanayileşmeden, bize getirdiği iş veriminden ve bunun son 100 yılda kurtardığı hayatlardan vazgeçer misiniz?
Renonceriez-vous à l'industrialisation et à la productivité qu'elle nous a apportée depuis un siècle juste pour que la température n'augmente pas?
Harekete geçmezsek dünyanın nasıl bir yer olacağı hakkında bir örnek verebilir misiniz?
Donnez-moi une idée du monde tel qu'il serait si on ne fait rien.
Parayı gösterecek misiniz?
Tu me montres le fric?
Bayan Rhodes, Bay Shore, benimle gelir misiniz?
Ce n'est rien. Mlle Rhodes, M. Shore, pouvez-vous me suivre?
Bir saniye müsaade eder misiniz?
Vous m'excusez un instant?
Öyleysem evlilikten bahsetmekten vazgeçecek misiniz?
Si je l'étais, vous arrêteriez de parler de mariage?
Ne kadar ertelerseniz o kadar az para alacaginizin farkinda misiniz?
Vous savez que plus vous attendez, moins vous gagnerez?
Biraz zaman verir misiniz, lütfen?
Puis-je prendre un instant, je vous prie?
Bir dinler misiniz?
Vous permettez?
- Emin misiniz?
- C'est une bonne idée?
Daha net konuşabilir misiniz?
Pouvez-vous être plus précis? Pas vraiment.
Onunla konuşmak ister misiniz?
Voulez-vous lui parler?
Öldürecek misiniz?
Me tuer?
Aktirist misiniz?
Vous êtes actrice?
İleri gittiğim için özür dilerim ama... konuğum olarak gelmek ister misiniz?
Pardonnez-moi d'être aussi direct, mais viendriez-vous comme mon invitée?
Siz iyi misiniz?
Vous allez bien?
Hadi ya, fizikçi misiniz?
Vraiment? Vous êtes physicien?
Bize biraz anlatabilir misiniz?
Pouvez vous nous nous en dire plus la dessus?
Müsait misiniz?
J'appelle au mauvais moment?
Emin misiniz?
Vous êtes sûr?
Hamburger ve patates yemeyecek misiniz?
Tu vas pas manger l'hamburger avec les frites?
Papa'yla yüz yüze bir ayine katılmak ister misiniz dedik.
Est-ce qu'ils aimeraient assister à un sermon du pape en face.
Papa Hazretleri, iyi misiniz?
Votre Sainteté, vous vous sentez mal? Non, non.
- Doktordan emin misiniz?
Vous êtes sûr que vous ne voulez pas que j'appelle un docteur? Ça va beaucoup mieux à présent.
Bana su getirebilir misiniz lütfen?
Bonjour, pourriez-vous m'apporter de l'eau?
İyi misiniz?
Tes hommes vont bien?
Nathanson'ı gönderemez misiniz?
Vous ne pouvez pas simplement envoyer Nathanson?
Bak Elmastan bir tabure ister misiniz Prenses?
Vous voulez un tabouret en diamant, Princesse?
Bana bakabilir misiniz, millet?
Votre attention, s'il vous plait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]