Mix Çeviri Fransızca
307 parallel translation
Matine çocuğu günlerimden beri grup işlerinde yer almamıştım Tom Mix ile Bijou tiyatrosu için araçla dolaşmıştım.
Comme dans les feuilletons de Tom Mix, au Ciné-Bijou.
Thomas Mix adını kullanacağım.
Je vais m'appeler Thomas Mix.
"Bay Mix" adı iyi mi?
Ça vous plaît ce nom, M. Mix?
C.I.A.'in korumasındasın, Mix efendi.
Vous êtes sous la tutelle de la C.I.A., maître brasseur Mix.
Tabii overdub ve mix yapardı.
Enregistré plusieurs fois.
Diğer bir New Yorklu da Leonard Zelig... herkesin favori kovboyu... Tommiks'in taklidini yapıyor.
Un autre New Yorker, Leonard Zelig... qu'on voit ici en train de faire le clown... avec le cow-boy chouchou de tous, Tom Mix.
Bu yüzden, Sean ve çocuklar ona "Miyav Mix" diyorlar başı bir kedi başına benzediği için.
Sean l'appelle Miaou : Elle ressemble à un chat.
Cenazesinde tabutunu taşıyanlar arasında ilk kovboy filmlerinin yıldızları William S. Hart ve Tom Mix de vardı.
Parmi les porteurs du cercueil se trouvaient... les célèbres acteurs des tous premiers westerns, William S. Hart et Tom Mix.
Tom Mix ağladı.
Tom Mix sanglotait.
- Rob beni dinle. Ham kurguyu dün akşam izledim ve miks hala çok düşük.
Rob, le niveau du mix est beaucoup trop bas.
Beni bu işlere nasıl karıştırırsın?
Je ne peux pas croire que tu me as dans le mix avec cet imbécile.
Tavuk istiyorum, Ciğer istiyorum.
Je veux du poulet et du foie Miaou-mix.
Meow Mix, Meow Mix, Lütfen getirin.
Miaou-mix livre à domicile.
Bill ve Ted bir arada, Cheech ve Chong gibi.
Tu sais, Ils sont comme un mix de Bill Ted... et Cheech Chong!
Bence Rosencratz ve Guildenstern ile Vladimir ve Estragon'un karışımı gibi.
Ouais. J'aime bien les comparer... à un mix Rosencrantz Guildenstern de Vladimir Estragon.
- Meox Mix'de.
- Au Meow Mix.
Tom Mix'e * bak.
Regarde Tom Mix.
Jennifer Qulick, Randy Knotson ve Thomas Nicks.
Jennifer Guilick, Randy Notsam, Thomas Mix.
55 sentlik kedi maması kuponu.
Un bon de réduction pour du Miaou Mix.
Az önce bir Mix Master sattım. Bu harika Red.
J'ai vendu un Mix Master!
Merhaba Kitty... tahmin et bakalım Mix Master'ı kim sattı?
Kitty? Devine qui a vendu un Mix Master?
- Chex Mix teklif ettim.
- Je t'ai offert un snack.
- Chex Mix'den bahsetmiyorum.
- Je parle pas de bouffe.
- Chex Mix'in içinden yerfıstıklarını ayırıp yemeyi sevdiğini biliyor muydun?
Sais-tu qu'il enlève la peau des olives? - C'est vrai? - Oui.
Harika bir mal, Stewie.
Super mix, Stewie.
"The One with Unagi / The One with Mix Tape"
Celui qui avait l'UNAGI
Ne biliyorlarki? Eve kedi maması götürmek için çok çalışıyorum.
Travail dur, gagner Miaou-Mix.
Then I spent Saturday and Sunday making you this great l've-been-desperately-trying - to-tell-you-that l'm-madly-in-love-with-you mix tape for your birthday.
Puis j'ai passé tout mon week-end à composer cette sublime... "déclaration désespérée à Janey" qui te crie... L'amour fou que j'ai pour toi...
A mix tape?
Une compil?
Karşımda DJ Jam var. Saat yedi oldu.
DJ Jam est avec moi pour le mix de 7h.
Seni son gördüğümde eğer senin kızın olmuş olsaydım çok iyi olacağını ve bana Josh Wink'in Higher State of Consciousness'i boyunca sarılacağını söyledin.
Sympa. La dernière fois qu'on s'est vu, t'as dit que t'aurais aimé que je sois ton père et tu m'as serré dans tes bras pendant tout la durée du mix Acid Funk de Higher State of Consciousness de John Wink.
Dostum, daha önce hiç duymadığın gibi döndürürüm.
- Mon pote, je fais des mix jamais entendus.
Dünyaca ünlü içeceklerinden hazırlar mısın?
Pourquoi tu me ferais pas un mix de tes célèbres milk-shakes?
İyi çalışmalar.
Bon mix.
Baba ve Bay Karışık Kaset.
Papa et Sir Mix A Lot.
Bugün cumartesi gecesi. Hiç randevum yok ve iki litrelik kolam ve Rush şarkıları kasetim yanımda.
C'est samedi soir, aucun rendez-vous, une bouteille de Shasta... et mon mix "A toute bombe".
Bu özel bir bayram.
Moi, c'est Mix-Master Festus.
- Neydi o zaman? - Mix.
- Il était quoi?
Bölüm 53, "The Mine Shaft Mix-up".
Épisode 53, "Triste mine au puits de mine".
Bir düzine kadar çikolatalı şeker ve bir parça kek 2 paket altılı bira, biraz hamburger içi ve dört şişe burbon.
On a pris une douzaine de caramels. Du Bridge Mix... douze bières, du Hamburger Helper et quatre bouteilles de bourbon.
En son Talon CD'si.
Le dernier mix du Talon.
Krema? Mocha Mix?
Un peu de moka?
Bir müzik mağazasında part-time çalışıyorum. Full-time da öğrenciyim. Ve mix-master olarak da dinleniyorum.
Eh bien, je fais des études ergonomiques à la cafétéria... je travaille à mi-temps dans un magasin audio, plein-temps comme étudiant... et le reste du temps, je suis un maître du mixage.
- Mix-master da ne?
- Qu'est-ce qu'un maître du mixage?
Bu da onun mixi.
Ce mix est de lui.
"Cole'un Uçuk Karışığı, Bölüm 5"?
"Cole's Extreme Mix, Volume 5"? C'est quoi cette merde?
Deli gibi mix yapıyorum ama bir şey duymuyorum.
Putain, je mixais mais j'entendais rien.
Hayır, bu mix cihazının üzerinde debelenen sarhoş bir maymun.
Ou un babouin bourré bavant sur la table de mixage?
Mikail Mix-il-plik.
Mikail Mix-il-plik.
Son miksteki sesi arttırmayacaklarmış.
Ils touchent pas au mix.
- Mix-a...
- Mix...