English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Mola

Mola Çeviri Fransızca

3,216 parallel translation
Beni dinleyin! Programda olmayan bir mola vereceğiz.
Écoutez, on va faire un arrêt imprévu.
Değişir. Ne zaman mola veriyorsun?
Ah, ça dépend vous descendez bientôt
- Mola verebilir miyiz?
- On fait une pause?
Gördün mü beni? Biraz mola versem iyi olacak.
Vous voyez, moi... j'aime me détendre de temps en temps.
Bekle Neden 5 dakika mola vermiyoruz?
Pourquoi vous prenez pas une pause?
Ve sadece ıvır-zıvır için mola veriyorlar.
Et ils ne s'arrêtent que pour manger.
Ben de mola versem iyi olur.
Attendez.
Tamam beyler, size mola aldirmami istemiyorsunuz, degil mi?
Les gamins, vous ne voudriez pas que je vous envoie au piquet, hein?
Tamam beyler, size mola aldırmamı istemiyorsunuz, değil mi?
Dois-je m'en mêler?
Bayanlar, biraz mola verseniz iyi olur.
Vous avez l'air d'avoir besoin d'un peu de repos.
Stefan mola verdi.
Stefan n'est pas disponible.
Ben çocukken Lenny, Saratoga Hipodromu'na giderken orada mola vermişti.
{ \ pos ( 192,210 ) } Quand j'étais gamin, Lenny s'y arrêtait en allant à la course de Saratoga.
Çocuklar, neden biraz mola vermiyorsunuz?
Messieurs, si vous faisiez une pause?
Hayır, hayır, hayır. Mola daha bitmedi.
Non, ta pause n'est pas finie.
Biraz mola versem iyi olacak.
Je tiens à faire une pause maintenant et puis
- Bekle. Mola ver biraz.
Temps mort.
- Mola verebilir miyiz?
- On arrête un peu?
Market alışverişine ve şaplak yemeye bir mola verin.
Prend une pause en passant à l'épicerie et en faisant du shopping.
- Kısa bir mola vermem gerekiyordu da.
- Que s'est-il passé?
Mola bitti!
La pause est finie.
Mola mı verdiniz siz?
Nous faisons une pause ici?
Mola hoca!
Temps mort, arbitre!
Mola!
Temps mort!
Mola, Blue!
- Temps mort. Blue.
Annesi bir mola sırasında Paris'te doğum yapmış, hepsi bu.
Sa mère a fait une escale à Paris, c'est tout.
Ayrılmadan önce,... bu taraftakinde bir mola verin!
Avant de partir, occupez-vous de celle-là.
Mola.
Pause!
Mola.
Pau..
Mola.
Temps mort.
Daha kaç kez'mola'diyeceksin?
Et combien de temps morts as-tu besoin?
Son zamanlarda onunla epey vakit geçirdim sanırım biraz mola vermenin zamanı geldi.
Je l'ai beaucoup vue ces derniers temps et... je crois qu'il est temps qu'on fasse un break.
Mola verdik.
Je fais une pause.
Burada piknik için mola verdiler ki onlar buna öğle yemeği diyor.
Il ont pris un pique-nique dans ce pré qu'ils ont nommé déjeuner.
Mola vermek ve bir şeyler yemek istiyorum dostum.
Je suis arrivé à prendre la fuite et je veux à manger.
Bir buçuk ay kadar önce telefonda konuşurken duydum. Aynı mola yerindeydik.
Je l'ai entendu au téléphone il y a un mois et demi ; nous étions sur la même aire de repos.
Eminim ki annen de şu an biraz mola vermeye hazırdır ha?
Ta mère a sûrement besoin d'une pause.
Kavşak mı? Mola yerinde mi?
A la station de Knustford?
Bakar mısın, normal boyutlu insan? O özür dileyene kadar mola veriyorum.
- Excusez-moi, gens de taille normale, je serais en pause jusqu'à ce qu'il s'excuse.
- Dorneget mola ver biraz.
Dorneget, prenez cinq minutes.
Tamam, on dakikalık mola lütfen.
Dix minutes de pause.
Gün içerisinde mola vermeye son.
Pour arrêter de vous faire transpirer!
Çok aceleniz yoksa belki Lucerne'de mola verip fondü yiyebiliriz.
Si on n'est pas trop pressés, on pourrait peut-être s'arrêter à Lucerne pour savourer une fondue.
Mola zamanım gelmiş.
C'est mon heure de pause.
Teori ve makinelerden ibaretti. Tek bir yoldaydım sürekli... Tıpkı "mola verelim, lütfen" demişim gibiydi.
C'était que des théories et des machines, j'étais sur une voie sans issue, je me suis dit :
Evet. Geçici bir mola.
Ouais, mais c'est temporaire.
Carl! Üste ulaştığımızda mola veririz, tamam mı?
- On fera une pause quand on sera au-dessus.
Ufak bir mola aldım.
De faire une pause.
Pardon, mola.
Pardon.
Ne demek mola?
Une pause?
Daha mola zamanı gelmedi.
C'est pas encore l'heure de la pause.
Mola verelim biraz.
Je dois souffler un peu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]