Mortimer Çeviri Fransızca
310 parallel translation
- Siz mi, Leeds'li Sör Mortimer?
Vous, Mortimer de Leeds?
Yahudi finans danışmanı ve Amerika Başkanı'nın arkadaşı olan Bernard Baruch,... akıllı Amerika vatandaşı kisvesi altında.
Le banquier juif Felix Warburg Le banquier juif Mortimer Schiff.
- Bu Mortimer Brewster değil mi?
N'est-ce pas Mortimer Brewster?
- "Peki Mortimer" da ne demek?
"Oui, Mortimer"!
Rahip Harper, umarım Mortimer'ın tiyatro eleştirmeni olması... ve kızınızı oyunlara götürmesi sizi rahatsız etmiyordur.
Pasteur Harper, ne condamnez pas Mortimer... parce qu'il est critique dramatique... et emmène votre fille au théâtre.
Mortimer'a kızmamalıyız.
Excusez Mortimer.
Mortimer, Teddy için bütün işlemleri halletti. Biz öldükten sonra Mutluluklar Vadisi Sanatoryumu'na gidecek.
Mortimer a fait le nécessaire pour l'envoyer à l'asile de Val Joyeux... après notre mort.
Onun için endişelenmemize gerek yok. Mortimer ve Elaine için yaptığımız planları bozamaz.
Il ne gênera pas nos plans pour Mortimer et Elaine.
Tanrı aşkına! Ama Mortimer, dışarıda herkesin gözünün önünde olur mu?
On peut nous voir, ici.
Ama Mortimer, benim kafamı da beğeniyorsun, değil mi?
Il faudra aussi m'aimer pour mon esprit!
Ben Mortimer Brewster. Gülleri Bayan Brewster'a gönderdiniz mi?
Avez-vous envoyé ces roses à Mme Brewster?
Tamam Mortimer. Bu konuyu unut gitsin. Oradaki beyi gördüğünü unut.
Oublie que tu as vu ce monsieur.
Mortimer, bu kadar meraklı olma.
Oh, Mortimer, ne sois pas si curieux.
Tamam Mortimer, artık her şeyi bildiğine göre tüm bunları unut.
Tu sais tout, maintenant n'y pense plus.
Hadi ama Mortimer, bu kadar sabırsız olma.
Ne t'impatiente pas.
Mortimer, kendine gel.
Du calme, Mortimer.
Mortimer'ın nesi var bugün?
Qu'a donc Mortimer aujourd'hui?
Ben Mortimer Brewster.
Ici, Mortimer Brewster.
Lütfen gider misin? Neler oluyor burada? Ne yapacağımı bilmiyorum!
Mortimer, que se passe-t-il ici?
Mortimer bugün pek kendinde değil.
Mortimer n'est pas dans son état normal aujourd'hui.
Mortimer'la ilgili bir şey mi söylüyordun?
Tu y comprends quelque chose?
Abby! Eğer Mortimer da ayine katılacaksa bir tane daha ilahi kitabı gerekecek.
Il faudra un livre de cantiques pour Mortimer.
Mortimer'a eve söz verdik.
Nous avons promis de ne laisser entrer personne.
Burada ne arıyorsun? Kocam Mortimer'ı görmeye geldim.
Je viens chercher mon mari, Mortimer.
Arabayla gelenin Mortimer olduğunu sandım. Ama anlaşılan senmişsin.
J'ai cru voir Mortimer arriver, mais ce devait être vous.
- Eve döndüm Mortimer.
Je suis revenu chez nous, Mortimer.
Eve döndüm Mortimer.
Je suis revenu chez nous.
"Eve döndüm Mortimer" dedi. Bakın, konuşuyor!
"Je suis revenu chez nous".
Evet, konuşuyorum.
Oui, je parle, Mortimer.
Mortimer, küçükken sana yaptıklarımı unuttun mu?
Mortimer, as-tu oublié comment je te traitais?
Hatırladığına sevindim Mortimer.
Ravi que tu te rappelles.
Mortimer, bana emir verip duran insanlara ne yaptığımı bilirsin.
Tu sais ce que je fais quand on me donne des ordres?
Seninle görüşeceğiz Mortimer, biraz sonra.
Je vais m'occuper de toi, Mortimer. Ne t'en fais pas.
Ben Mortimer Brewster.
Mortimer Brewster.
Söyleyeceklerim seni ilgilendiriyor Mortimer, burada kalmaya karar verdik.
Vois-tu, Mortimer, j'ai décidé de rester.
Benim çok ilginç bir hayatım oldu.
J'ai eu une curieuse existence, Mortimer.
Bu yeğenimiz Mortimer.
Notre neveu, Mortimer.
Yoksa siz yazar ve tiyatro eleştirmeni Mortimer Brewster mısınız?
Etes-vous Mortimer Brewster, le critique?
Önümüzdeki tek engel Mortimer.
Seul Mortimer nous gêne.
Zaten Mortimer'ı hiçbir zaman sevmedim.
Je ne l'ai jamais aimé!
Aşağıda Mortimer'ın bir arkadaşı onu bekliyor.
Un ami de Mortimer l'attend déjà en bas.
Hem o Mortimer'ın arkadaşı falan değil.
Ce n'est pas un ami de Mortimer.
Mortimer, nereye kayboldun? Bazı kâğıtları imzalatmam gerekiyordu.
J'ai fait signer les papiers.
Yahudi banker Mortimer Schiff.
Herbert Lehman, gouverneur juif de l'Etat de New York.
- Üçüncü sınıf, ucuz. Kukla Mortimer Snerd.
- Cul-cul la praline.
Mortimer Brewster.
Plus haut.
Ben Mortimer Brewster.
Je suis Mortimer Brewster.
- Hayır Mortimer. - Bana "Hayır Mortimer" da deme!
Pas de : "Non, Mortimer"!
"Yine o bakış Mortimer!" Buna alışsan iyi olur.
Il faut vous y habituer.
Giden Mortimer'dı.
C'était Mortimer.
- Mortimer'ın arkadaşı mı? - Ayaklarından tut doktor.
Prends les pieds, Docteur.