English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Moses

Moses Çeviri Fransızca

436 parallel translation
Ressam Anna Mary Moses'a benzedin.
Tu es à peindre! - Oui?
Tamam. "Go Down, Moses" dan alalım.
Recommençons, hein?
İspanyol topraklarına gideceğiz. Cennetten bir köşe olan Texas'ta her zaman birlikte yaşayacağız.
Nous allons sur ces terres fertiles oû Moses Austin a obtenu un territoire pour les Américains vaillants.
Easy Moses'ın üstünde kalırsan, senin koyun çobanı olmadığını anlarlar.
Reste en selle et ils sauront qu'ils n'ont pas affaire à un berger.
Tablolarım, artık Büyükanne Moses ve Salvador Dali arasındaki kötü bir bağ gibi.
Cette fois, elles étaient à mi-chemin entre Grandma Moses et Dali.
- Büyükanne Moses gibi.
- Grand-mère Moses.
Büyükanne Moses amatör bir ressam değildi.
Grand-mère Moses n'était pas un peintre du dimanche.
Yumurtalar taze olsun, Moses Brown.
Assure-toi d'avoir des oeufs frais, Moses Brown.
- Moses Brown.
- Moses Brown.
- Yaşlı Mose.
- Le vieux Moses.
Bay Morgan mı?
Je suis M. Moses Pray.
Adım Moses Pray, Kansas İncil Şirketi.
Société de Ia bible du Kansas.
Moses ; viskiyi bu sefer nereye sakladın
Moses! Où as-tu planqué le whisky?
Çok sık kiralamadığını söylüyor.
Moses l'a nettoyé!
Atınız için.
Moses! Et pourquoi?
Dünyadaki en iyi Moses. Evet efendim.
L'homme d'affaires!
Beni kazıklamaya çalışıyordun, ve Moses de seni. Üzgünüm. Buna memnun oldum, fakat bu...
Tu voulais me rouler et Moses en faisait autant avec toi!
Atımı satmaya kalkışmadan önce benimle konuşman gerektiğini düşünmedin mi?
Tout le monde le sait. En ville. Avant de voir Moses.
Ama önce Moses'in atı alıp alamayacağını anlamak istedim.
Bien sûr.
Eğer ben, sabahta kiliseye gitmesem.
Vas-y avant. Prends Old Dollar pour aller chez Sweeney. Moses est prévenu.
Büyükanne gibi bir kadındır.
Un peu comme "Grandma Moses".
Moses nerede?
Où est Moses?
Memur Moses Hightower... ve Carey Mahoney.
Les agents de police Moses Hightower et Carey Mahoney.
Bu Jil, ve bu Alexis, bu Moses, bu Jordan ve bu da Chrystal.
Voici Jill et voici Alexis. Et puis Moses, Jordan et Kristal.
Büyükanne Moses arkada Jack üzerinde çalışıyor, cam temizleyici.
Grand-mère est aux W.-C. Avec le laveur de carreaux.
Benim adım Moses.
Je suis le père...
Moses mi?
Curren.
Senin her zaman acelen var Moses.
On est pressés tous les deux.
Bir şeyi hiç anlamıyorum Moses bir mektubun Queenstown'dan Maseru'ya gitmesi dört gün sürüyor.
Remplissez ce formulaire. Je ne comprendrai jamais pourquoi il faut 4 jours à une lettre pour aller de Queenstown à Maseru.
Bu polisin adı Çavuş Moses Hightower.
J'ai nommé le sergent Moses Hightower.
Ben bir tane tanıyorum. Kayın biraderim Moses.
J'en ai un, mon beau-frêre Moïse.
Kayın biraderin Moses mı?
- Ton beau-frêre Moïse?
Moses Gölünde amcasıyla kalıyordu ta ki...
Il habitait chez son oncle au lac Moses en attendant...
Birkaç sene önce, Indiana, Moses Lake yakınlarında yaşandı.
C'était il y a quelques années, à Moses Lake, dans l'Indiana.
Ama Moses vasıflı metal işçisidir.
Mais Moïse est un... ouvrier en métaux, qualifié.
Moses, ona kartını ver.
Donnez-lui votre carte.
İhtiyar Moses'ın her şeyi bildiğinden kuşkulanıyorum en azından Hudsucker'ı ilgilendiriyorsa.
Old Moses connaît à peu près tout, du moins si ça concerne Hudsucker.
Bu ihtiyar Moses'in tarzı değildir.
C'est pas le genre d'Old Moses.
Bu başta ihtiyar Moses'ı da şaşırttı.
Ca a même étonné Old Moses au début.
Archie Moses beni patronuyla tanıştıracak.
Archie Moses va me présenter ce type.
Moses yarın beni ona götürecek.
Moses me le présente demain.
Bu adama güvenir misin Moses?
Tu lui fais confiance?
Moses'a güvenirim.
J'ai confiance en Moses.
Archie Moses, seni tutukluyorum.
Archie Moses, tu es en état d'arrestation.
Çok güzel madam. Moses arabasından zor ayrıldı.
Tout à fait bien!
♪ Gallopin'in üzerinde. ♪ Moses?
Mais son cheval continue à galoper...
Mezardan gelen bir sesle, iş yapmaya cesaret eder miydiniz?
Moses?
Bu çok para Moses. Kimim var?
100 $!
Senin şu kağıtlara bir bakalım Moses.
D'après la météo, il va encore pleuvoir.
Tamamdır Moses. Aradığım adammış.
Que s'est-il passé?
Kayınbiraderin Moses demek?
C'est hors de question.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]