English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Mumlar

Mumlar Çeviri Fransızca

1,183 parallel translation
Masaya gel. Çocuklar mumlarını üfleyecekler.
Viens, les enfants soufflent les bougies.
Bay Brewster erkekler için kozmetik mumlarıyla ünlüdür.
M. Brewster est connu pour sa cire pour messieurs.
Bobby şimdi pastasındaki mumları üfleyecekti.
Bobby allait souffler ses bougies.
Tüm mumlar sönerse, neredeyiz, nasıl bileceğiz?
Comment on s'oriente si elles s'éteignent?
Ganj'daki Cenaze Mumları Varanasi, HİNDİSTAN
Bougies funéraires sur le Gange Varanasi, INDE
Bu pasta patlamak üzere, mumları üflesen iyi olacak.
Ce gâteau va exploser si tu ne souffles pas les bougies.
Mumlar, şampanya...
Bougies, champagne...
Mumları yakmam gerekiyor.
Je vais allumer des bougies.
Mumlar şemsiyelerin altında Japon feneri gibi görünür.
Les chandelles sous les parapluies. On dirait des lanternes japonaises.
Limuzin kapıdan girer, göstericilerin yanından... mum tutan göstericilerin. Mumlar şemsiyelerin altında Japon feneri gibi titremektedir.
Une limousine traverse le portail, dépasse le groupe des manifestants qui tiennent des chandelles qui brillent sous les parapluies.
Akşam oldu, Mumları yakalım!
La nuit tombe, allumez les bougies.
Bütün o mumlar ne için?
Alors, pourquoi toutes ces chandelles?
Şarap, mumlar, yemek.
Vin... dîner aux chandelles...
- Nice yıllara Barney. Mumları söndür baba.
Souffle-les papa.
Bu mumlar neden?
Les bougies, c'est pour quoi?
Şık bir intihar planladı. Çiçekler, mumlar.
Alors elle a planifié un suicide prodigieux.
Peki üzerinde mesajlar olan kalpli mumlar ne zaman ortaya çıktı?
Notre musée de couverts coloniaux. - C'est vrai?
Mumlarını üfle sonra da hediyeni aç.
Souffle les bougies et tu pourras ouvrir ton cadeau.
Anlamı... Mum, yeni mumları yakar.
" Les bougies allument les bougies.
Mumlar ölür... ama sen hala onlarla bir diğerini yakabilirsin.
" une bougie qui meurt, une autre est allumée.
Mumlar yanar ve ölür.
"Bougies qui allument et qui meurent." C'est très beau.
Şarap, mumlar...
Vin, bougies...
Neden mumları yak mıyorsun? Bu iyi olur. - Orospu!
Vous pourriez allumer les bougies?
Khedija, boş ver şu mumları. Masa örtüsünü ser.
Khédija, laisse les bougies, mets les nappes maintenant.
Söndür mumları! Sana lanet mumları söndür dedim!
Venez, vous pouvez voir le bébé à présent.
Bu sefer, mumları söndürebilirsin.
Tout cela est très bizarre. George ne l'a pas encore vue nue.
Bunlar kor'tova mumları.
Voici les cierges de kor'tova.
Mihrabın kenarında gördüğüm ilk şey, kırmızı bardak içindeki küçük mumlar oldu. Parkta hava rüzgarlı olduğunda malı eritmek için kullandıklarımız gibi.
Le premier truc que je vois, a droite, coté autel, c'est ces petites bougies dans des machins de verre rouge qu'on prenait pour "chauffer" quand il y avait du vent.
- Mumlar üflenene kadar bekle!
Attends qu'on ait soufflé les bougies!
Gidip mumları alalım.
Cherchons des bougies.
Üstüne çok güzel bir örtü konulmuş bir de mumlar ve tepsiler, tepsiler dolusu güzel yiyecekler.
Avec cette belle nappe... ces bougies... et ces plateaux chargés de bonnes choses.
Mumlarını söndürmek istemiyor musun?
Mais toi, bien sûr.
Anne, git de mumlarını söndür.
- Non, c'est elle!
Şimdi pastadaki mumları üfleyecekmişsin gibi yapmanı istiyorum.
Bien. Maintenant, fais semblant... de souffler des bougies sur un gâteau.
Gecenin mumları söndü ve şen sabah ayak uçlarında durmakta, sisli dağ tepelerinde. "
Les chandelles se sont éteintes... et l'aube pointe délicatement sur les sommets embrumés. "
Gecenin mumları söndü ve şen sabah ayak uçlarında durmakta, sisli dağ tepelerinde. "
On devrait être à l'hôpital! - Tu devais dormir. - De la considération maintenant?
Tamam. Pencereler temiz. Mumlar yanıyor.
Les fenêtres sont propres, les bougies allumées... ma ceinture trop serrée...
Şimdi bir dilek tut ve mumları üfle.
Faites un voeu et soufflez.
- Mumları kullanmayı biliyor musun?
- Tu sais comment on s'en sert?
Küçük mumlarını yakıyorlar. Çaresizce dualarını fısıldıyorlar.
Ils allument leurs petites bougies et murmurent leurs prières inutiles.
- Açmanızı yasaklamadım ki. Mumları söndürene kadar beklemenizi istedim.
Je t'ai juste demandé d'attendre qu'elle ait soufflé les bougies!
- Mumlar.
- Les bougies.
Mumları ve annemin dantel masa örtüsünü getiririm.
Bougies, nappe en dentelle...
Mumlar burada.
Voilà les bougies.
Okampa dua mumları.
Des bougies de prière ocampanes.
Mumlar?
les bougies...
İki partide de, insanlar mumları söndürmen için sana yardım ederler.
On va à la plage, à la piscine, au lac, à la rivière.
Yedinci yaş günümü hatırlıyorum. Söndür mumları!
Joli balcon.
- Söndür mumları!
- On vient tout de suite.
Doğum günü mumları gibi.
Comme pour un anniversaire.
Mumları üfle, Roxanne.
Tes bougies.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]