English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ M ] / Márquez

Márquez Çeviri Fransızca

654 parallel translation
Göster onlara kızgın demiri, Kent.
Marquez-le au fer!
- Kanıt "A" olarak kayda alın.
Marquez "A" sur ces pièces à conviction pour le plaignant.
Üçü işaretle!
Marquez trois!
Manga sola, nişan al!
A gauche toute! Marquez le pas!
Gol üstüne gol atıyorsunuz.
Vous marquez essai après essai.
Çünkü hepsini alacaksın, nakit.
- Marquez : "payé en espèces"!
Bir adım ileri, sonra yerinde say.
Un pas en avant, puis marquez un temps.
- Sonuçta buradaydım. Onu öldürmek için kullandığınız silahınız olabilir. Casuslarla ilgili hiç bir şey yok.
Vous marquez un point, mais cela ne prouve pas la présence d'espions.
Şimdi bunların hepsi ikinci sınıfa. Üçüncü sınıfa.
Marquez-les 2e, non, 3e classe.
Damgalayın.
- Marquez-le.
- Damgalayın dedim.
- J'ai dit marquez-le.
- Damgalayın.
Marquez-le.
Damgalayın.
Marquez-le.
Hepsine damga vur Teeler.
Marquez-les tous Teeler.
Gördüğün her şeye Red River D damgası yapıştır gitsin. Derin olsun.
Quoi que vous voyiez, marquez-les du D de la Rivière Rouge, et en profondeur.
Hepsini damgala Teeler.
Marquez-les tous.
Hepsini damgalayın çocuklar.
Marquez-les tous les gars! Allez-y!
- İşaret tut, olur mu Leather!
- Marquez, voulez-vous, Leather? - D'accord.
İşaret tut!
Marquez-les!
Kazıktan ağaca kadar öyle işaretle.
Marquez de la souche à l'arbre!
Onu dağlamanıza gerek yok!
Ne la marquez pas.
Elin değerse üstüne "Tamamen ödendi" yazıver.
Quand vous en aurez l'occasion, marquez dessus : "Payé en totalité".
"A" Bölüğü, yerinde say!
Compagnie A, marquez le pas!
Duracaksınız. Bir saniye için seyircilere bakacaksınız. Sonra böyle yürüyeceksiniz.
Vous marquez un temps, vous fixez le public... et d'un coup... ils en crèveront de rire.
Bir yerlere gidiyorsan, biraz daha hızlı gitmen lazım.
Même si vous marquez des points, c'est lent.
Biraz acele edin. Yakında yola çıkacağız.
Marquez-les assez haut pour qu'on les voie de loin.
Sanki o altını benden daha çok istiyor gibisin!
Vous marquez un point. Vous êtes encore plus obsédé que moi par cet or.
Yerinde say!
Marquez le pas!
Sol, sağ, sol, sağ, sağa çark, yerinde say.
Gauche, droite, gauche, droite, demi-tour à droite, droite. Marquez le pas.
Sol, sağ, sol, sağ. Yerinde say. Kıt'a dur.
Gauche, droite, gauche, droite, marquez le pas.
Yerinde say!
Enfermez-le. Marquez le pas!
Yerinde say.
Marquez le pas.
İşaretler misin, Mac?
Marquez-le, Mac.
- Cezasını yaz. - Hayır!
Marquez-lui les punitions.
Tamam, o halde ben kapıyı kilitlerken sen de menüden ne istediğini işaretle.
Alors marquez ce que vous voulez sur le menu pendant que je verrouille la porte.
Birini gözlemde tut.
Marquez-vous les uns les autres.
İlk puanı sen aldın kabul ediyorum.
Touché! Vous marquez le premier point.
Merkezi belirlemiyorsunuz!
Ne marquez pas le centre!
- İşaretle.
- Marquez-le.
Damgala.
Marquez!
- Hazır. Çekiliyor.
- La scène, marquez-la.
Damgalayın.
- Marquez-les.
Bıyığını kesmeni istemiyorum.
Vous marquez un point.
Burayı işaretle.
Marquez l'emplacement.
Demek istediğini anladım.
Vous marquez un point.
Hayır efendim, sahip. Yapmayın. Lütfen beni kamçılamayın!
Oh non, missié, je vous en supplie... ne marquez pas mon pauvre corps.
Marquez.
Marquez.
Marquez.
Dominguez. Marquez.
Marquez!
Marquez!
Sen not alırken ben hikayeyi anlatırım...
Marquez pour les deux camps, moi je raconte.
Kartla ödüyoruz. Radyal olsun.
Marquez-les sur la carte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]