Mâché Çeviri Fransızca
614 parallel translation
Her şeyi kâğıttan yapıyorlar.
La nourriture a un goût de papier mâché.
Duvarlar kağıt gibi ince.
Les murs sont en papier mâché.
Evet ve onlara dünyanın kaç bucak olduğunu gösterdi.
Il n'a pas mâché ses mots.
Onu duydunuz.
Il a pas mâché ses mots.
Tabut burada ama içinde kimse yok.
Un coin en carton tout mâché, mais personne dedans.
Üzerindeki ismi okuyabiliyor musun? Çok karanlık.
Vous pouvez lire le nom sur le coin en carton tout mâché?
Teke tek gelseler, onları yere sererdim.
Si ça avait été un contre un, j'en aurais fait du papier mâché.
Hem neyin var senin? Korkunç görünüyorsun.
Tu as un teint de papier mâché.
Bu kızı senin için dengeledim.
Je t'ai mâché le boulot.
Japon fenerleri, kırık mangal, ve kağıt pagoda için 325 $.
Quoi? 325 dollars de lanternes, de braseros cassés et de pagodes en papier mâché.
Durun en sonuncuyu yutmadı!
Il a pas mâché le dernier.
Çünkü hiç çiğnemedi.
Parce qu'il l'a jamais mâché.
Kağıt hamurundan bir şekil yapıyorlar, genelde hayvan ve ortasında kilden bir kap var.
Ils fabriquent un animal en papier mâché avec une jarre cachée au centre du corps de l'animal.
- biraz daha alır mısın bazı kökleri çiğnedim ve yaranın üzerine koydum...
J'ai mâché des racines pour faire un cataplasme. C'est un antipoison.
Her tarafını ısırmış.
Le lt s mâché presque tous La voie par!
Sakız çiğneyen takip edilip hapise atılacak.
Qui mâche du chewing-gum est jeté en prison.
Sakız çiğneyen, takip edilecek.
Qui mâche est chassé.
Ne? Hiçbir şey.
Rien, je mâche.
Sabahtan beri sakız çiğneyip duruyor.
Il mâche toujours un chewing-gum.
Sözümü hiç sakınmadım ama onun adıyla ağzımı kirletmem.
Je ne mâche pas mes mots d'habitude, mais pas question que je dise son nom.
Çiğne sonra tükür yoksa ishal olursun.
Mâche bien et recrache sinon tu choperas la courante.
Ye... ve çiğne!
Mange... et mâche.
"Durmadan sakız çiğniyor." Sakızı hep ağzında.
" Mâche du chewing-gum toujours.
Soğuk bifteğini yutmadan önce bir güzel çiğne.
Mâche bien ton steak froid avant de l'avaler.
Haşlanmış etten nefret ediyorum!
Je ne veux pas qu'on me mâche la viande.
İyice çiğnersen kötü yemek bile lezzetli gelir.
Si on mâche bien, même un mets médiocre prend goût.
Çiğne şunu.
Mâche!
Çiğne. İyidir, çiğne.
Mâche, c'est bon, c'est du mescal.
- Yiyor mu Alibi?
Il mâche?
- Çiğniyor şuna bak
Ouais, il les mâche.
Çiğne, çiğne, çiğne!
Allez! Mâche!
Çiğne!
Mâche!
Sonuncusu içerde, haydi koçum çiğne!
C'est le dernier! Mâche!
Bakın hele! Bu hanım sözünü sakınmıyor.
Voilà quelqu'un qui ne mâche pas ses mots!
Her gün çiğnedim.
Je le mâche chaque jour.
Bundan sonra kulübün macununu her gün çiğneyecek kişi veznedar olmalı, Genel Sekreter değil.
Ça devrait plus être le secrétaire général qui mâche le mastic tous les jours, mais le trésorier.
Sen hiç tütün çiğneyen bir Suriyeliyle yatağa girdin mi?
Avez-vous déjà couché avec un syrien qui mâche du tabac?
Bir şey var üstümde!
On mâche sur mon front.
Sağ ol, beni zahmetten kurtardın.
Vous m'avez mâché le travail.
Yemek zamanları hariç bütün gün çiğniyorum yediğim zamanlar da kulağımın arkasına yapıştırıyorum.
J'en mâche toute la journée, sauf aux repas.
Bu sakız parçasını tam 3 ay çiğnedim!
Je mâche celui-ci depuis trois mois.
Bu kadar hızlı yeme yoksa boğulup ölürsün.
Ne mâche pas si vite où tu vas t'étouffer.
- Al. Senin için çiğneyeyim mi?
Tu veux que je te Ie mâche?
"Hindistan cevizini iyice çiğne..."
" Mâche bien la noix de coco,
Gerektiğinde bunu ye.
Mâche ceci quand tu en sentiras le besoin.
Sınıfta sakız çiğnermişim.
Je mâche du chewing-gum en classe.
Yavaşlayın.
Mâche lentement.
Ancak konuşma tarzına bakılırsa mantıklı bir adam.
Il ne mâche pas ses mots et il a les pieds sur terre.
- Çiğneme.
- Ne mâche pas.
Şeker gibi ağzına atar... çiğneyip kemikleriyle birlikte yutar.
Il les fourre dans sa bouche comme des bonbons, il les mâche et les avale, même leurs os.
En azından şu kız senin için önemli bir gelişme. Aile büyüğün parasını ödeyince bu kadar oluyor.
Au moins elle ne mâche pas de chewing-gum à longueur de journée mais tu ne devrais pas me laisser engager le personnel tout seul.