Mâhkum Çeviri Fransızca

İnsanları açlığa mâhkum eden onları cahil bırakan ve çocukların madenlerde çalışmasına sebep olan düşük ücretlere asla karşı çıkmadı.

Il n'a jamais protesté contre les salaires de misère, contre le maintien du peuple dans l'ignorance, contre le fait de laisser mourir les pauvres, contre le travail des enfants à la mine.

O gün, insanları sömürenler ebedi karanlığa mâhkum olacaklar ve ağlayarak dişlerini gıcırdatacaklar.

Ce jour là, les exploiteurs du peuple seront rejetés dans les profondeurs sombres où il y aura des pleurs et des grincements de dents.

Öyleyse bende seni Köpekbalığı Adası'nda ömür boyu hapse mâhkum ediyorum.

Tu es condamnée à l'île aux Requins.

Vali Nelson Rockefeller, her biri güvenlik güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlarla hayatını kaybeden 29 mâhkum ve 10 rehinenin ölümüyle sonuçlanan bir askeri müdahale tertipledi.

Le gouverneur Rockefeller ordonna un assaut qui provoqua la mort de 29 détenus et 10 otages. Toutes causées par la police.

Cinayetten mâhkum olursa, ne olur bir tahmin et?

Et là, condamnation pour meurtre.

Âilesi onu boktan bir hayata mâhkum etti. Hayatımı mâhvettin sen be!

Tu m'as brisé, garçon!

Bir Amerikan hedefine tehdit ve saldırgan bir mâhkum söz konusu.

Vous avez une menace sur une cible américaine et un prisonnier récalcitrant.

Beni yıllar boyunca rafın birine mâhkum ettin.

Tu m'as mis au placard pendant des années.

Bana mâhkum nakli yapılacağını kimse söylemedi.

Je n'ai pas été informé d'un transfert de prisonnier.

Haksız yere Blackgate'e mâhkum edildi.

Condamné à tort à Blackgate.

Mâhkum Helzinger benimle gelin.

Détenu Helzinger, venez avec moi. Oui, m'dame.

Seni öylece mâhkum etmelerine izin vermemelisin.

Tu ne peux pas les laisser te convaincre.

- Mâhkum mu?

Captif?

Sizi mâhkûm eden hâkim hayatta kalabileceğinizi düşünmemiş.

Ainsi, le juge qui vous a condamné n'avait pas pensé que vous pourriez survivre.