Mühendis Çeviri Fransızca
977 parallel translation
Mühendis Hans Windegger...
Gustav von Wangenheim
Beni mühendis Poelzig'in evine götür.
Emmenez-moi chez l'ingénieur Poelzig.
Şu taraftaki yüksek tepe şu an mühendis Poelzig'in evinin olduğu yer, Marmaruş Kalesiydi.
Cette haute colline là-bas, où vit désormais l'ingénieur Poelzig, était l'emplacement du fort Marmorus.
Mühendis Poelzig beni bekliyordu.
L'ingénieur Poelzig m'attend.
Mühendis Poelzig, Avusturya'nın en büyük mimarlarından biridir.
L'ingénieur Poelzig est l'un des meilleurs architectes autrichiens.
Bu mühendis Poelzig, ev sahibimiz.
Voici l'ingénieur Poelzig, notre hôte.
Birkaç gün önce İskoç mühendis ve kas gücünün.. .. eseri olan şu muhteşem Forth köprüsünün üzerinden.. .. Highland Ekpsres'iyle İskoçyaya giderken..
Quand je suis venu en Ecosse par le "Highland Express", je suis passé au-dessus de ce magnifique "Forth Bridge", ce monument de la technologie écossaise.
İyi bir mühendis istiyordunuz, ben de iyi bir iş gördüm ondan.
Vous vouliez un bon ingénieur et j'ai fait du très bon travail.
- Adı Phil Church. Bir mühendis. 10 yıl önce bana çalışıyordu.
- Phil Church, un ingénieur que j'ai employé il y a dix ans.
Ama Caudron firmasından bir mühendis yanımızda şu anda.
Mais nous avons à nos côtés un ingénieur de chez Caudron...
" Bu mektupla sizi Mühendis Birliğinden...
" Ceci pour vous présenter le Major Ulrich Herzoff
Yanımda Mühendis Birliği'nden Binbaşı Ulrich Herzoff var.
J'ai avec moi le Major Ulrich Herzoff du corps du Génie.
Strasse, sana Mühendis Birliğinden Binbaşı Herzoff'u tanıtayım.
Strasse, laissez-moi vous présenter le major Herzoff, du corps du Génie.
Binbaşı Herzoff, Mühendis Birliği.
Major Herzoff, Corps du génie
"Binbaşı Herzoff, Mühendis Birliği" deyince yüzünün şekli gözümün önünden gitmiyor.
Je revois votre tête, quand il a dit "Major Herzoff, Corps du génie."
Stephanie benimle evlendiğinde anlamışsındır özel bir tarafım yoktur. İyi bir mühendis olabilirim ama onun dışında, ben bir kahraman değilim.
Stéphanie, tu le savais en m'épousant, je n'ai rien d'extraordinaire, je suis un bon ingénieur mais je ne suis pas un héros.
Aldrich Krapke, mühendis? - Evet. - Eğitimli biri olarak... önünde hoş olmayan olayların seni beklediğini anlayacak kadar zeki birisin.
Vous êtes assez intelligent pour imaginer les moments désagréables qui vous attendent.
Kurt bir mühendis.
Kurt est ingénieur.
Kendisi mühendis.
Il est ingénieur.
Siz mühendis olmamak... Ailemin karnını yeterli şekilde doyurup doyurmadığını bilmek istiyorsunuz.
En ne travaillant pas comme ingénieur, puis-je nourrir convenablement ma famille?
Kanalizasyonlarda, pis su borularıyla, musluklarla çalışan vasat bir mühendis!
Un ingénieur médiocre bricolant égouts, tuyaux et robinets!
Mühendis olmak zorunda değilim. Üniversite çok uzun sürüyor zaten.
Je ne finirai pas mes études, ce serait trop long.
Bill Dietrich Columbus Meydanìnìn hemen yakìnìnda danìşman mühendis kimligiyle....
Près de Columbus Circle, à New York, Dietrich, se faisant passer pour un consultant en ingénierie, loue un bureau et établit son lieu de travail.
- Mühendis Giorgio Manfredi burada mı?
Monsieur Manfredi?
Adının Manfredi olduğunu söylüyor, bir mühendis. Manfredi?
L'ingénieur Manfredi?
Mühendis! - Günaydın Laura.
C'est vous?
İyi akşamlar mühendis. Hanımefendi sizi bekliyordu.
Bonsoir, Mademoiselle vous attend.
Mühendis.
Oh! L'ingénieur!
Bana bakma mühendis.
Ne regardez pas!
Sen aynı zamanda mühendis de olmalıymışsın, Doktor?
Il vous faut aussi être ingénieur, hein?
İyi bir askerdi. İyi bir mühendis.
Un bon soldat du génie.
Şu andaki problem bir bilimsel araştırma problemi. Dizayn, özel malzemeler kaynak havuzları, uzmanlaşmış yetenekler, mühendis beyinler endüstriyel kapasite.
Le problème maintenant est la recheche, le dessin, réunir les matériaux spéciaux, trouver des ressources :
Merkezden gelen mühendis.
Farley, l'ingénieur.
Bak Bay Smollett, mühendis değilim ama bu çalışma yöntemiyle dökülen duvarlar, kaya yığınları varken...
M. Smollett, je ne suis pas ingénieur, mais de la façon dont vous voulez le faire, concernant les murs et les pierres,
İyi günler, Mühendis bey. Francisco!
Bonjour, M. l'ingénieur!
Mimar değildi, lâkin bir mühendis ona planlarda yardım etmiş.
L'idée de ce salon est de lui.
Mühendis ve...
L'ingénieur et...
Çok çalışırsam kesinlikle mühendis olurum.
On peut devenir ingénieur en étudiant sérieusement.
Babam yapamamıştı. Mühendis olduğun zaman evleniriz.
Si tu devenais ingénieur, on pourrait se marier?
Yirmi mühendis ve bilim adamı oradaydı.
Au moins vingt ingénieurs et scientifiques étaient là.
Ben ressam, yazar, mühendis olamam.
Je ne suis pas un artiste.
Mühendis, itfaiyeciler ve diğer iki güvenlik görevlisi saldırıya uğramış.
On a attaqué le mécanicien, le chauffeur et les deux gardes.
Mühendis bilimadamıdır.
un scientifique.
Bir mühendis, bir köprünün nasıl yapılacağını bilmezse hiçbir köprü yapamaz. Yapsa da kötü bir köprü yapar.
Si l'ingénieur ne sait pas comment il faut construire un pont, il ne pourra pas le construire ou bien il en construira un mauvais.
Reeves, bir mühendis olarak yetkili kişi sensin.
Reeves, vous êtes la cheville ouvrière.
Mühendis Poelzig?
Ingénieur Poelzig?
Her hangi bir mühendis.
En tout.
Mühendis.
Oh!
Mühendis ve üsteğmenin raporu, efendim.
Rapport de l'officier mécanicien.
Mühendis subaya sor.
Demande une aide.
- Mühendis, uçak işleri nasıl gidiyor?
- Alors, ce casque?