Nankör Çeviri Fransızca
691 parallel translation
Nankör müyüm?
Moi, je suis un ingrat!
Seni nankör sürtük.
Fous le camp, traînée!
Seni gidi nankör velet.
Eh bien, quelle petite sotte.
Böyle nankör bir baba hiç görmedim!
- Oui, oui, chaque mot. Je n'ai jamais connu de père aussi ingrat!
Seni nankör herif.
Espèce d'ingrat!
Sen nankör bir kadınsın.
Mais en fait tu es une ingrate ou une imbécile! .
- Ama Jane... - Nankör değilim.
Je ne suis pas ingrate.
- Insanlar ne nankör!
Aucune reconnaissance!
- Seni nankör şeytan.
- Petite ingrate.
Sizi nankör mahluklar!
Ingrates créatures!
Nankör.
Quelle ingrate!
Her ne olursam olayım nankör değilim.
Je ne suis pas une ingrate.
Bu kadar nankör olamazsın.
Tu es un ingrat.
Nankör mü? Köleler minnettar olmaz.
Un esclave n'est pas reconnaissant.
Dünya belki de nankör bir şekilde senin gibileri benim gibilerden az seviyordur.
Le monde, si ingrat, aime votre espèce encore moins que la mienne.
Seni nankör. Bunca yıl sonra!
- Si, c'est prodigieux.
Ve bu kadar nankör bir küçük kız da çok az bulunur.
Et peu de Jeunes filles montreraient si peu de gratitude.
Nasıl böyle nankör... Lütfen Eva.
Quelle ingratitude.
Altını çizmek istediğim şey, bunun zor, yardımsız ve nankör bir iş olduğu.
Ce que j'essaie de vous faire comprendre, c'est que c'est un travail dur et ingrat.
Nankör olduğumu düşünme.
Ne crois pas que je sois ingrat.
Nankör biri gibi konuştuğumu biliyorum ama bu bazen beni çok korkutuyor.
Ce n'est plus possible. Mais tout a pris une telle importance.
Böyle nankör bir çocuk görülmemiştir!
Quelle ingratitude!
Nankör ve düşüncesiz birisin.
Tu es ingrat et égoïste.
Notalarla sözleri çorba yapıp mırıIdanıyorduk ortaya caz diye bir şey çıkıyordu nankör bir işti bu.
On assemblait des notes, des phrases musicales, au petit bonheur, et ça finissait par donner du jazz.
Knudsen! Sen de gösterişçi, nankör, adi bir ihtiyarsın.
Vieil imbécile!
Bu pis ve nankör bir iştir.
Ce sont de sordides et ingrates activités.
Pistir ama nankör değildir.
Sordides mais qui rapportent.
Nankör ahmak!
Ingrat imbécile!
Dünya nankör bir yer.
L'ingratitude, il n'y a que ça, en ce monde.
Nankör kız seni!
Une jeune sotte ingrate!
Senin şu nankör hayvanların.
Maudites bêtes!
Nankör piç kurusu!
Fils indigne!
Umarım, bu nankör Çinliler hakkında gazetelerinize korkunç bir şeyler yazarsınz... Oh!
J'espère que vous écrirez des choses affreuses sur ces Chinois si ingrats...
Hüzün öyle nankör ki.
La tristesse est trop grave.
Nankör bir çocuk, Tanrı'nın gözünde iğrenç bir yaratıktır.
Un enfant ingrat est une abomination devant Dieu.
Üstelik de nankör bir iş.
Et c'est un boulot ingrat.
Seni nankör şey.
Petite ingrate.
Amca! İnan bana Avrupa vahşi ve nankör bir nesil yetiştiriyor.
Mon oncle... on produit une génération de vandales et d'ingrats.
Sen hayatta gördüğüm en nankör adamsın.
Tu es vraiment ignoble.
- Seni nankör herif!
Espèce d'ingrat... Quoi?
Seni küstah, nankör hayvan!
Grossier personnage, espèce de brute égoïste!
Nankör yaratık bir hayvandan bile daha zavallısın!
Espèce de traînée... Moins qu'un animal!
Nankör bir insan insandan bile sayıImaz.
Un homme ingrat... n'a plus rien d'humain.
Kaba ve nankör birisin.
Tu es un ingrat!
Kaba, nankör...
Fier!
- Dikkatli ol, yoksa nankör bir yalancı olduğun için Tanrı cezanı verecek.
- Ça vous pend au nez, menteur comme vous êtes.
Seni küçük nankör...
- Espèce d'ingrate...
Birbirimize yardım edeceğiz. Ben nankör değilim.
Elle produit un grand film intitulé Jeunesse.
Nankör köpekler.
Les ingrats!
Nankör evlat!
Vaurien!
Dinle beni, nankör, sahtekar orospu.
Sortez-moi cette ivrogne d'ici!