Nasal Çeviri Fransızca
125 parallel translation
- Genizinden doku aldılar mı? İçinde olup olmadığını ancak öyle anlayabilirler.
On lui a fait un frottis nasal pour savoir?
Thelma, genizinden doku alıp baktılar mı?
On t'a fait un frottis nasal?
Geniz dokundan yaptığımız ölçümleri açıklamıyor ama. 45000 DPM.
Mais votre frottis nasal a indiqué 45 000 dpm.
Bir çöldeyken nefesinizi ağzınızdan bununla alın ve bununla burnunuzdan verin.
Si vous êtes... dans le désert... respirez par la bouche... et expirez par le tube nasal.
"Sıcak ülkelerde yetişen, kerestesinden yararlanılan ağaç..."
"Insectivore de taille moyenne " avec un appendice nasal protubérant. "
Bir daha'abanoz'görürsem, kapacağım elime baltayı paramparça olana kadar vuracağım.
Et si jamais j'en vois un, je piétinerai son appendice nasal protubérant! Il ne gobera plus d'insectes, même s'il en crève!
Tam ortasından... burun kemiğine doğru.
Ca traverse... l'os nasal.
Gillion, Charles Macum Diggs'ın numaradan nakavt olmayacağını bildiği için burun spreyine koymuş.
Gillon savait que Diggs était contre, alors il a mis la drogue dans son spray nasal.
Burun deliklerinde ödem oluşmuş. İç basınç nedeniyle de kafatası çatlamış.
Oedème nasal, fracture du crâne due à une surpression...
Gree denen bir türe karşın hortumlarını dürtme sonucunda bazı tepkimeler oluşturabilir.
Bien que chez les Grees, la stimulation de l'appendice nasal entraîne le gonflement du conduit auditif.
- Burundan ve rektal.
- Nasal et anal.
Sağ ol. Burun kemiğimin tam üstünde yer alan ve...
Situee au-dessus de l'os nasal, pres de Ia...
Burun spreyin var mı?
Vous avez un vaporisateur nasal?
Öf Bianca! Yarın sprey reklamı çekimim var!
Je tourne une pub pour un vaporisateur nasal demain!
- Tamam, burundan oksijen.
- Oxygène nasal.
Bir şeye mi ihtiyacın var? - Evet, burun spreyi var mı? Frank'in burnu...
Oui, je me demandais si tu avais... du spray nasal.
Randi, 3-A'ya geniz aynası ve bir Merocel tampon istiyorum.
Randi, un spéculum nasal et une mèche de Merocel en 3-A.
Kujo'ya has, burun sıkma.
C'est sa technique spéciale, le "nasal twist".
Joey'nin arabasının arka camındaki madde sümükmüş.
La condensation sur la vitre, c'était du mucus nasal.
Oksijen verelim. Kan basıncı düşerse haber ver.
O2 nasal, appelez-moi si elle est hypotendue.
Ve koku almayı engelleyen bir şey kullanıyorum.
Et on m'a donné un flacon d'anesthésiant nasal.
Daha az genizden gelir, bilirsiniz?
C'est moins nasal.
Dirsek kemiğinde ince bir çatlak zedelenmiş böbrek, göz çukurunda 10 tane dikiş, kırık burun kemiği, hepsi yeni. İyileşmiş kaburga çatlağı.
Fracture du cubitus, ecchymose du rein, 10 points au niveau de l'os orbital, os nasal fracturé, anciennes fractures des côtes.
Burun konisini kontrol et.
Vérifiez le cône nasal.
Burun kılı düzelticisi. Her zaman iyi görünmek istersin.
Épilateur nasal, pour être impeccable.
Bu, alaçam. Alaçam yoktur...
Nasal, sombre... l'appel des choses migratoires.
Burun kemiği, sağ elmacık kemiği çeneye kadar kırılmış.
Fracture de l'os nasal, de l'os zygomatique droit et du maxillaire...
Hey J.D., burun spreyin var mı?
JD, tu as un spray nasal?
Burun spreyimin hepsini kullanma.
Envoie le spray nasal.
Burun spreyinden de. Yemek yeme tarzından nefret ediyorum.
Et je déteste ton pulvérisateur nasal.
Astım spreyini mi?
Il me reste quoi à confisquer? Son inhalateur nasal?
Burnumdan doku örneği alıp ayrıca kan tahlili yaptılar. İyi olacağım.
Oui, ils ont fait un prélèvement nasal et un test sanguin.
Burun açıklığı dar ve uzun, gene bölgesi düz.
Orifice nasal étroit et long, mâchoire plate.
Burun girişinde bulunan yeşil renkli lifler... analiz için Kanıt İncelemeye gönderildi.
Une fibre de couleur verte a été prélevée dans le canal nasal... Elle a été envoyée au labo pour analyse.
Burun örnekleri başka türlü konuşuyor.
Le prélèvement nasal dit le contraire.
Ölüm sebebi, beyin kanaması. Küt uçlu bir cisim burun kemiğini çökertmiş ayrıca sağ göz çukurunu, elmacık ve şakak kemiğini kırmış.
Fractures des os nasal, orbital droit, zygomatique et temporal.
Sadece aspirin, burun spreyi ve ağız spreyi vardı.
De l'aspirine, un spray nasal et un pour l'haleine.
Ona virüsü verecek değilim. Eczanede asprin, burun spreyi, ağız spreyi vardır.
On trouvera l'aspirine, le spray nasal et celui pour l'haleine à la pharmacie.
Asprin, ağız ve burun spreyi.
Aspirine, spray nasal, spray pour l'haleine et thé.
Sadece burun spreyinde virüs var.
Seul le spray nasal contenait le virus.
Belki, çatlak bir burun kemiği ve yerinden oynamış bir bölümdür sadece.
Peut-être une déviation du septum et une fracture de l'os nasal.
Kafasatı çok kötü hasar görmüştü, belirgin yüz özellikleri- - elmacık kemiği boyutları, burun kemeri, kafatasının arkasının ölçüleri- - Afro - Amerikalı olduğunu öngörüyor.
Son crâne a été très endommagé, mais les indicateurs raciaux- - dimensions des pommettes, arc nasal, mesures occipitales- - suggèrent une Afro-Américaine.
Size burun spreyi vereceğim.
Oubliez les pilules. Je vous donne un spray nasal.
Anne ve Babam, şu burun işi olmasaydı, benim de bugün burada olamayacağım şakasını hep yaparlar.
La grosse blague de mes parents c'est que je ne serais pas ici aujourd'hui s'il n'y avait pas eu ce travail nasal.
Bir olayda burun spreyiydi, diğeri öksürük önleyici her iki olayda da Truften denen astım ilacı kullanılmış.
Il y a eu du spray nasal, du sirop pour la toux, et deux fois de l'anti-asthmatique appelé Truften.
Hayır, ürün aynı zamanda öksürük şurupları ve burun spreylerinde de kullanılıyor.
Non, ils ont aussi touché du sirop pour la toux et du spray nasal.
Nasıl isterseniz.
Empreintes et prélèvement nasal.
Şu taraftan. Tamam, burun bezi.
C'est un frottis nasal.
Endişelenecek birşey yok.
C'est un simple frottis nasal.
Burun aletini uzat.
Spéculum nasal.
- Nazal kanül doksan civarında.
- 90 par tube nasal.