English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Neanderthal

Neanderthal Çeviri Fransızca

80 parallel translation
Neanderthal polisin bizi takip etmediğinden emin olmalıydım.
Je devais m'assurer que ce policier ne nous suivait pas.
Neanderthal adam : İlkel, maymun görünümlü.
L'homme de Neandertal, l'homme primitif...
İlginçtir ki işte burası bu iskeleti bulduğum kayalıklar. Oysa ki önceki araştırmalarımda bulduğum Neanderthal Adam'a ise bu katmanda rastlamıştım.
Ce qui est étrange, c'est que j'ai trouvé ce squelette ici, et celui de l'homme de Neandertal de ma précédente expédition se trouvait ici.
O halde bu iskelet Neanderthal'den çok daha eski olmalı.
Par conséquent, ce squelette doit être plus vieux que celui de Neandertal.
Ama o bir kumarbaz, bir ayyaş ve Neanderthal kafa yapısına sahip.
C'est un joueur, un buveur, avec une mentalité de Neandertal.
- Tam bir Neandertal tipi.
- Du genre primitif neanderthal...
Ben, korkunç ilkel faşistim. Memnun oldum.
Je suis un affreux fasciste du Neanderthal.
Bende aynı şeyi yapardım. Ih, beni affedin fakat Neanderthal çümbüşünden önce gerçekten katkısı olur... Belki adamın tampon çıkartmasındaki "San Quentin'nin kalbiyim" yazısından söz edersem.
Quand je veux mettre un tigre dans le moteur de Steve, je l'emmène dans ce petit motel, près de l'aéroport.
Bir çeşit Neanderthal mı?
Un Néanderthal?
Neredeyse aptal.
presque du Neanderthal.
Peki ya, doğadaki bir tesadüf sonucu,... bir insan, hayvan içgüdüleriyle doğmuşsa? Yamyam bir Neanderthal. Besin zincirinde bizim üzerimizde olmaz mıydı?
Et si, par hasard, l'instinct animal de l'homme prenait le dessus?
- Ona bu civarda bir Neanderthal olduğunu söyle.
- Dis-lui qu'on suit un homme de Neandertal.
Sen dışarıda bir grup Neanderthal serserisi ile naralar atarken... birisi kızıma ve torunuma göz kulak olmalı.
Les égouts ont débordé? Il faut bien que quelqu'un s'occupe de ma fille et de ma petite-fille... pendant vos bringues avec ces hommes du Neandertal.
Gerçekten mi? Bilgin olsun diye söylüyorum, klüp artık Neanderthal vatandaşı olan kimseyi almıyor.
Le club n'accepte plus d'homme du Neandertal.
You haven't had to clean him up after some Neanderthal... beat the hell out of him.
Tu l'as pas soigné, après qu'un primate... l'ait roué de coups.
Ancak beni bir Neanderthal olarak gördüğün için...
Mais comme vous me prenez pour un Neandertal...
Neanderthal insanı, bu zeki anthropoid taşı şekillendirmenin haricinde, sihre inandı.
L'homme de Néanderthal, cet anthropoïde intelligent, à part casser des pierres, croyait en la magie.
12 Neanderthal adamı, üstünden geçsin.
Fais-toi bourrer le cul par douze néandertaliens.
Organizmanın evrimi hayatın evrimiyle başladı hominidler aracılığıyla sonunda insanlığın evrimine ulaşıldı. Neanderthal, Cro-Magnon adamı.
L'évolution de l'organisme commence avec l'évolution de la vie... continue avec l'humanoïde... et l'évolution de l'humanité- - l'homme de Neandertal, l'homme de Cro-Magnon.
- Ona bu civarda bir Neanderthal olduğunu söyle.
- Dis-lui qu'on suit un homme de neandertal.
O Neanderthal'dan Hal Yeager ile evlenmeyecek miydi?
Elle va pas épouser son Hal Yeager de Neanderthal?
Tarih öncesi Neanderthal insanı.
Un homme de la préhistoire, un Neandertal.
Merhaba anne Neanderthal kim?
Salut, M'man. - C'est qui l'homme de Neandertal?
Onu ilk gördüğümde onun Neanderthal olduğunu söylemiştim.
J'avais dit que c'était un homme de Neandertal.
- Getiriyorum seni aptal Neanderthal.
- C'est bon, j'ai compris.
İnsanlar ve Neanderthaller gibi mi?
Comme humain et néanderthal?
"Odysseia" gibi bir epiğin "Beowulf" ve "Kral Arthur" gibi efsanelerin ortak bir havuzundan doğmuştu Star Wars.
On est arrivés là-haut, on a regardé... et on a vu le dessin d'un Neanderthal de Ralph McQuarrie.
O Neanderthal Val Birch... En yüksek seviyedeki sorulara cevap veriyor. Coğrafya, tarih, astronomi...
Cet idiot a répondu à des questions très pointues sur la géographie, l'histoire, l'astronomie!
Neanderthal gibi düşünüyorsun.
Tu penses comme un Neandertal.
Bir Neanderthal diğer Neanderthal'e kardeşini kayayla öldürmesi için bir filin yarısını verdiğinden beri.
Depuis qu'un homme de Neandertal a donné à un autre homme de Neandertal la moitié d'un mastodonte pour assommer son frère avec une pierre.
Neanderthal'ler mi?
Hommes de Neandertal?
Bir vibratör yarak değiştirmesi değil, Neanderthal'ı düzüyorsun.
Un vibromasseur c'est pas un remplacement pour une queue, espece de primitif.
İlkel Neanderthal'den Cro-Magnon'a... ilk savaşçılardan ortaçağ şövalyelerine. Bu dizge... boş kafalı basketbol oyuncusuna uzanıyor.
L'homme de NèanderthaI, Ies chevaliers médiévaux, pour donner à notre époque... ce basketteur pas très fin.
Neanderthal bölümünde.
Chez les Néandertal!
- Kolomb. Neanderthal'lerle omurgasızları yılanları kontrol et. Tabii.
Colomb!
Mağara adamının minerallerden müzik yaratma metodu bulduğu fikrini... kabul etmemi beklemiyorsunuz ya?
Vous voudriez que j'accepte l'idée que l'homme de Néanderthal a su tirer de la musique de simples minéraux?
Neandertalin ve nadanın "N" si veya merdivenin "M" si.
C'est N! Comme Néanderthal! Niquedouille!
Bu adamlara benziyorsun Benzeme başkasına onlara bak.
Des débilos du Néanderthal! Non, mais vise-les!
- Evet, Thorne Mick adında bir mağara adamı ve tüm basketbol takımı.
- Oui, lui, un homme de Néanderthal appelé Mick, et l'équipe de basket entière.
Goril azmanıyla bir arada bulunmak korkutucu olur dedik.
C'est de l'intimidation de vous mettre en taule avec ce Néanderthal.
Mağara adamları değil.
Pas besoin du Néanderthal.
İşte Mağara Adamı geliyor.
Voilà le Néanderthal.
Aptal erkeklerle çıkmaktan sıkıldığı için cumartesi akşamını galerideki partilerde tatlı aşçılığı yapan eşcinsel arkadaşı Stephan Bodean'le geçirmişti.
Fatiguée de l'homme de Néanderthal qu'elle fréquentait, elle passait son samedi soir avec un ami gay, le traiteur de sa galerie, un chef pâtissier nommé Stephan Baudine.
Yontma Taş devrini atlatıp, normal gelişimin tamamlamış iki ayağı üzerinde durabilen bir tek ben olduğum için oraların gözdesiydim.
Et comme j'étais le seul qui avait un bras dans le dos, et une démarche de Néanderthal, j'étais le clou du spectacle.
- Ne?
Néanderthal.
Eğer biriyle tanışırsam onunla arkadaş olurum. Sizin mağara adamı saçmalıklarınızı tolere edecek değilim.
Si je rencontre quelqu'un et que je veux être amie avec lui, je ne tolèrerai pas ce comportement d'homme de Néanderthal.
Büyük, beyaz bir Neandertal...
C'est juste un grand Néanderthal...
Hey, maymun çocuk.
Hey, néanderthal.
Bir mağarada 30 mağara adamıyla bir tavşan koşarken çizilmiştir.
Imaginez 30 hommes de Néanderthal.
Parti filan yok. Sizinkiler şehir dışında. Dalga mı geçiyorsun?
Tu sais, ma maison n'est pas un squat pour toi et tes amis de Néanderthal à chaque fois que mes parents s'en vont.
O bizim yerli mağara adamımız.
C'est l'homme de Néanderthal du coin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]