Nebula Çeviri Fransızca
228 parallel translation
İhtiyar yine bir nebula buldu.
Une de plus captée par Grand-Père.
Bir nebula daha.
Toujours cette nébuleuse.
Ayrıca o radar sinyalleri bir nebula değil.
Et ça? Ces signaux radar... ne proviennent pas de la nébuleuse.
Onun bir nebula olduğu varsayımı gayet mantıklıydı. Ama yanıldık.
L'hypothèse que ces signaux venaient de la nébuleuse était plus que logique mais erronée.
Galaktik bir nebula değil.
Ce n'est pas une nébuleuse galactique.
"At kafası" nebula bölgesinde, zeki canlıların bulunma ihtimali % 95.
J'en vois une qui a 95 % de chances d'abriter une vie intelligente dans la région de la nébuleuse de la Tête de Cheval.
Bu da Yengeç Nebula'sı Ortasında gaz ve tozdan oluşmuş bir yıldız mezarlığı var.
Et voici la nébuleuse du Crabe... un cimetière où gaz et poussière... s'éparpillent dans le milieu interstellaire.
Çok uzun bir zamandır, astrologlar Pleiad'lara ve Yengeç Nebula'sına, Taurus yani "Boğa" ismini takmışlardır.
Les Pléiades et la nébuleuse du Crabe... sont dans une constellation jadis appelée... la constellation du Taureau.
Direk Atbaşı Nebula'sına girmiş olmalıyız.
Comment on a fait pour être là?
- Ama şurada Mutara Nebula'sı var. - Scotty, içeri girebilir miyiz?
- À 1-5-3-4, Nébuleuse Mutara.
- Nebula ile sorunumuz bütün statik deşarjların ve gaz kümelerinin bir taktik oyunu olması.
- Décharge statique... et gaz de la nébuleuse gênent la technique.
Nebula'ya 2.2 dakika içinde girmiş olacağız.
Pénétration nébuleuse prochaine à 2 point 2 min.
Onları Nebula'ya kadar takip etmemeliyiz. Kalkanlar işe yaramaz.
On ne va pas les suivre dans la nébuleuse.
Mutara Nebula'sına giriyoruz.
Nous entrons dans la Nébuleuse Mutara.
Şu an Crinos Nebula'nın kalbine doğru yaklaşmaktayız. Geminin sağında, sancak tarafındaki gözlem bölmelerinden bakarsanız mavi dev Büyük Galileus'u ve ağabeyinin çekim alanına yakalanmış olan beyaz cüce Küçük Galileus'u görebilirsiniz.
Nous approchons à présent du centre de la nébuleuse de Crinos où, par les hublots de tribord, sur la droite du vaisseau, vous pouvez observer la spectaculaire géante bleue, Galileus Majeure,
Copernica Uzay İstasyonu'ndan Terra Bölgesi, Crinos Nebula ve Galileus Sistemi civarında bulunan tüm birimlere.
Station spatiale Copernica à toutes les unités dans le voisinage du secteur Terra, nébuleuse de Crinos, système Galileus.
Pi sayısının kare kökünü kullanarak, ve onu üçüncü kuvvetine kadar 9'la çarparak, Yengeç Nebula'sına olan mesafeyi tam olarak hesaplamayı başardım.
Prenant la racine carrée de pi, j'ai multiplié par 9 à la puissance 3, et j'ai pu calculer avec précision la distance jusqu'à Crab Nebula.
Galaksinin manyetik alanındaki iniş ve çıkışlar, organik moleküller, nebula bulutları ve kozmik ışınlar.
Les crêtes du champ magnétique de la galaxie, les molécules organiques, rayons cosmiques et nébuleuses diffuses.
Nebula iletişimimizi engelledi.
Nos communications ont été perturbées.
- Paulson Nebula'sına yaklaşıyoruz.
- Nébuleuse de Paulson en approche.
- Nebula bulutunun analizi?
- Analyse de la nébuleuse?
Ngame Nebula'sındaki yolculuğumuz olaysız geçecek gibi.
Nous faisons route vers la mission. Un voyage sans surprises, j'espère.
Bu nebula yolculuğunun, Titan Manevrası'nı uykusundan uyandırabilecek birine ihtiyacı olacak.
Pour ce voyage dans la nébuleuse il faut savoir faire la manoeuvre de Titan les yeux fermés.
İki gün önce, Yıldızüssü 514 Kara Nebula'yi keşfe çıkmış olan... araştırma gemisi Vico ile bağlantıyı kaybetti.
Depuis 2 jours, le vaisseau Vico, parti en mission d'exploration dans une zone de trous noirs, ne répond plus à la base 514.
Kara Nebula görüş alanımızda.
La zone de trous noirs est visible.
Kara Nebula'daydık.
C'était dans l'amas de trous noirs.
Manyetik analizler, Vico'nun saldırıya... Kara Nebula içinde uğradığını doğruluyor.
Mes premières analyses confirment que le Vico a été attaqué dans l'amas de trous noirs.
Ama Breenlilerin Kara Nebula'nın içinde ne işleri olabilir ki?
Mais que seraient-ils venus faire dans cette zone?
Kara Nebula dokuz milyar yıl önce yakın mesafedeki... yüzlerce protoyıldızın patlamasıyla meydana gelmiş.
L'amas s'est formé il y a neuf milliards d'années, quand des centaines de protoétoiles se sont effondrées.
Yarın saat 07.00'da Kara Nebula'ya gireceğiz.
Nous pénétrerons dans la zone critique demain à 7h00.
Kara Nebula algılayıcıları etkiliyor.
Les détecteurs sont déréglés.
Bay Data, Vico'nun Nebula içinde saldırıya uğramış olması olası mı?
M. Data, l'attaque du Vico dans ces conditions est-elle crédible?
Ben daha çok La Forge Nebula'sı diye düşünüyordum.
Je pensais plutôt à un nom dans le style la nébuleuse La Forge.
Yada Lantar Nebula'sına ilerleyip Hoek IV'teki Sampalo yıkıntılarını seyrederiz.
Ou aller sur la nébuleuse Lantar admirer les antiquités sampalos sur Hoek IV.
Benim sektörümde Chamra Girdabı isminde bir nebula var.
Il existe une nébuleuse qu'on appelle le vortex de Chamra.
Yan tarayıcılar Alawanir Nebula'sında üç ayrı frekansta üç ayrı tarama gerçekleştirdiler.
Le détecteur latéral a fait trois analyses spectrales de la nébuleuse Alawanir sur trois fréquences.
Yıldız haritası çıkarıp, nebula incelemek değil varlığın bilinmeyen ihtimallerini haritalamak.
Non pas l'exploration des étoiles et les nébuleuses, mais l'exploration des infinies possibilités de l'existence.
Neyse ki gemiyi nebula içine götürmeyi başardım.
Nous sommes dans une nébuleuse.
Omarion Nebula'sına.
La nébuleuse d'Omarion.
Dorias Kümesindeki bir nebula sondadaki parçacıklarla uyuşuyor.
Une nébuleuse de l'amas de Dorias a les mêmes particules que la sonde.
Nebula mı, pulsar mı?
La nébuleuse ou le pulsar.
- Nebula derim.
- La nébuleuse.
Bekle, Nebula alıcı menzilimizde mi?
Tenez-vous prêt. Sommes-nous à portée de la nébuleuse?
Gecikme Stellar Dynamics'e Vodrey Nebula'sı araştırmasını tamamlama imkanı verecek.
Le service de cartographie va pouvoir compléter son étude sur la nébuleuse de Vodrey.
Tespit edilmemek için, gemilerimizi Hugora Nebula'sına saklayabiliriz.
Nous pourrions dissimuler nos vaisseaux dans la nébuleuse Hugora.
Son hatırladığım görüntü, geminin, tekrar nebula ya doğru gittiği, ama detayları hatırlamak çok zor.
Je me souviens juste qu'il est reparti vers la nébuleuse, mais j'ai du mal à me souvenir des détails.
Nebula ile bütün sensör temasımızı kaybettim.
- J'ai perdu contact avec la nébuleuse.
Bizi tekrar nebula rotasına sokun.
- On retourne vers la nébuleuse.
Dosdoğru koyu-madde nebula sına gidiyor.
Elle mène à la nébuleuse noire.
Nebula çevresine bir dakika.
1 min du périmètre nébuleux.
Bulutsu sınıfı bir yıldız gemisini yenmek için yetersiz olduğu kesin.
Pas assez pour lutter contre un vaisseau de classe Nébula.