Neech Çeviri Fransızca
56 parallel translation
- Neech nasıl?
- Et Neech?
Neech'i hazırlayalım.
Préparons Neech.
Zamanın doldu Neech!
C'est l'heure, Neech!
- Ölüm üzerine yemin ederim Neech.
Je te le jure, Neech.
Vakit doldu Neech.
C'est l'heure, Neech. Il faut y aller.
Söylemek istediğin bir şey var mı Neech?
Avez-vous quelque chose à dire, Neech?
Napoleon "Neech" Manley.
Napoléon "Neech" Manley.
Söylentiye göre Neech reenkarna olacakmış.
Neech aurait dit qu'il allait se réincarner.
Neech Manley'in iddia ettiği gibi geri gelip intikamını alacağına hiç olasılık verdiniz mi?
Croyez-vous aux prétentions de Neech Manley comme quoi il reviendrait se venger?
Neech Manley.
Neech Manley.
Sen Neech Manley'nin iddialarına inanıyorum demişsin.
Vous croyez aux prétentions de Neech Manley.
- Neech geri döndü.
- Neech est revenu.
- Neech Manley'i tanır mıydın?
Connaissiez-vous Neech Manley? Oh, oui.
- Neech mi? - Neech neredeyse akademisyen kadar bilgiliydi ama o bunu kullanamadı.
Il racontait tant de bêtises qu'il n'a pas pu le supporter.
Bir gece, Neech ve Speranza konuşurken duydum.
J'ai entendu Neech en parler à Speranza, à travers les barreaux.
Aynen Neech'in söylediği gibi.
Comme Neech l'a dit.
Görünüşe göre Neech Manley, İncil okuyormuş.
On dirait que Neech Manley connaissait bien la Bible.
- Nereden alıntı?
- Neech Manley, 1994.
- Neech Manley, 1994.
Il y en a des centaines de pages.
Neech Manley'in öldükten sonra geri gelip bu iki adamı öldürdüğüne gerçekten inanıyor musun?
Tu crois vraiment que Manley est revenu d'entre les morts pour tuer?
Neech'i sandalyeye oturtuyorlar,... ve şalteri indiriyorlar. Ama bu onu öldürmüyor.
Ils mettent Neech sur cette chaise, et allument l'interrupteur, mais il ne meurt pas.
Neech ölmekten korkmazdı.
- Neech n'avait pas peur de mourir.
Biliyor musunuz,... birisi bunu yapabilirse,... bu kişi Neech olurdu.
Vous savez... Je crois que si quelqu'un le pouvait, ce serait Neech.
Neech 11 yıl boyunca hapisteyken karısı onu aldatmış olabilir.
Il a dû se passer beaucoup de choses dans sa vie en 11 ans.
Bana göre, Neech Manley ile bağlantısı olan herkes şüpheli.
Pour moi, tous ceux qui sont entrés en contact avec Neech Manley sont suspects.
Neech, Roque'dan nefret ederdi.
Neech détestait Roque.
- Herhalde Neech onlardan da nefret ediyordu.
- Il devait les détester.
Neech'in öldürülen gardiyanlarla alıp veremediği var mıydı?
Il a eu des ennuis avec les gardiens morts?
Bir, bir buçuk yıl kadar önce Neech'in küçük bir davranış problemi olmuştu.
Neech a eu un problème de comportement il y a un an, un an et demi.
Tüm bu adamların Neech ile sorunları olmuş.
Tous se sont battus avec Neech.
Şimdi sizden isim bekliyorum. Neech'in cellâdının ismini istiyorum.
Je veux que vous me donniez le nom du bourreau de Neech.
Neech'ten mi korkuyorsun?
Vous avez peur de Neech?
Neech'in son iki aylık telefon aramalarını kontrol ettim.
J'ai étudié les appels de Neech ces deux derniers mois.
Aslında Neech Manley'i temsil ediyorum.
En fait, je représentais Neech Manley.
Neech Manley'in savunma avukatı mıydın?
- Vous étiez l'avocat de Neech Manley? - J'avais 26 ans.
Etrafta dolanan Neech'in ölüm listesi söylentilerini duydum.
J'ai entendu parler de la liste de Neech. Des rumeurs.
Speranza'nın Neech'i yönlendirebileceğini mi düşündün?
Vous pensez que Speranza influence Neech?
Vali olacaktım. Speranze, Neech'in karısı - -
Je suis allé voir le gouverneur, Speranza, la femme de Neech.
Onu Neech'in karısı ile birlikte gördüğünü mü söylüyorsun?
- Vous l'avez vu avec la femme de Neech? - Oui.
- Roque ile bağlantısı mı var? - Sizce Parmelly,... Neech'in suikastçısı olabilir mi?
Ca vous paraît plausible que Parmelly soit l'assassin de Neech?
- Neden bahsediyorsun sen? Neech.
- De quoi tu parles?
Onu gördüm.
- Neech. Je l'ai vu.
Birileri burada ama o Neech değil.
Il y a quelqu'un, mais ce n'est pas Neech.
Yemin ederim, o Neech'ti.
Je jure que c'était lui. C'était Neech.
Neech'in listesinde ölecek bir kişi kaldı geriye.
- Sur la liste de Neech, il reste un type qui doit crever.
O sadece infaz sırasında görevli gardiyanlardan biriydi,... Neech'in cellâdının adını bilen üç kişiden biri de değildi, bu durum canını sıkmıyor mu?
Il n'était de garde que pour un seul des meurtres et il ne connaissait pas le nom du bourreau de Neech.
Eğer Parmelly, Neech ile birlikteyse sonu böyle olmazdı, değil mi?
Il n'aurait pas fait ça, si? Je ne sais pas.
Neech'in bıraktığı günkü gibi.
Elle est dans l'état où Neech l'a laissée.
Ben Neech Manley'i de sayıyorum.
- Je compte Neech Manley.
- Neech'i mi gördün?
- Vous avez vu Neech?
Niye Neech'in karısı?
- Pourquoi elle?