English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Neil

Neil Çeviri Fransızca

3,022 parallel translation
Neil için.
Pour Neil.
Selam Neil, bu harika olacak.
Hey, Neil, ça va être énorme, yo.
Neil yıllardır Duquesne adında bir karakteri yönetiyor, o yüzden bunları sizin için hazırladım.
- Neil. J'ai cru comprendre que Neil a déjà son personnage nommé Duquesne qu'il joue depuis des années, donc j'ai fait ça pour vous.
Neil.
- Ooh. - Neil.
Kılıçla iyi iş çıkardın Neil. Bizi kurtardın.
Beau boulot avec l'épée, Neil...
Şimdi geri dönüp Neil'e kılıcını ver.
Maintenant reviens et rends l'épée à Neil.
Pierce'ı öldür ve kılıcı Neil'a ver.
Tue Pierce Et rends son épée à Neil...
- Neil'a yeni bir kılıç verebilir misin?
Tu ne peux pas donner une nouvelle épée à Neil alors?
- Gitmeyeceksin Neil.
Neil, ne fais pas ça.
Peki Neil'ın kılıcı?
Et l'épée de Neil?
Sana haberlerim var Şişko Neil.
Tu sais pourquoi, non? J'ai une grosse nouvelle pour toi, Fat Neil.
Neden "Şişko Neil Kendini İyi Hissetsin" komitesine onca kişi dururken Jeff Winger'ın başkanlık ettiğini biliyor musun?
Tu sais pourquoi Jeff Winger, entre tous les hommes, a pris la direction du comité "Pour le Bien Être de Fat Neil"?
"Şişko Neil" ismini bulan, yeni en iyi arkadaşın Jeff Winger'dı. Jeffrey!
Ton nouvel ami, Jeff Winger, a inventé le surnom "Fat Neil."
"Şişko Neil" ı sen mi uydurdun?
Tu as créé le surnom "Fat Neil"?
Biri bana tuvaletin yerini sordu, sen de yanında duruyordun. Ayrıca diğer Neil'ın da yanındaydın.
Quelqu'un m'a demandé où était les toilettes, et tu étais juste à côté, mais tu étais aussi vers euh l'autre Neil.
O zaman ona Zayıf Neil de.
Alors appelle-le Skinny Neil.
İyi olacaksın, değil mi Neil?
Il va bien aller, n'est-ce pas Neil?
Neil?
Neil?
- Neil!
- Oh, Neil!
Sonuçta Şişko Neil'ın hayatını kurtaran Pierce Hawthorne oldu, bu arada da çok az şey öğrendi.
C'est ainsi que Pierce Hawthorne sauva la vie de Fat Neil, tout en apprenant très, très peu.
Neil Patrick Harris mi?
- Mieux. - Neil Patrick Harris?
İşin altından da, Neil Cavell adında bir uyuşturucu kaçakçısı çıkmış. - Bir bu eksikti!
Cette affaire est connectée à un dealer nommé Neil Cavell.
Cavell diye birinden bahsetti mi? Neil Cavell?
Il a parlé de Neil Cavell?
Neil Cavell!
Neil Cavell.
Kişisel avukatım Neil Dobrin'i tanıyorsun.
Tu connais mon avocat, Neil Dobrin.
Harika bir avukata benziyorsun, Neil.
Tu es un excellent avocat, Neil.
Sağ ol, Neil.
Merci, Neil.
Bizi yalnız bırak, Neil.
Laisse nous, Neil.
Monty Python, Neil Gaiman, Keyboard Cat videoları.
Monty Python, Neil Gaiman, les vidéos de chats jouant du clavier.
Ve Neil Peart.
Et Neil Peart.
Ya mikrodalga fırını, Neil Armstrong'u, ve cırt cırtı?
Et les fours à micro-ondes, Neil Armstrong, le velcro?
- Neil Armstrong'u Naziler mi icat etti?
- Les nazis ont inventé Neil Armstrong?
Pekala ilk yardım ekibinden Neil Hagos'u ara.
Très bien, appelle le mec des premiers soins, Neil Hagos. Fais-le patienter.
Evet, Neil, nasıl?
Ouais, Neil, quoi de neuf? Rien de bon.
Hayır, Neil. Ona Ampisilin verin. Ve Antikonvülzan de koyun.
Donne lui de l'Ampicilline, et met-le lui avec un anticonvulsant et tiens-moi au courant.
Paula O'Neil, Stan'in bahsettigi eski Drybeck çalisani. Haksiz yere isten çikarilma davasi açmis. Ama gizemli bir sekilde dava düsmüs.
Paula O'Neil, l'ancienne employée de Drybeck dont Stan nous a parlé, elle a déposé une plainte pour licenciement abusif qui a mystérieusement disparue.
Neil Young burada kayıt yapmış.
Et Neil Young aussi.
Paula O'Neil, Stan'in bahsettiği eski Drybeck çalışanı. Haksız yere işten çıkarılma davası açmış. Ama gizemli bir şekilde dava düşmüş.
Paula O'Neil, l'employée de Drybeck dont Stan a parlé, son procès pour licenciement abusif a mystérieusement disparu.
- Neil, çantamı aldın mı?
Lily : Neal, tu as mon sac? Neal :
Neil.
Mark : Shalom.
Neil!
Lily :
Sen ve Neil seks yapmadan 4-5 gün geçirdiniz mi?
Whitney : donc toi et Neal ne pouvait pas tenir 4 ou 5 jours sans faire l'amour?
Neil. Çok sağ ol!
Whitney : ok, neal, merci beaucoup.
Bayan O'Neill?
Mlle O'Neil?
Sana saçma geliyor biliyorum ama gördüm, Neil.
Je sais que tu trouves ça ridicule, mais je l'ai vu, Neil.
- Şişko Neil kadar şişko olsun.
- Aussi gros que Fat Neil.
Şişko Neil'in orada.
Oh, ils sont là bas, vers Fat Neil.
Evet Neil.
C'est vrai, Neil.
Daha şişko bir Neil bulacağım.
Je trouverai un Neil encore plus gros.
Sanırım bunun ne demek olduğunu biliyorsun.
Non, Neil.
Ben, Neil.
Je suis Neal.
neill 215

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]