Niki Çeviri Fransızca
530 parallel translation
Aynı sabah 11 : 40'da Niki çiftliğinden ayrıldı.
A 11 heures 40 ce matin-là, Nikki quittait sa ferme.
'47'de Meksika'da süvari alayındayken Nick Bonell adında bir yüzbaşımız vardı
J'ai connu un Capitaine Niki Bonell en 47 au Mexique.
Yine Monte Carlo'dayız, Monte Carlo Grand Prix'inde.
Nous sommes à Monaco pour le Grand Prix de Monaco. Il y a Regazzoni, Fittipaldi, Niki Lauda qui dépasse sur la gauche.
Niki Lauda aniden soldan belirir! Tribünlerdeki eski sürücüleri ve Prens Rainier'i selamlıyoruz.
Maintenant, nous saluons le Prince Rainier.
Niki Lauda arkadan soldan geliyor. Alain Delon'da geriden yetişiyor.
Encore Nicky Lauda sur la gauche!
Haydi, Niki, peruğunu tak.
Allez, Niki, remets ta perruque.
Pekala. Niki, bacaklarını onun omzuna at.
Bon, Niki, enroule tes jambes autour de ses épaules.
Niki, haydi tatlım.
Niki, allez, chérie.
Niki, biraz daha sağa geç.
Niki, décale-toi un peu sur ta droite.
Niki, hazırız.
Niki, on est prêts.
- Niki adında bir kızı tanıyorum.
- Je connais une fille appelée Niki.
- Burada Niki adında bir kız var mı?
- Y a-t-il ici une fille appelée Niki?
- Sen Niki misin?
- Vous êtes Niki?
Haftada ne kadar kazanıyorsun, Niki?
Combien gagnez-vous par semaine, Niki?
Sakin ol, Niki.
Doucement, Niki.
Niki, devam etme, lütfen.
Niki, taisez-vous, s'il vous plaît.
- Granville seni arıyor, Niki.
- Granville te cherche, Niki.
- Adım Niki değil.
- Je m'appelle pas Niki.
Niki, belki ben...
Niki, peut-être que je...
Onlara inanma Nicky! O bizim kurtuluşumuz!
Ne crois pas à ces mensonges, Niki, c'est un vrai saint.
# Nicky!
Niki!
Evet, Nicky!
Oui, Niki!
Adım Niki.
Je m'appelle Niki.
Bazen bana'Nikki Bükük'derler. Çünkü kıvrılarak ufacık yerlere girebilirim.
Des fois on m'appelle Niki la souris, parce que je me faufile partout.
- Hiç önemli değil.
- De rien. Niki?
Niki? - Doğru, hiç önemli değil.
- C'est vrai, c'était pas grand-chose.
Nereden buldun bunu, Niki?
Où as-tu pris ça, Niki?
Ver o fotoğrafı bana! Niki!
Donne-moi cette photo!
Buraya gel!
Niki! Viens ici!
Niki.
Donne-moi la photo.
Buraya gel.
Non. Niki. Allons.
Hadi, Niki...
Allons, Niki...
Niki, hadi, lütfen.
Niki, vas-y, maintenant, s'il te plaît.
Adını biliyorum, Niki.
Je connais votre nom, Niki. Je connais votre nom!
Niki, peki ya o...
Et s'il n'était pas...
Bir şey soracağım. Niki Landau adında birini tanıyor musun?
Dites-moi, vous connaissez Niki Landau?
Seni neden Niki'ye sorduğunu hiç araştırdın mı?
Pourquoi vous demanderait-elle auprès de Niki?
Yani, Niki'yi tanıyorsun, ama Katya'yı tanımıyorsun.
Vous connaissez Niki, et pas Katya?
Niki seni Londra'da bulamayınca, defterleri bize getirmeye karar vermiş.
Niki ne vous trouvant pas à Londres, il a eu la bonne idée de nous les apporter.
Niki Landau'yu tanıdığını sanıyorum.
- Vous connaissez Niki Landau, non?
Niki, seni aramam için çok ısrarcı oldu.
Niki a insisté pour que je vous appelle.
Neden aradığımı söyleyeyim. Burada Moskova'dayım. Niki sana bir ton kadar çay yolladı.
J'appelle car je me trouve à Moscou, et Niki m'a donné une tonne de thé pour vous.
Sana Niki'nin gönderdiklerini getirdim, ama ben taşırım.
J'ai apporté le thé, mais je le porterai.
Niki, o Rusya'nın, Milo Venüsü'ne cevabı gibidir, demişti.
Niki a dit que vous étiez une "Vénus de Milo" russe.
Ne yazık ki Niki bana ulaşamadı.
Mais il ne m'a pas trouvé.
Niki, defterleri İngiliz istihbaratına verdi.
NIKI A DONNÉ LES CARNETS AUX SERVICES SECRETS
Giriş Ben kimim? Lakabım Şehir Avcısı suçlarla savaşırım.
Je suis Niki Larson, dit "City Hunter." Je suis détective.
Hey, denemelisin, Ölmeyeceğine dair söz ver.
Tu vas t'en tirer. Niki, je te quitte.
Niki, eve gir. İçeri gir.
Niki, remonte.
Evet, Niki'yi tanırım :
Niki?
Çeviri :
NIKI LARSON