Nüfus Çeviri Fransızca
706 parallel translation
Her şeyi bizim için yaptı. Burada biraz nüfus sahibi olmaya hakkı var.
C'est notre pays depuis toujours et nous l'aimons!
10.000 kişilik bir yerde yaşayan 40.000 nüfus.
Ils sont 40 000... là où ils devraient être que 10 000.
Ölmeyi yeğliyorlarsa, ölsünler o zaman. Böylece nüfus da azalmış olur.
S'ils préfèreraient mourir, qu'ils le fassent, cela allègera l'excédent de population.
Polonya'da yaklaşık olarak 4 milyon Yahudi yaşamaktadır. Ancak ne kırsal nüfus arasında bulunurlar... ne de yerli ırkdaşları gibi savaşın getirdiği acıları yaşarlar.
Près de quatre millions de juifs vivent ici en Pologne mais on ne les trouvera pas parmi la population rurale
Nüfus bilgileri bende.
Myra...
8-9 yılın ne önemi var ki? Almanlar nüfus kağıdımı soracak değil ya.
Les Allemands se fichent de mon âge!
- Son nüfus sayımına göre efendim... Billings'in 16.380 kişi nüfusu var.
- Le dernier recensement estime la population de Billings à 16380 habitants.
Askerlik, ikametgah ve kimlik belgeleri... ... nüfus cüzdanï, ehliyet, New York Eyaleti... ... Donanma ve Ordu terhis belgeleri, Sosyal Sigorta kartï.
ordre d'incorporation, recensement, carte de classification, certificat de naissance, permis de conduire, décharge de l'Armée et de la Marine, carte de sécurité sociale.
1975 yılında bu nüfus 3 milyar olacak.
En 1975, nous serons trois milliards.
Nüfus cüzdanınızdan 10 yıl düşer.
Retrancher dix ans de votre extrait de naissance.
Karpatya. 11.5 milyonluk bir Alman-Slav nüfus.
La Carpathie... onze millions d'habitants, des Germano-Slaves.
Nüfus artışına katkıda bulunmaya hazırlanıyordur belki de.
Qui sait? Et si elle apportait sa contribution au taux de natalité?
Ailenin gelir düzeyi, konut, istihdam hakkında nüfus sayım bilgileri... ayırımcılık hakkında araştırmalar, polis istatistikleri...
Les chiffres du revenu familial, les habitations, l'emploi, enquête sur les préjugés, les statistiques de la police...
Cüzdanın bendeyken nüfus kâğıdına baktım.
Je l'ai lu sur ta carte d'identité dans ton portefeuille.
Oluşturduğumuz nüfus özgürlük adına en somut savunma.
La population que nous avons construite parle en faveur de l'indépendance.
Her zaman nüfus artar
Toujours la population grandit
Agramonte : Nüfus : 18.000 4.300 kişi okuma yazma bilmiyor. 1700 kişi tamamen ya da geçici olarak işsiz.
Agramonte : 18 000 habitants, 4 300 analphabètes, 1 700 chômeurs à plein temps,
Nüfus müdürüyüm sanki.
Je suis pas un registre d'état civil!
İki vekil seçmek için toplandık çünkü Picketwire'ın güneyinde artan nüfus, bize iki vekil seçme hakkı tanıyor.
Nous sommes ici pour élire deux délégués. La densité de notre population nous y autorise.
Paris Nüfus Kayıtlarına bakın.
J'ai 26 ans. Demandez mon état-civil à Paris.
Ve tabii eline geçirebileceğin diğer bütün kimlik kartları, nüfus kağıtları, belgeler.
Nous aurons aussi besoin de toutes les cartes d'identité que vous pourrez rafler.
Nüfus cüzdanı, ehliyet yarış kulübü üyelik kartı ve pasaport.
Carte d'identité. Permis de conduire Carte du Racing, et ton passeport.
"Nükleer elektrik santrali" ve "Birincil nüfus merkezi" kelimeleri tam olarak birbirleriyle uyumlu değiller.
Les mots "centrale nucléaire" et "zone très peuplée" ne sont pas l'association la plus heureuse
Kimlik belgeleri, nüfus cüzdanı, pasaportu!
Ses pièces d'identité. Son certificat de naissance. Son passeport.
Benim nüfus cüzdanım tesadüfen burada, seninki nerede?
Il faut les extraits de naissance. J'ai le mien. Tu as le tien?
Ehliyetim, nüfus cüzdanım, sigorta kartım, kulüp üyeliği...
Mon permis de conduire, carte d'identité, attestation d'assurance, tennis club...
Şu an tek ihtiyacımız olan şey, bir nüfus patlaması.
Contribuer à l'expansion démographique, quelle horreur!
Deneva'da neredeyse 1 milyonluk bir nüfus var.
Il y a près d'un million d'habitants sur Dénéva.
San Francisco, seni tıp doktorları kütüğünden düştü. Ama yalan söylüyorsan seni nüfus kütüğünden düşerim!
Mais si vous mentez Je vous vire du registre de l'humanité.
... nüfustan 1.2 milyon kişi azalmış olur ve nüfus artışımız da yavaşlar.
On sait que sa mère était muette. Vous, Japonais, vous ne comprendrez jamais.
BATIDAKİ EN SAĞLIKLI YER Nüfus :
Ville infernale de l'Ouest Population :
Doğum oranı yükselmeye devam etti, nüfus ise, Gideon bir kafes dolusu insan kitlesi haline dönüşecek kadar büyüdü. Burada artık ne huzur, ne barış, ne de mutluluk bulunabilir.
Le taux de natalité a continué à monter et la population a augmenté au point qu'aujourd'hui, Gédéon est prisonnière d'une masse vivante qui ne connaît ni repos, ni paix, ni joie.
Kıtlık. Aşırı nüfus artışı. Salgın hastalıklar.
famine, surpopulation, maladies...
Nüfus patlaması.
Ce soir, l'explosion démographique.
Genç nüfus çoğalıyor, şehre kaos hakim.
Le peuple est mineur, la ville est malade.
Nüfus 68.
Population : 68.
Nüfus Sayım Bürosu'nun doldurulmak üzere hepimize gönderdiği sayım formlarını bilirsiniz herhalde?
Vous savez, les formulaires de recensement... que l'administration nous a envoyés pour qu'on les remplisse?
Nüfus Sayım Bürosu.
- Bureau du recensement.
Geç kalmak nüfus patlaması yapacak.
Un jour, on enrayera la surpopulation.
Dutch bir gün birden ortaya çıkıp, nüfus idaresinden geldiğini söyledi.
Il s'est présenté comme un agent du recensement.
Ne diyordunuz, nüfus patlaması mı?
Vous disiez l'explosion démographique... — Quoi?
Dünya, son birkaç yıl içinde, nüfus artışının daha fazla olduğunun farkındadır.
Ces derniers jours, le monde a pris conscience du boom de la population.
Bu nüfus patlamasının önüne geçilebilir mi?
Ce boom de la population peut-il être contenu?
Toplam nüfus 3613.
3613 habitants au total.
- Nüfus Kayıt, 1836
- Loi de 1836
- Nüfus bilgilerini.
Ton état-civil!
Size nüfus cüzdanımı gösterebilirim.
Je peux vous montrer mon extrait de naissance.
Nüfus memuru musunuz?
Vous êtes un recenseur?
Onlar belgelerle uğraşırken, nüfus patlaması yaşanıyor.
Je suis venue passer mes vacances à Las Vegas exprès pour le congrès.
Nüfus 10 milyon.
Pour une ville de 10 millions d'habitants...
İSİMSİZ ŞEHİR Nüfus :
Ville sans nom Population : Masculine