Okayo Çeviri Fransızca
41 parallel translation
Okayo onu evsahibinin mutfağına götürdü.
Okayo l'a menée à la cuisine des logeurs.
Tuhaf bir yaşlı bunak, ha, Okayo?
Il est un peu bizarre.
O orospu cinayet konusunda duraklamaz bile.
Okayo a beau être sa sœur, Osugi la tuerait.
Ama Okayo'ya suratsızlık etmedi.
Mais... il n'a même pas parlé à Okayo.
Çünkü adam Sutekichi'nin... onun yerine Okayo'yu tercih ettiğini söyledi.
On dit que Sutekichi est amoureux d'Okayo, et qu'il a laissé tomber Osugi.
Hey, Shimazo, gel!
Osugi va tuer Okayo!
Zavallı Okayo.
Pauvre Okayo!
Peki, o zaman, Shima-yılan.
Comment va Okayo?
Okayo nasıl? Hâlâ kalkamayacak kadar güçsüz mü?
Est-elle toujours malade?
Sen Okayo'nun nesi oluyorsun ki?
Qu'est Okayo pour toi?
Kim olursam olayım söyleyeceğim tek sözle buradan gider.
Ne m'agace pas, ou vous ne reverrez jamais Okayo.
Sakın bana... Okayo.
Qu'est-ce que ça veut dire?
Okaya için çıldırıyorsun, değil mi?
Tu es follement amoureux d'Okayo.
Okayo için.
C'est pour son bien à elle.
Onu görmek bana onun seni çaldığını hatırlatıyor ve ben kendime hakim olamıyorum.
Okayo me rappelle constamment mon échec. Comprends-tu?
Gözünü Okayo'ya da dikti.
Et en plus, il a son oeil sur Okayo.
Okayo.
Un cerf-volant errant!
İhtiyar nereye gitti?
Okayo... Où est passé le vieil homme?
Ben gidiyorum.
Okayo... Ecoute.
Okayo iki iblis de çıktı mı?
Okayo... - Où sont allés ces deux diables?
Beni iyi dinle, Okayo.
Okayo, devant ce vieil homme, je t'en supplie encore.
Kimsenin sana parmağını değdirmesine izin vermem.
Je ne laisserai personne te toucher. Ne crains rien, Okayo.
Merak etme, Okayo. Bu adam sana asla kötü davranmaz.
Il ne te fera aucun mal.
Gitme, Okayo.
Ne pars pas, Okayo! Oublie ça.
Sen! Sen!
Non, Okayo.
Dinlemiyorum!
Calme-toi, Okayo.
Osen. Okayo'dan haber var mı?
A-t-on des nouvelles récentes d'Okayo?
Hey, Okayo.
Bonjour, Okayo!
Hey, Okayo.
Okayo!
Osugi Okayo'yu yakalamış!
Empêche-la!
Okayo, neden birlikte ayrılıp, daha iyi bir hayat kurmuyoruz?
Cherchons ensemble une vie meilleure.
Böyle söyleme, Okayo.
Tu ne me comprends pas.
Okayo.
Okayo...
Okayo nerede?
Pas ici. Qu'est-ce qu'elle a?
Okayo, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Qu'est-ce que tu dis? Maintenant, je sais tout.
Okayo, bunu yapma!
C'est étonnant!
Her halükârda, bela burada.
Tu as perdu la tête, Okayo.
Okayo, ciddi olamazsın.
Tu crois que moi et cette salope...
Okayo, sakin ol. Sadece bir düşün.
Il a tué mon homme.
Yalancı.
Okayo a disparu, c'est tout.
Okayo sadece uzaklaştı, o kadar.
Quelle est la différence?