English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Okey

Okey Çeviri Fransızca

364 parallel translation
- Sahneye okey verdim.
- C'est bien.
Okey, Rebel, motor.
O.k., Rebel, action.
Her şey okey! Test pozitif çıktı.
Tout est OK, le test est positif.
Yönetmene bu işareti yapmamızı önerdim. Okey verdi. Biraz sorun oldu çünkü o, yapamıyordu.
Je voulais encourager l'écriture, et recevoir des idées de la part des fans.
Okey, Nick. Tamam Nick, boşaltın.
Déchargez les caisses!
Ve yaşlı Jonathan senin için yemek pişirip, hizmet edecek.
.. et le vieux Jonathan est un vrai cordon bleu! okey?
Hayır. Sen sür, ve ben yol göstereyim. Okey?
Tu conduis et je te guide.
Okey, gidiyorum.
D'accord. J'irai.
Okey, haydi!
Allez, embraye! Hourra!
Okey, burası.
Arrête-toi ici.
Unutma Lennie, harika. Süper. Okey?
Et n'oublie pas, Lennie, c'est d'enfer.
Problem yok, okey?
Pas de scandale. Pas ici. Mais on a des choses à régler.
İşlerimi hallediyor. Okey.
Elle gère mes affaires.
O-Okey. Senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
J'ignorais qu'elle comptait à ce point.
- Okey.
Allez.
Oh, okey, okey, okey.
Bon, OK.
- Bende ki duruyor. Sende ki yerinde. - Okey, şimdi öpücük.
Maintenant, je veux un bisou.
Hadi bu şeyi parçalayalım! Okey.
Foutons tout par terre.
Okey, neye ihtiyacın var?
OK, de quoi t'as besoin?
Okey, çocuklar!
Salut, les enfants!
En azından, aradığın zaman bulduğun bir yerde çalışıyorum! Okey.
Au moins, j'ai un bureau qu'on trouve quand on le cherche!
Okey, millet, yemek vakti. Bir saat!
On va s'arrêter pour dîner.
Okey, duydun! Buraya gel!
OK, on te l'as déjà faite.
- Okey, ısıtalım onu.
- OK, on le réchauffe.
Hazır olduğunda öde, okey?
Vous me payez quand vous êtes prêts.
Okey.
OK.
Okey, Billy Mahoney, geliyorum.
OK Billy Mahoney, j'arrive.
- Okey, yatma zamanı.
- Bon les gars, allons nous coucher.
Okey... bu yoldan.
Bon... par-là.
Okey.
Mon tour.
Okey, bana detayları anlat.
C'est comme ça que vous avez baptiser l'appartement. Non, on étaient chez lui..
Hayır, okey.
C'est Ok!
- Okey. - Kımıldama.
Pas un geste, pas un mot.
Fermez les raketers, okey?
Fermez les rockets, OK,
- Okey.
- OK.
"Okey" ya da "iyi" değil. " Son derece iyi'" olmalıdır.
Pas "pas mal" ni "bien", mais "extrêmement bien".
Okey kızlar, dudaklar.
Allez les filles! Humectez vos lèvres.
- Okey...
- D'accord...
Okey?
Compris?
Okey, Max.
D'accord Max, on verra.
Krediye okey verdin.
Tu as été d'accord, pour le prêt.
Okey-dokey.
Très bien.
Okey, sanırım oldu.
OK, je crois que j'y suis.
Okey, John.
OK John.
Oldu peki, öyleyse beni bir arayıver.
Okey-dokey, alors passe moi un coup de fil.
Okey...'hoşçakal..
Salut!
Tamam şarabı içip gideriz. - Okey.
- On finit le vin et on se casse.
Okey!
Allons-y.
- Okey, bununla ilgilen.
- Occupe-t'en.
Okey. Biraz dışarıda bekleyiver.
Attendez à la porte.
Okey, İttir!
Bon, poussez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]