Onyx Çeviri Fransızca
69 parallel translation
Duvarlar oniks taşı.
Des murs en onyx.
Beyaz, oniks ve yeşil mermer.
le blanc, l'onyx et le marbre vert.
Her bir adama, 3 ölçek altın ve 9 ölçek gümüş. Bir tekne dolusu Onyx ve Alabaster mücevherleri. Bol bol yiyecek ve şarap.
A chaque homme, j'accorde 3 mesures d'or, 9 mesures d'argent, un vaisseau d'onyx et d'albâtre, des vivres et du vin en abondance...
Onyx'ye geri gidebiliriz.
- On pourrait retourner à l'Onyx.
Onyx'te trompeti boğuyorlardı.
A l'Onyx, on n'entend pas la trompette.
Ama keşke duşum da New York'taki evimdeki kadar kusursuz çalışsaydı öyle değil mi?
La douche d'inox capricieuse me fait regretter... ma vasque d'onyx new-yorkaise.
Türkuaz bir kravat.
C'était une cravate Onyx et Turquoise.
Sabahtan beri akik küpelerimi arıyorum.
Je ne retrouve pas non plus mes boucles en onyx.
Adamda aynı zamanda sahte inci bir kolye sahte oniks yüzük ve sahte pırlanta yüzük de vardı.
Il y aurait aussi un collier de fausses perles, une bague imitation onyx, - des faux diamants.
Hava nektar gibi. Akik gibi düşün.
Air pareil au nectar, épais comme l'onyx.
Bayanlar ve Baylar! Onyx Kulübü gururla sunar! Chicago'nun en ateşli dans ikilisi.
Mesdames, messieurs, l'Onyx club est fier de vous présenter le duo le plus chaud, deux jolies poupées qui ne font qu'une :
Dırdır ettiğimi düşünmeni istemiyorum ama sence de Onyx'teki arkadaşınla tanışmamın zamanı gelmedi mi?
Hé, je ne veux pas te harceler, mais quand vas-tu me présenter ton copain à l'Onyx?
" Fred Casely bana Onyx'te bir mülakat ayarlayacağına dair garanti vermişti.
'Fred Casely m'avait promis une audition à l'Onyx.
Bizi şaşırtmak için ardında küçük oniks heykelcikler bırakırdı Gece Tilkisi bizim en öncelikli hedefimiz olmalı.
Ainsi nommé pour les figurines d'onyx qu'il laisse sur son passage. Le Renard de la Nuit doit être notre priorité n ° 1.
Onyx Pass yakınındaki bir kampa gitmesi gerektiği gibi bir şey söyledi.
Il a dit avoir besoin qu'on le dépose à un camp près d'Onyx Pass.
Onyx Pass'a yaklaşıyoruz.
On approche d'Onyx Pass.
Yazuk değülmüş bu taş kesilir mü bu?
Si ce n'est pas de l'onyx...
Oniks, perido ve Peru opali.
Onyx, péridot et opale péruvienne.
Senin şu dolandırıcı Quentin South Beach'te Onyx diye bir kulübe takılıyor.
Hé, ce gars Quentin- - ton escroc? I I traîne dans un club de South Beach appelé l'Onyx.
Hayır bu gece yarısı alacası.
Non, c'est Midnight Onyx.
O zaman bana onun kayıp haçının nerede olduğunu söylersin.
Alors vous pourrez me dire où est son crucifix en onyx...
Brennen'ın daha çok diğer bankalar ile olan transferleri var, Sadece hesap numaraları, ve bir de şirket... Onyx İnternational.
Brennen vire un tas de foin, surtout à des comptes à numéros... et une compagnie appelée...
Barry üzerinde çalışıyor.
Onyx International. - Barry y travaille.
Birkaç şirket, yıllardır dokunulmamış... Şu Onyx Uluslararası, vergi kalkanı gibi görünüyor.
- Quelques LLC intouchés... cet Onyx International, des compagnies S, un abri fiscal...
Bana "Onyx Uluslar arası" ndan bahset.
Parle-moi d'Onyx International.
Üç ay önce tırnak parçası bulmuştuk.
Rien trouvé. " Il y a trois mois, on a trouvé une perle d'onyx.
Koyu, akik siyahı.
Aussi sombres que de l'onyx.
Bu benim son işim- - iki küçük akik aslan başı ve bir parça işlenmiş deri.
- C'est mon dernier boulot. Deux petites têtes de lion en onyx et une pièce de cuir travaillé.
Burası akik aslan başlarının girdiği yer.
C'est là où vont tes têtes de lion en onyx.
Onun ötesinde en küçük yavrusunun Yuggoth olduğu, sınırda siyah eterin içinde dönüyor.
Descendant les marches d'onyx il vient, entendez notre appel sur les ailes de la nuit, loin par-delà l'espace, loin par delà la dernière porte à Cela dont Yuggoth est la dernière née, roulant solitaire dans l'éther noir sur la bordure pour nous apporter la bonne nouvelle...
Volkan camı rengi, oniks, gece yarısı kayıp ruh, dönen karanlık uyuyan panter ve Armani'nin boşluğu.
Obsidien, onyx, minuit, âme perdue, panne de courant, panthère endormie, et vide par Armani.
- Onyx.
Onyx..
Onyx.
It s Onyx.
Onyx'in 11 resmi.
11 photos d'Onyx.
30 kartı taramışlar, klonlarını çıkarıp piyasaya çıkarmışlar.
Il semble qu'il y a près de 30 cartes onyx qui ont été scannées, ensuite dupliquées, et mises en service.
Onyx kartlarının limitleri gerçekten yüksek olur. O kartları kullanan insanlar ay sonunda büyük meblağ görmeye alışkındır.
Les cartes onyx ont une limite très élevée, et les gens qui les utilisent ont l'habitude de voir de très gros montants en bas de leur relevés de compte.
ŞÜPHELİ - "BlackOnyx" e-posta adresini kullanana birine düzenli olarak para aktarıyormuşsunuz ve biz de bu ödemelerin Ray Dixon'ın cinayetiyle ilgili olabileceğini düşündük.
Vous payez régulièrement quelqu'un avec l'adresse e-mail "Black Onyx", et on pense que ces paiements ont un rapport avec le meurtre de Ray Dixon.
Başardık akik cinim.
On a réussi, mon onyx ravageur.
Ne rıhtımda ne de Onyx kulübünde ne diğer kulüplerde veya telefon odalarında.
Ni sur la promenade, ni à l'Onyx Club Ni dans les conversations ou dans les télégraphes
Ne rıhtımda ne de Onyx kulübünde ne diğer kulüplerde veya telefon odalarında.
Ni sur la promenade, ni à l'Onyx Club. Ni dans les bars, ni au téléphone.
Onyx'de bir yıllık anlaşma istiyorum.
Un engagement d'un an à l'Onyx.
Bayanlar ve baylar Onyx Kulüp iftiharla sunar Bayan Daughter Maitland.
Mesdames et Messieurs, l'Onyx Club est fier de vous présenter Miss Daughter Maitland.
Sizi Onyx Kulüp'te aradım.
Je vous cherchais au Onyx Club.
Akik, siyah inci, elmas...
Onyx, perle noire... Diamant.
- Onyx kamyon parkı. - Kamyon parkı mı?
- Un relais routier.
Onyx kamyon parkı.
- Au relais routier.
Acaba akik mi?
C'est de l'onyx?
"Bak! Bu yetenekli, muhteşem siyah genç tanrının farkına var."
Regardez, admirez... ce sublime dieu d'onyx.
Kantaşı, avusturyan kristali ve akik taşı dolgusu.
Hématite, cristal autrichien, et de l'onyx incrusté.
Anladım.
- L'onyx.
Akik.
L'onyx...