Ooh Çeviri Fransızca
4,086 parallel translation
Britta'ya kapak oldu.
Ooh. Dur pour Britta.
İşte burada.
- Oh, ils sont là. - Ooh.
Masa lambasının, I harfinin üzerinde zıplamasıyla başlamayan bir film izleyelim.
Ooh, regarder un film qui ne commence pas avec une lampe de bureau qui saute sur un I majuscule?
O purolardan biri patlıyor mu?
Ooh, faire en sorte que ces cigares explosent?
- Tamam.
- Ooh, d'accord.
Zor bir bebek bu arada.
Ooh, elle est difficile Bébé, difficile.
- Bir satış elemanı hakkında çok güzel bir oyun vardı.
Ooh, il y a une bonne pièce à propos d'un vendeur.
Köküne kadar Trinity Ulusal Ormanı.
Ooh. Balls profondes dans le Trinity National Forest?
Bu yol, Bluff Creek'e giden yol.
Ceci est la route qui mène à Bluff Creek. Ooh.
Işıkları kapatabilir miyiz?
Ooh, peut-on... peut-on éteindre les lumières?
Beş sent buldum!
Ooh, un centime!
Veremem.
- J-je peux pas... - Ooh.
Vay canına.
- Ooh. - D'accord.
Seni seveceğimi biliyordum.
Ooh, je savais que je t'aimerais.
Bittin sen!
- Ooh, merci.
Ooh, makarna.
Des pâtes.
Ooh! Senin eski koltuğun.
C'est ton ancienne chaise de présentateur.
Oh, yeni tekerlek kilitleri.
Ooh, ces nouveaux freins.
Mnh!
Ooh!
Ooh!
Ouais!
- Ooh.
- Ooh.
Vay be, bu harikaydı.
Ooh, c'était génial.
Ooh.
Ooh.
Buraya nası girdiklerini de bi anlayabilsem.
Ooh, je ne savais pas qu'il y avait des colombes ici.
Ooh, mısır gevreğinde yeni marşmelovlar varmış!
Il y a de nouvelles guimauves dans mes céréales.
Amerikalı nasıl da iğneliyor.
Ooh, un sarcasme d'américain.
Sen iyi misin?
Ooh. Tu vas bien?
Siktir. Ah, ooh!
Je te mets au défi...
Tamam!
Ooh, OK!
Olmaz.
Ooh, stop.
Umarım sende güzel bilgiler vardır dostum.
Ooh, toi! Tu ferais mieux d'avoir des putains de bonnes infos, mon pote.
Neredeydin?
Où étiez-vous? Ooh!
Vay canına!
Ooh, maintenant!
Geliyorum.
Ooh, je descends.
Ama şuna bakın.
Mais regardez vous. Ooh.
Pekala, belli ki bu şey bizim gerek...
Ooh! A droite, il est évident ce que c'est, nous n'avons pas besoin de...
Görünüşe göre kurban sürücü koltuğunda hareketlenmeye başlamış bu sırada katil yolcu koltuğundaymış. Ve ikinci kurşun yarası önden arkaya doğru.
Maintenant, on dirait que la victime était initialement à la place conducteur, le tueur sur le siège passager, mais le second coup de feu vient de derrière et à une forte... ooh...
- Ooh!
- Ooh!
Aww, cehenneme girmek değil.
Ooh, bordel c'est la vérité.
- Yiyiştiniz mi?
- Ooh, est-ce que vous vous sortez ensemble?
# Sonra, seni gördüm bir anda #
♪ Ooh ♪ ♪ Alors tout d'un coup je t'ai vu ♪ ♪ Ooh ♪
# Sonra, seni gördüm bir anda #
♪ Ooh, alors tout d'un coup je t'ai vu ♪
# Söylemiş miydim hayatımın her anında #
♪ Ooh ♪ ♪ T'ais-je dit que j'ai besoin de toi ♪
# # Yardım et bana, yardım et bana #
♪ Help me, help me, ooh.
# Şimdi nasıl dans edebilirim başkasıyla #
♪ Alors comment aurais-je pu danser avec une autre? ♪ ooh
# Onu orada gördükten sonra #
♪ ooh ♪ Depuis que je l'ai vue devant moi
# Artık dans etmeyeceğim başkasıyla #
♪ Désormais je ne danserais plus jamais avec une autre ♪ ooh
İnanmıyorum.
Ooh. Oh, bon sang.
Ohh. - Ooh! Oh.
J'ai une surprise pour toi.
Samantha.
( grogne ) Ooh. ( Expire ) Samantha.
Hayır, hayır.
Ooh! Oh!