English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Osborne

Osborne Çeviri Fransızca

340 parallel translation
Oysa ben yine o Tim Osborne'u görmeye gitti sanmıştım.
"Je la croyais partie avec cet infirme de Tim Osborn."
" Studland Caddesi 4 numarada oturan 43 yaşındaki Bayan Osborne sinemada yanında oturan Pollock'ın önce elini tuttuğunu ve sonra daha ileri gitmeye çalıştığını ifade etmiştir.
"Une certaine Mme Osborne, 43 ans, de 4 Standard Road, témoignant, " a déclaré que Pollock, assis près d'elle, lui a donné des coups de coude, " puis lui a fait des avances.
- Her şey yolunda mı, Bay Osborne?
- Ça va comme vous voulez, M. Osborne?
Bay Osborne yolculuk sırasında...
M. Osborne est envoyé par l'Office de la Recherche Scientifique...
- Bay Osborne bizim için çalışıyor.
- M. Osborne est excellent.
Osborn aynadan görebilir.
Osborne te voit dans le rétroviseur.
Teşekkürler Osborn.
Merci, Osborne.
Bay Osborne, Bay Marshall.
M. Osborne.
Teğmen Galloway, Osborne, Yazıcı Tamula.
Les lieutenants Galloway, Osborne et cadet Tamura.
Bay Osborne.
M. Osborne!
Appel ve diğerleri bu yünden gidiyor, Teğmen Osborne'la birleşmek için.
Appel et les autres, rejoignez le lieutenant Osborne.
Kraliçe Victoria'nın bu tarihi görüntüleri 1880'da Osborne'da çekilmiş olup kraliçeyi Gladstone'la göstermektedir.
Ces images historiques de la reine Victoria tournées en 1880 à Osborne, montrent la reine avec Gladstone.
Osborne'un dükkanında bir kaç kişiyle sohbet ediyordum. İhtiyar Whateley deli gibi ve her zamankinden daha heyecanla içeri girdi
Je parlais avec des habitants de la ville dans le magasin d'Osborne, quant le vieux Whateley est arrivé en courant les yeux plus fous que jamais.
Jack Osborne.
Jack Osborne.
- Lütfen. Öncelikle Bay Osborne'u sana bir kürk palto vermeye ikna etsen iyi olur, güzelim.
Demandez d'abord un manteau de fourrure à M. Osborne.
"Kominist gençlik derneğinin bir üyesi Valerya Davidova Amerikan iş adamı Jack Osborne'a... bir Barguzinsky samurunun postunu gösteriyor."
"Membre d'une brigade du Komsomol, Valeria Davidova montre une peau de zibeline de Bargouzinski à l'homme d'affaires américain en visite en URSS, Jack Osborne."
Sizinle benim, ne kadar farklı olduğumuz gözünüzden kaçmamıştır.
Vous avez dû noter un tas de différences entre l'homme que vous êtes, M. Osborne, et l'homme que je suis.
OSBORNE
OSBORNE
Ve hepsi de Jack Osborne'u tanıyordu.
Et tous ces gens connaissaient Jack Osborne?
Bay Jack Osborne'u mu?
M. Jack Osborne? Ouais.
Kostia, Bay Osborne'un bir şeyler istediğini anlamıştı.
Kostia savait que M. Jack Osborne voulait quelque chose.
- Osborne ne istiyordu?
- Qu'est-ce qu'Osborne voulait?
- Fakat Bay Jack Osborne vazgeçti.
Mais Osborne m'a carrément ignoré.
Osborne? Jack Osborne'mu?
Jack Osborne?
Eğer çok önemli bir şey keşfettiler ve Jack Osborne, ortaklarının bundan kimseye sözetmemelerinden emin olmak istediyse, durum değişir.
Qu'ils aient trempé dans une affaire d'une ampleur telle qu'Osborne se soit vu contraint de réduire ses complices au silence.
- Jack Osborne.
- Jack Osborne.
- Osborne neyin oluyor?
- Quels sont vos liens avec Osborne?
Osborne'u korumak için.
Pour protéger Osborne.
Osborne gibi, diyorsun.
Comme Osborne.
Arkadaşın olan Osborne.
Votre ami Osborne.
Osborne hakkında konuşalım.
Parlons un peu d'Osborne.
Bana Osborne'dan bahset.
Parlez-moi de lui.
Osborne üç gün içinde gidiyor.
Osborne part dans trois jours.
Osborne onu, diğerlerini kandırmak için kullandı.
Osborne l'a utilisé pour piéger les autres.
Jimmy'nin Rusya'ya dönmesi Osborne'nun Rusya'ya insan sokup oradan çıkarabileceğinin bir kanıtıydı.
On l'a renvoyé en Russie pour prouver qu'Osborne pouvait faire entrer et sortir des gens!
Sana söylemedi, çünkü Osborne, bir sonraki gidecek kişinin kendisi olduğunu söylemişti ve bunun hayali hayatındaki en önemli şeydi.
Elle ne dira rien car Osborne lui a dit qu'elle serait la prochaine à partir, et ce fantasme est la chose la plus importante dans sa vie.
- Osborne için bir sandık.
- Un coffre pour Osborne.
Amerikalı kürkçü, Jack Osborne mu?
Jack Osborne, le fourreur américain?
Sibirya'dan Osborne için getirdikleri şeyi gördün.
Tu as vu ce qu'ils ont rapporté à Osborne de Sibérie.
Osborne'la gideceğini sanıyor, ha?
Tu crois qu'elle a fichu le camp avec Osborne?
Ve Jack Osborne.En başından beri beraberlermiş.
Et Jack Osborne. Ils étaient de mèche depuis le début.
Osborne Stockholm'e gidiyor.
Osborne part pour Stockholm.
Osborne'a baskı yapmak için beni davada tuttunuz.
Vous m'avez utilisé pour faire pression sur Osborne.
Bu Osborne'a on milyonlarca dolara malolmuştur.
Osborne en tirera des dizaines de millions.
Osborne cimrinin tekiydi.
Osborne était trop gourmand.
Osborne takas önerdi.Samurları geri verecek ama yalnızca seninle konuşurmuş.
Osborne veut échanger les zibelines. Vous serez son unique interlocuteur.
Onun yerine Osborne'a gittim.
Mais je suis allée voir Osborne.
Osborne neden samurlarla beni değişsin ki?
Pourquoi Osborne échangerait-il les zibelines contre moi?
Tamam, Bay Osborne.
Allez-y, M. Osborne.
Bay Osborne.
M. Osborne...
Sizin de tanıdığınız biri Osborne.
Osborne.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]