English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Ovation

Ovation Çeviri Fransızca

147 parallel translation
Sağolun, ama alkışlamak için gösterinin sonunu bekleyin.
Merci pour l'ovation, mais attendez de voir le spectacle pour applaudir
- Gümbürtülü alkış.
- Une véritable ovation. Il exige que notre entraînement soit aussi réaliste que possible.
Raporlara göre, halkın tepkisi harikulade.
L'ovation des rues a été extraordinaire.
Dayıcığım, alkış tufanı kopmadıysa sırf sizin gibi bir aslan saygı beklediği içindir yine de alkış yağmurunu hak ettiniz.
Si les applaudissements n'ont pas éclaté c'est parce qu'un lion de ton espèce les intimide. Mais tu méritais une ovation.
Alkışları dinleyin.
Ecoutez l'ovation.
İşte coşkulu alkışlarla geliyor.
Faites-leur une ovation.
İlk defa ayakta alkışlanıyorum.
C'est ma première ovation.
" Sonunda seyirciler ayakta alkışlayıp bağırıyorlardı.
" Le public, debout, nous a fait une ovation.
Hatta ayakta alkışladılar.
Une véritable ovation, tout le monde était debout.
Son ilahımız!
Thomsen par une ovation.
Ve şimdi Jerry'e merhaba diyelim!
Et maintenant, une ovation pour Jerry!
Şimdi Tony'e merhaba diyelim!
Mais tout de suite, une ovation pour Tony!
Sandman için alkış.
Alors applaudissons-le bien fort. Une ovation pour Sandman.
Sahaya çıktığında yükselen o çığlıklar.
Et tous les clients que j'avais amenés... quelle ovation!
Onları güzelce uğurlayalım.
Faisons-leur une ovation.
- Senden gerçekten hoşlanıyorlar.
- Quelle ovation!
Ne oluyor burada bu ses'de nedir?
Alors, pas d'ovation?
Duymuyor musun burada koro var!
Je veux une ovation!
Testere Eddie Watowski'ye sıkı bir hoşgeldin diyelim geçen sezonun baş kovalayıcısı.
Faites une ovation à Eddie "BuzzSaw" Vatowski, le meilleur traqueur de la saison dernière.
Ardından Washington insan hakları kongresinde Doğu Afrika'da barış için gösteriği çabalardan dolayı ayakta alkışlandı.
On lui a fait une ovation à Washington à la convention des droits de l'Homme pour son soutien au maintien de la paix en Afrique de l'est.
Bayanlar ve baylar, çok özel bir şekilde şarkı söyleyen çok özel bir hanımefendiyi çok sıcak alkışlarla karşılayın lütfen.
Faites une ovation à une jeune femme qui chante comme personne.
Tüm seyirciler ayakta, Dottie Hinson'ı alkışlıyor!
Le stade entier fait une ovation à Dottie Hinson!
Ayakta alkış.
J'ai eu une véritable ovation.
Sen "keşke zengin olsaydım" ı söylediğinde, alkışlamayı başlatan bendim, değil mi?
J'ai déclenché une ovation quand tu as chanté "Si j'étais riche"!
Büyük üstadımız Dave'e koca bir alkış.
Ovation pour notre maître de cérémonie, Dave.
İnanılmaz bir deneyim. Teşekkür ederim.
Ovation debout!
Sonuç olarak bu parayı alabilirsiniz ve bu cesur kıza hak ettiği alkışı verelim.
Je décrète que vous gardiez l'argent. Et faisons une ovation à cette jeune fille qui le mérite bien.
Sanırım hepiniz Andy Kaufman'ın aldığı, daha doğrusu alamadığı alkışları duyuyorsunuz.
Pas d'ovation pour Andy Kaufman Les hourras se muent en huées
Bayanlar ve baylar büyük bir alkış duyalım. Gina ve Mike için.
Vous devriez faire une ovation... à Gina et Mike!
Büyük alkış verin. İngiliz o!
une ovation pour lui, il est anglais!
Hadi onları kocaman alkışlayalım.
Je vous demande de Leurfiaire une ovation!
- Alkış yağmuru.
Et puis... L'Ovation.
Hey, bayanlar baylar, Jersey'li Coyote'ye şarkı için bir alkış lutfen!
Hé, mesdames et messieurs, je vous demande de faire une gigantesque ovation pour le Coyote chanteur de Jersey.
Bu onun 21inci ve son dövüşü. Gerçek şampiyona özel bir hoşgeldin diyelim.
Ce sera son 21 ème et dernier combat. Faites-lui une ovation car c'est un vrai champion :
Tamam. Çok naziksin. - Beni alkışlamaya ne dersin?
Je préférerais une ovation debout.
FiImin yarısında aIkış vardı ve en sonunda da ayakta aIkışIadıIar.
Les gens ont applaudi au milieu du film. Il y a eu une standing ovation.
Musluk eksperi, Mükemmel Tito için kocaman bir Sunnydale alkışı alalım.
Faites une ovation à Tito l'Incroyable, plombier extraordinaire.
Bayanlar baylar, yeni şampiyonumuzu alkışlayın. SPIDERMAN!
Mesdames et messieurs une ovation pour le nouveau champion, SPIDERMAN!
Rocky Creek Drillers!
Ovation pour les Drillers de Rocky Creek!
Ben, halkın takdirini toplayabilmek için bugün doğdum.
Je suis né pour vivre ce jour. Pour recevoir l'ovation de mon public.
Tricky'nin yerine bir alkış lütfen.
C'est du boulot pour Tricky ", allez, une ovation pour Tricky!
Başkan Duk Man! Büyük alkış.
Le président Oh, Faites-lui une ovation
Emirler! Uyarılar! Çılgın talepler!
Tu recevras une interminable ovation
Mesihimizi yanımıza alıp İsa tarzı coşalım!
Acclamons le Christ. Faisons une ovation à Jésus.
Belki alkışlama ya da başarılı atletlere... ikinci onur.
Peut-être une ovation, notre honneur secondaire, celui que nous réservons à nos athlètes victorieux.
Crassus için alkış.
Une ovation pour Crassus.
Ve şimdi, küçük gösterimizin sonunda yeterince alkışlarsak, majesteleri şarkı söyleyebilir.
Et maintenant, pour clôturer le spectacle, si nous lui faisons une belle ovation, Sa Majesté nous chantera une chanson.
Muhteşem.
Faites-lui une ovation.
"Konuşması çok büyük bir alkış aldı."
Son discours a reçu l'ovation...
Şu alkışı bir dinle!
Écoutez cette ovation!
İşte geliyorlar, alkış lütfen.
Faites-leur une ovation!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]