Palavra Çeviri Fransızca
1,248 parallel translation
Palavra!
C'est complètement tarte.
Bu bir oyundu. Palavra atıyordu.
C'était un jeu, il se vantait.
- Palavra atıyosun adamım!
- Conneries!
"Palavra."
- Bobards.
Palavra!
Conneries!
Yani, L-bandı küresel grup çalışmalarım palavra.
Comme pour mon travail sur les essaims globulaires.
Palavra sıkma lan, götlek!
Me prends pas pour une conne, enfoiré!
Kıvırma şimdi. Palavra bunlar, anladın mı?
Arrête ton baratin et tes conneries!
Palavra hepsi.
C'est des histoires.
Bunlar palavra, Jim!
Des conneries, Jim!
- Palavra sıkma bana.
- Ne m'embrouilles pas!
Hepsi palavra, Abby.
C'est bidon.
Hepsi palavra.
De A á Z.
Palavra atıyor olabilir.
Calme-toi.
Bosie! Eğer bu kağır mahkemeye ulaşırsa.. Oscar bir sürü palavra atmak zorunda kalacak!
S'il y a procès, Oscar devra mentir!
Çünkü palavra sıkarsan seni iki kez öldürürüm.
Sinon... je vous tue deux fois.
Palavra! Beni huzur evine kapatmak için geldin!
Balivernes, tu es venu me mettre en maison de retraite.
Palavra.
Pipeau!
Palavra atıyorsunuz.
De ne pas aller en prison.
Bir sürü palavra duyuyoruz.
On entend un tas de choses.
Palavra!
Foutaises!
27 dikiş mi, palavra!
27 points de suture, mon cul!
Çünkü, sen onu sevmedin. Bize de palavra atmak zorunda değilsin.
C'était pas une raison pour nous griller tous les deux.
Sanırım birisi sana iyi palavra sıkmış.
Hé bien, on t'a raconté des balivernes.
Hepsi palavra.
C'est du bidon.
- Bu palavra!
Tu parles!
Senin palavra atıp atmadığını nereden bileceğiz?
Qui nous dit que c'est pas des bobards?
Palavra olduğunu söylemiştim.
Tu vois, c'était de la blague.
Bu işler böyle... Hayır. Palavra..
Ce n'est pas comme ça...
Sadece palavra.
C'est des conneries.
Bunları birer palavra olarak nitelendirdim. Askerlerin yüksekten atması olarak değerlendirdim.
J'ai pris ça pour des fanfaronnades, des vantardises de soldat.
Bu kız palavra.
Cette fille est minable.
- Palavra!
Tu parles!
- Pardon ama yutmam. Palavra.
C'est bien essayé mais je ne te crois pas.
- Bu palavra. - Bu saçmalık.
- C'est du vent!
- Sakın bana palavra sıkma.
Te fous pas de moi.
- Palavra değil, söz veriyorum.
Tu as ma parole.
Palavra.
Mensonges.
Hayatımda bazı saçmalıklar duydum doğrusunu söylemek gerekirse, her ağzımı açtığımda, ama bir zaman makinesi? Tam bir palavra!
J'en ai entendu des idioties dans ma vie... à chaque fois que j'ai ouvert la bouche en vérité, mais une machine à voyager dans le temps?
- Bana palavra atma!
- Me raconte pas de conneries.
Palavra atmıyorum.
Conneries?
Palavra! Çocuğun yüzündeki kanı temizle.
Tu peux le débarbouiller un peu?
- Ne büyük bir palavra.
- N'importe quoi!
- Zenci, palavra sıkıyorsun.
- Tu racontes que des conneries.
- Tamamen palavra.
- N'importe quoi.
Hologramlı güvertede Borglara ateş ederken yüzündeki ifadeyi gördüm. Palavra!
- Foutaise!
- Ya da palavra.
Elle m'a frappé.
Yabancılara palavra atma, seni sürtük!
Je suis pas défoncé!
Hepsi palavra.
C'est des conneries!
- Palavra.
Foutaises!
Palavra.
Ben voyons.