Pancakes Çeviri Fransızca

- Tamam, krep yiyeceğim.

- Je prends des pancakes.

Çörek istiyorum.

Je veux des pancakes.

Haber ekibi gözleme kahvaltısı yarın sabah 9 yerine 8'de.

Le petit-déj pancakes c'est à 9 h demain.

Hayır. Geliyor. Bu gözleme kahvaltısı.

Ron vient, c'est le petit-déj pancakes du mois.

Gözleme olacak!

Il y a des pancakes qui vous attendent!

Pankekler, mısır gevrekleri, yağda çırpılmış yumurta

.. pancakes, corn-flakes, œufs brouillés,

Gözleme yaptık, dede!

Il y a des pancakes, grand-père!

- Pan cake'lere bayılıyorum.

Il travaille au McDo. J'adore les pancakes.

Baba, sizi çok seviyorum, ama ben bu cehennemden gidiyorum.

Papa, je t'aime autant que les pancakes. Mais par l'enfer, je me tire d'ici.

Kahvaltıda krep yiyeceğiz.

On a des pancakes pour le petit déjeuner.

Turta, pasta, gözleme, tart, kek, tartenkeken.

Tarte, gâteaux, pancakes, tarte pan, gâteau pan, panagatarte...

Süper garson. Yüksek krep kulelerinin üzerinden bir hamlede atlıyor.

C'est Superserveuse, capable de sauter d'une tour de pancakes en un seul bond

Gözleme? "Waffle?"

Des pancakes? des gauffres?

Ve krep kahvaltılarında ve hamur günlerinde. Ve...

Et au petit déjeuner de pancakes, et à la vente de gâteaux, et...

Onları yapmıyorlar.

Je vais prendre des pancakes! Il n'y en a pas.

Cennette krep yok mu?

Pas de pancakes au paradis! ? !

Krepler kötü mü?

Est-ce que les pancakes sont diaboliques?

Bayana krep.

Des pancakes pour la demoiselle.

UPE'de krep yiyordum, Uluslararası Petrovsky Evi.

J'étais là, à manger des pancakes à la Maison Internationale Petrovsky.

Hakkını vermek lazım. Sevişmek için krep mi?

Faut reconnaître, des pancakes contre du sexe...

Krepler mi?

Les pancakes?

Bu mutfak kaç krep görmüştür sence?

Combien de filles ont mangé des pancakes dans cette cuisine?

Başka kadınlara kaç krep yaptığını kim bilir?

Qui sait combien de pancakes il a fait pour d'autres filles?

Krepler ve... öteki kadınlar.

Les pancakes et les... autres femmes.

Krep var ama başka kadın yok.

Il y a des pancakes, mais pas d'autres femmes.

Hadi. Sana hızlıca biraz gözleme hazırlayalım.

Viens, on rentre à l'intérieur, je vais te cuisiner quelques pancakes.

Tamam. Gözleme yapalım mı ya da ben doktoru arayayım mı?

Ok, pancakes, ou est ce que je dois appeler le docteur?

Güzel seçim. Kreplerle beraber mi?

- Bon choix, avec les pancakes?

Evlat, bak sana gümüş Dolar biçimli kreplerden yaptım. - Aç değilim.

Bonjour, je viens de faire des pancakes.

Ona pizza ve krepten başka bir şey vermiyorsunuz. Gözlerinin yuvalarından düşmemiş olması bile bir mucize.

Vous lui donnez à manger rien que des pizzas et des pancakes, c'est une chance que ses globes oculaires soient encore en place!

- Bonjour, Yvette. - Otur, krep yapayım.

J'ai fait des pancakes.

Tüm bunlar için gerçekten üzgünüm. Krep istediğim için üzgünüm. Sınır dışı edileceğin için üzgünüm.

Je suis désolée pour tout ça... d'avoir voulu des pancakes... que tu ais été expulsée... d'avoir provoqué tout ça... pour tes parents...

Annenin kek yaptığını sanıyordum.

Ta mère ne devait pas faire des pancakes?

Pankek, Favorim!

Des pancakes! J'adore ça.

- Yine mi krep? Krep...

Encore des pancakes?

Evet, yine krep.

Oui... Encore des pancakes.

Deshawn, kreplerini ye, tamam mı?

Deshawn, mange tes pancakes.

- "Gözleme" ler ile aran nasıl?

- Que penses-tu des pancakes?

Akçaağaç şurubuna bayılırım. Kekin üzerinde çok güzel olur. Pizza üzerinde çok güzel olur.

Je l'aime sur les pancakes, sur les pizzas, et je m'en tartine le crâne.

Ertesi sabah, çok küçük kalp şeklinde, krepler yaptı.

C'est vrai. Le lendemain matin elle a fait des pancakes en forme de coeurs.

Krepleri için.

Pour ses pancakes.

Tatlım, krep almaz mısın?

Chéri, tu veux des pancakes?

Kek severim, kek severim Bu beni mutlu Peter yapar

J'aime les pancakes! J'aime les pancakes! Ils font de moi un Peter heureux.

Hiç bu kadar akşamdan kalma oldun mu?

- Alors prends des pancakes.

- Krep akşamdan kalmaların yemeğidir.

- D'accord. Et tes pancakes?

Kızmasın diye anneme gözleme yapıyoruz.

On fait des pancakes pour consoler maman.

- Gözleme yapıyoruz.

- On fait des pancakes.

Pancake yaptık.

Nous avons fait des pancakes.

Krep ister misin?

Tu veux de mes pancakes?

Sen Wyatt almak, Chris alacak.

Je pensais à des oeufs et des pancakes?

Kafamın boynuma bağlı olmasını daha az tuhaf hissettireceği kesin.

- Des pancakes! - Et alors?