English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Pardonnez

Pardonnez Çeviri Fransızca

5,288 parallel translation
- Pardon?
- Pardonnez-moi?
İzninizle.
Pardonnez-moi?
Birbirinizi eziyorsunuz sonra da birbirinizi af mı ediyorsunuz?
L'une renverse l'autre et vous vous pardonnez?
Doğrudan irtibata geçme cüretini gösterdiğim için kusura bakmayın ama iki adamım öldürüldü, daha fazla kan dökülmesini istemiyorum.
En vous contactant directement... pardonnez mon audace... mais j'ai déjà perdu deux hommes. C'en est assez.
Scully'nin münasebetsizliğinin kusuruna bakmayın.
Pardonnez l'impertinence de l'agent Scully.
- Bağışla beni!
Pardonnez-moi!
- Lütfen Majesteleri, affedin beni!
Votre altesse, pardonnez-moi! Je ne pouvais pas...
Nasıl affettiğiniz.
Comment vous pardonnez.
Açık sözlülüğümü bağışlayın ama en büyük yeteneğim, buradaki tecrübem...
Pardonnez ma franchise, mais ce qui me permet de savoir ce qui est le mieux pour Le Paradise c'est mon expérience...
Elinizi sıkmazsam kusura bakmayın.
Pardonnez-moi si je ne vous serre pas la main.
Özür dilerim, bayım. Yüksek sesle konuşur musunuz?
Pardonnez-moi Monsieur, il faut parler plus fort.
- Mazur görün beni Leydim.
Pardonnez-moi, ma Dame.
Kara mizahımı mazur görün ama ben paramı HR'ye koyuyorum.
Pardonnez mon humour macabre, mais je mise sur le HR.
Pardon.
Pardonnez-moi.
Küçük kardeşimi bağışlayın Ergenliğe giriyor da.
On est vraiment désolés. S'il vous plait, pardonnez mon petit frère. Il est en pleine puberté.
Bağışlayın beni Lordum.
Pardonnez-moi mon seigneur.
Bağışlayın beni Lordum.
Pardonnez moi mon seigneur.
Kusura bakmayın, kendime engel olamıyorum, oğullarım ama bugün hepimizin hatırlayacağı bir gün olabilir.
Pardonnez mon vice, mes fils. Mais aujourd'hui sera un jour dont on se rappellera.
Bağışlayın ama dün konuşmanıza kulak misafiri oldum.
Pardonnez-moi, mais j'ai surpris votre conversation d'hier.
Beni bağışlayın, Matmazel Romanis ama bu kadar açık sözlü, iltifat eden kadınlara alışkın değilim.
Pardonnez-moi, Mademoiselle Romanis, Mais je ne suis pas habitué aux femmes si extraverties, complimentant autant.
Beni affet.
Pardonnez-moi.
Affedersin. Pardon.
Pardonnez-moi, Excusez-moi.
Affedin, Majesteleri, ama kartlarda yetenekli değilim ve görülerimi de kontrol edemiyorum.
Pardonnez-moi, Votre Majesté, mais je n'utilise pas de cardes et je ne contrôle pas mes visions.
Tanrım, bağışla beni lütfen!
Dieu, s'il vous plaît pardonnez-moi!
Kelime oyununun kusuruna bakma, ama...
Pardonnez le jeu de mots, mais...
Beni affet, Mary. Bir beyefendi olamadığım için.
Pardonnez-moi, Mary... de ne pas être un gentleman.
Şey... Katherine. Affet, kendimde değilim.
Pardonnez-moi, je m'égare.
Bağışlayın, efendim. Gereksiz yere konuşuyorum.
Pardonnez-moi monsieur, Je parle sans savoir.
Onu bağışlayana kadar kendisini bağışlamayacak.
Elle ne peut se pardonner tant que vous ne la pardonnez pas.
- Bağışlayın efendim.
Pardonnez-moi, Monsieur.
Bağışlayın Bay Weston.
Pardonnez-moi, Monsieur.
"Lütfen telaşımı bağışla. Görüştüğümüzde sana açıklayacağım."
'S'il vous plaît, pardonnez ma hâte, je vous expliquerai quand je vous verrai.
O kadar huysuz olduğum için üzgünüm.
Pardonnez mon attitude.
Bunu söylediğim için üzgünüm ama iyi görünmüyorsunuz.
- Pardonnez-moi, mais ça n'en a pas l'air.
Özür dilerim.Birbirimizi tanıyor muyuz?
Pardonnez-moi. Est-ce qu'on se connait?
Affet beni.
Pardonnez-moi.
Özür dilerim, bab...
Pardonnez-moi pè...
Özür dilerim.
Pardonnez-moi.
Özür dilerim, baba.
Pardonnez-moi, père.
Beni affedin.
Pardonnez-moi.
Affedersiniz ama orman çevresinde koşan bir kadın bulduk, Lordum.
Pardonnez-moi, nous avons trouvé une femme courant près des bois, Monseigneur.
Üzgünüm, sıcak kanlılığınız beklemediğim bir şeydi.
Pardonnez-moi. Votre cordialité. C'est inattendu.
İlk olarak kültürel cahilliğim için özür dilerim.
Eh bien, tout d'abord, pardonnez mon ignorance culturelle.
İzninizle, kızlar.
Pardonnez-moi, mesdames.
Affedersiniz, ama Kutsal Makam'dan size bir mesaj var.
Pardonnez-moi, mais un message est arrivé
Üzgünüm.
Pardonnez-moi.
Affedersiniz.
Pardonnez-moi.
Yokluğumu mazur görün.
Pardonnez mon absence.
Onu bağışla, anne.
S'il vous plait, pardonnez-la, Maman.
Kutsa beni, peder.
Pardonnez-moi, mon père, car j'ai péché.
Affet beni, Mary.
Pardonnez-moi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]