English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Parkinson

Parkinson Çeviri Fransızca

337 parallel translation
Parkinson, Kimyasal Savaş.
Marcus, Armes chimiques.
Görünüşe bakılırsa, şimdi de elimizde Parkinson hastalığının klasik bir örneği var.
Voici, selon toute vraisemblance, un exemple classique de paralysie agitante.
Hayatım boyunca öyle bir binada çalıştım ve hiç... - Parkinson.
Le maréchal de l'air Sir Vincent "Anti-Jap" Forster, en duplex de Birmingham.
Sıradaki Parkinson.
Parkinson sera le suivant.
- Parkinson.
Parkinson!
Eminim sırada Parkinson vardır.
Le suivant sera Parkinson.
Sırada Parkinson var.
Parkinson est le suivant.
12 numara, Betty Parkinson, 4'e 7 favori.
Numéro 12, Betty Parkinson, la favorite à 7 contre 4.
Parkinson hızla Bay Webster'a gitti. Bn.
Mme Parkinson fonce chez M. Webster de la coopérative.
Penguen koşuyor. Bitiş çizgisinde Bn. Casey birinci, ardından bir başla ikinci Bn.
Mme Penguin s'arrache, et sur la ligne, c'est Mme Casey qui a une tête d'avance sur Mme Penguin qui finit deuxième, Mme Parkinson est troisième, Mme Rudd,
Parkinson olabilir. Porte...
Parkinson, ou...
Parkinson, biraz daha çaba!
Parkinson, un petit effort!
Adı Parkinson'dı.
Il s'appelait Parkinson.
Parkinson'ın adını geçmişte ben de duydum. Ama onu dinleme zevkine hiç erişemedim.
J'ai souvent entendu parler du brave Parkinson, si je n'ai jamais eu le plaisir de l'entendre
M.S, Tourette sendromu, parkinson hastalığımız var. Bazı hastalıkların adı bile yok.
Nous avons la sclérose, le syndrome de Tourette, la Maladie de Parkinson certaines n'ont même pas de nom.
Evet, parkinson hastaları için.
Oui, pour les Parkinsoniens...
Geliştirdiğimiz L-dopa adlı ilaçla, ilk kez parkinson hastasına daha normal bir hayat sözü verebiliriz.
Avec notre découverte du L-dopa, nous pouvons enfin promettre au patient Parkinsonien une vie normale en lui administrant du...
Sizce aşırı parkinson titremesi hiç titreme olmaması şeklinde ortaya çıkabilir mi?
Pensez-vous qu'un tremblement Parkinsonien extrême pourrait complètement disparaître?
Tüm parkinson semptomları hızlanmış olsa.
Si on accélérait tous les symptômes d'un Parkinsonien.
Leonard'da parkinson mu var?
Léonard a la Maladie de Parkinson?
Belirtileri parkinsonunkilere benziyor ama aynı değil.
Non... Ses symptômes sont comme la Maladie de Parkinson mais différents en même temps.
Parkinson olabilirim.
Pour ne pas avoir la grosse tête.
- Ya korkmuyorum ya Parkinson oldum.
Soit ça, soit j'ai soudainement la maladie de Parkinson.
Ne durumda, Parkinson mu? Çok sessizsiniz.
Parkinson, on t'entend pas.
- Alzheimer, Parkinson gibi hastalıklar konusunda uzmanlaşmaya çalışıyoruz. Yüksek düzeyde bir sağlık politikamız var.
Nous assurons un haut niveau de soins.
Celestina, Canon'u besleyecek. Kendisi parkinson hastası.
Celestina, offre quelques cuillerées de glace au chanoine, il a la maladie de Parkinson.
Bu, güvenlik şefimiz Tom Parkinson.
Voici Tom Parkinson, directeur de la sécurité du musée.
Benim, Parkinson. Dış kapıları kapatmanın zamanı geldi. Duydunuz mu?
C'est l'heure de fermer les autres salles, compris?
Görünüşe bakılırsa embesil Parkinson yine iş başında.
- Cet imbécile de Parkinson a tenu sa promesse.
Parkinson'ı ya da yetkiliyi bul. Müzeyi boşaltmalarını söyle.
Toi et Evans, trouvez Cuthbert ou Parkinson, n'importe qui mais faites évacuer le musée.
Kontrol, burası Parkinson.
Ici Parkinson.
Parkinson mı?
Parkinson?
Ahbap, bu komik değil. Parkinson hastası o.
Ta gueule, elle a la maladie de Parkinson.
- Parkinson belirtilerine benzetiyorlar. Ama Ebola virüsü ya da Deli Dana Hastalığı da olabileceğini söylüyorlar.
On a diagnostiqué un Parkinson, si c'est pas le virus Ebola ou la Vache Folle.
Aynı teknik bize tamiri daha zor bozuklukları düzeltme imkanı veriyor, mesela kalıcı körlük, sağırlık, hatta sinirsel bozukluklara bile, mesela Alzheimer, Parkinson, Sara.
Cette technique permet de soigner aussi des maladies plus handicapantes telles que la cécité congénitale, la surdité et des affections neurologiques comme l'alzheimer, le parkinson, l'épilepsie.
Parkinson-White sendromuysa Adenosine, V-fibrilasyona girmesine neden olabilir.
Si c'est un Wolff-Parkinson-White, on risque une fibrillation.
Annemde 15 yıldır Parkinson var.
Ma mère souffre de Parkinson depuis 15 ans.
- Belki de, Parkinson ağırlaşıyordur.
- La maladie empire-t-elle?
Parkinson'dan olsa gerek.
Sûrement à cause du parkinson.
Parkinson seyrinde artış.
Exacerbation de Parkinson.
- Agranülositoz. Nöbetler, titremeler, boyun çarpıklığı, tansiyon düşüklüğü... Parkinson hastalığı.
Agranulocytose, spasmes, dyskinésie tardive, akathésie, dystonie, torticolis, hypotension, parkinsonisme...
Asla Parkinson'lu bir at üzerine bahse girme.
- 7ème? Ne joue jamais un cheval atteint de Parkinson!
Parks, Parker, Parkinson veya onun gibi bir şey işte.
Parks, ou Parker ou Parkinson, quelque chose comme ça
Aman Tanrım. Parkinson hastalığı yada kalp hastalığı yüzünden sinir hücreleri zarar görmüş hastaların hücreleri, kök hücreden oluşan dokuyla değiştirilebilir.
Nerfs endommagés par un "Parkinson", tissus cardiaques, pourraient être remplacés grâce aux cellules souches.
Elleri titrediği için bolca peynir koyuyor.
Mais avec son Parkinson, elle en met un max.
H. McLeen Parkinson.
Parkinson, le seul nom à retenir.
Erken Parkinson olma yarışında birbirini döven insanların sporu.
C'est à qui aura la maladie de Parkinson en premier.
- Wolff-Parkinson White Syndrome.
Le syndrome Wolff-Parkinson-White.
Penguen ve Bn. Colyer, pistin ilerisinde Bn. Brown, Bn.
Mme Penguin et Mme Colyer ont pris l'avantage sur Mme Brown, Mme Atkins, Mme Parkinson,
- Bugün bir hastayla tanıştık.
Alzheimer, Parkinson... Nous avons vu un patient.
Parkinson hastalığı.
Parkinson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]