Parrish Çeviri Fransızca
531 parallel translation
Ressam Maxfield Parrish'in güneşin doğuşu tablosuna benziyor.
Un vrai ciel d'orage.
- Parrish.
- Parrish.
Homer Parrish.
Homer Parrish.
- Parrish? - Evet.
Vous êtes Parrish?
- Yardım edebilir miyim, Bayan Parrish?
- Vous voulez que je vous aide?
- Phil, ona Dr. Parrish'i söyle...
Parle-lui du Dr Parrish.
Evet Dr. Parrish, hemen yolun sonunda.
Le Dr Parrish, c'est tout près.
- Günaydın. - Bay Parrish.
- M. Parrish.
Geldiğinizde ölmek üzereydiniz Bay Parrish.
Vous étiez venu pour mourir, M. Parrish.
Bay Parrish, karışmazsanız iyi olur.
M. Parrish, mieux vaut ne pas vous en mêler.
- Söyleyecekleriniz bu kadar sanırım. - Hayır, daha var.
- C'est tout ce que M. Parrish a à dire.
Başımıza bir şey gelsin istemeyiz Bay Parrish.
Personne ne veut se faire de mal, M. Parrish.
Elbette Bay Parrish.
Bien sûr, M. Parrish.
Bay Parrish, size şunu hatırlatmam gerekir... buraya geldiğiniz ilk kış annemle babam size yardım etmişti.
M. Parrish, s'il est besoin de vous le rappeler, mes parents vous ont aidé le premier hiver où vous êtes arrivé.
Yüzbaşı Parrish, Georgia'dayken General Kirkpatrick'in birliğindeymişsiniz.
On m'a dit que vous aviez servi avec le général Kirkpatrick en Géorgie.
Sadece farklı görünmeye mi çalışıyorsunuz, yoksa başka bir nedeni mi var Bay Parrish?
Essayez-vous juste d'être différent, M. Parrish, ou bien y a-t-il autre chose?
İçeri gidin Bay Parrish.
Entrez, M. Parrish.
Bay Parrish, lütfen içeri gelin.
M. Parrish, veuillez entrer.
Çok yazık Bay Parrish.
Quel dommage.
Gel, Bay Parrish ile tanış.
Viens voir M. Parrish.
Lew, hayatım. Bay Parrish konuğumuz.
Chéri, M. Parrish est notre invité.
Bacaklarım tutmuyor Bay Parrish.
Je ne tiens plus debout, M. Parrish.
Parrish kendinden fazla emin.
Parrish est trop sûr de lui.
Parrish'in toprağını satmasını sağlayacağım.
Je vais m'assurer que Parrish vendra.
Parrish'i süvari birliğinde boşuna yüzbaşı yapmamışlardır.
Il n'a pas été fait capitaine de cavalerie pour rien.
Matlock, ben Parrish için çalışıyorum.
Je travaille pour Parrish.
Parrish aklını başına devşirir artık.
Ça aidera Parrish à se décider.
Bay Parrish, aklınızı başınıza devşirmeniz için yaptığını söyledi.
M. Parrish, il a dit que c'était pour vous aider à vous décider.
Şimdi, Bay Parrish... farklı bir durumla karşı karşıyayız diyebilirsiniz.
M. Parrish, nous voici face à une situation singulière.
Bay Parrish, siz makul birisiniz.
M. Parrish, vous êtes un homme raisonnable.
Kişisel bir şey değil Bay Parrish... ama aramıza katılıp da özel meselelerini halletmek için... yasalardan yararlanmaya çalışan yabancılara pek sıcak bakmıyoruz.
N'y voyez rien de personnel, M. Parrish, mais dans le coin, on n'aime pas beaucoup les étrangers qui viennent ici et essaient d'utiliser nos lois pour régler des problèmes personnels.
Adım Parrish.
Je m'appelle Parrish.
Bay Parrish, bugün buraya gelmeniz çok garip.
M. Parrish, c'est bizarre que vous veniez ici aujourd'hui.
Parrish bu kadar inatçı olmasaydı vadi senin olacaktı.
Si M. Parrish était moins têtu, la vallée serait à toi.
Parrish'i vadiden at.
Fais-le partir de la vallée.
Mr. Parrish.
M. Parrish.
İzninizle Bay Parrish.
Excusez-moi, M. Parrish.
Bud hakkınızda hep iyi şeyler söylerdi Bay Parrish.
Bud m'a toujours parlé de vous en bien.
Sizi daha fazla tutmayayım Bay Parrish.
Je ne vous retiens pas plus longtemps, M. Parrish.
Sizde kalsın Bay Parrish.
Gardez-le, M. Parrish.
Bay Parrish, bizler çiftçiyiz.
Voyez-vous, on est fermiers.
Bay Parrish'in işaretini bekleyin.
Attendez le signal de M. Parrish.
Asıl Parrish'le ilgilenmelisin.
Tu devrais plutôt penser à Parrish.
Parrish hakkında hep yanıldığımı düşünmeye başlıyorum.
Je commence à penser que je me trompais sur Parrish.
Parrish hakkında nasıl böyle konuşabilirsin?
Comment peux-tu parler aussi bien de Parrish?
Cole sadece Parrish'in vadiden atılması için verdiğin emri uyguladı.
Cole obéissait à tes ordres : Faire partir Parrish.
Toprak isteyen herkesi Parrish'in müttefiki yaptı.
Il a poussé les paysans dans le camp de Parrish.
Cole'un Parrish ile nasıl baş edeceğini bilmek istiyorum.
Je veux savoir comment Cole va battre Parrish.
Parrish süvari alayında eğitim aldı.
Parrish a une formation militaire.
- Tünaydın, Bay Parrish.
- Bonjour, M. Parrish.
- Güle güle Bay Parrish.
- Au revoir, M. Parrish.