English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Parts

Parts Çeviri Fransızca

1,368 parallel translation
İki seneden fazla zamandır, her yönden kapatılınca... geçinebilecekleri hiçbir şey kalmadı, bu zeytin ağaçlarından başka.
Enfermés de toutes parts depuis maintenant deux ans, il ne leur reste plus que ces oliviers pour vivre.
Hadi şunu bölüşelim. Neden?
Divisons... en deux parts.
Altı hırsız eşit olarak dağıtılacak.
Six voleurs. À parts égales.
Neden onun hisselerini satın almıyorsun?
Pourquoi tu ne lui achètes pas ses parts?
Tabii ki, benim hisselerimi istediğin zaman satın alabilirsin.
Bien sûr, vous pouvez toujours racheter mes parts.
Onun hisselerini aldık.
Il n'est plus là. On a racheté ses parts.
Navrax'deki hisselerimizi tam düşmeden önce sattım.
J'ai vendu nos parts de Navrax juste avant la chute du cours.
Çünkü "bir yan, öte yan" zırvasını hiç anlamıyorum.
Car toutes ces "parts" ne font que m'embrouiller.
Babam ona benden daha çok pay birakti.
C'est l'aîné, il a plus de parts que moi.
Gazete duyurularını Emily hallediyor. Yani merak etme. Her şeyle ilgilenildi.
Emily s'occupe des faire parts dans les journaux, alors ne vous inquiétez de rien.
Cenaze evinin bir kısmını alacak ve hayatım boyunca maaşıma el koyacak.
Il va prendre mes parts au funérarium et se faire ma paie pour le restant de mes jours.
Hayır, iki dilim yedim.
Oh non, j'ai pris deux parts.
Wyland boşanırsa, kazancını kontrol etmeyi kaybedebilir.
Si Wyland devait divorcer, il perdrait peut-être des parts.
Etrafını saran kalabalığın karşısında tek başınaydı.
Elle n'avait pas d'échelle. Elle était seule et cernée de toutes parts.
Porsiyon miktarına dikkat.
Qualité des produits, justesse des parts.
Böylece hepsinden bir dilim... Dilim tekniği vardı.
Il avait mis au point un système de parts.
Aynı anda altı yedi farklı işten sebeplenirdi.
Il avait des parts dans plusieurs directions musicales.
- Yüzde elli ortak olarak.
- A parts égales.
Ve onunla bir işe koyulmayı çok istiyorum.
J'aimerais vraiment beaucoup y mettre des parts.
Wallace zengindir ve sanırım onu senin hisselerini almaya ikna edebilirim
Il est riche. Je pourrais le convaincre de racheter vos parts.
Bu tehlikeli girişimde partner olur musunuz? Hisselerini alır mısınız?
Voudriez-vous être partenaire, reprendre ses parts?
Patsy's'e uğrayıp birkaç dilim pizza almaya ne dersin?
On passe prendre des parts de pizza?
Adam Hard Rock Cafe diye bir restoran açtı.
Il avait des parts dans un Hard Rock Cafe.
"... kâr payından kendi payımıza düşen kısmı alabiliriz. "
"on pourra tous les deux avoir nos parts."
Bu, eee, bırakmak üzere olduğum, eksik maaşları ödeyen bir servisti ve birileri gelip payın % 51'ini teklif etti.
C'est, euh, un service de paie en difficulté que j'allais dissoudre, et quelqu'un s'est proposé pour racheter 51 % des parts.
Bu piyasadan biz de biraz faydalanalım.
Prenons des parts de marché.
Lindsay, hisselerini satmadın değil mi?
Lindsay, tu n'as pas vendu tes parts?
Ama ne yazık ki bunlar özel hisse o yüzden biri satmaya gönüllü olmadıkça hisseleri satın alamazsın.
Malheureusement, vous ne pourrez racheter les parts que si quelqu'un veut les vendre.
- Hisselerini satmadın mı?
- Tu n'as pas vendu tes parts?
Yani, yeni birisiyle tanıştı ve açıkçası seni bu gece dışarıya davet etmesinin tek sebebi ondan hisseleri senden geri almasını istemem böylece şirketin kontrolünü yeniden kazanabilecektim.
Il a rencontré quelqu'un d'autre et honnêtement, il voulait sortir avec toi, simplement parce que je lui avais demandé de récupérer tes parts pour regagner le contrôle de l'entreprise.
- Niye şirketin tüm hisselerini aldın peki?
Pourquoi as-tu acheté toutes les parts?
Mevcut bulunan bütün Bluth hisselerini otomatik satın alma emrim var.
Je me suis toujours dit que j'achèterais toutes les parts possibles.
- Tabii ya. Eğer Clint ortaklığı bozsaydı her şeyi yarı yarıya paylaşmak zorunda kalacaktın.
- Évidemment, si Clint avait rompu votre pacte de concubinage, vous auriez dû partager tout avec lui en parts égales.
Salı gününün ulusal reytingleri :
Les parts d'audience nationales pour hier.
Madem rehberimsiniz, neden kampta 7 dilim pizza yememe izin verdiniz?
- Donc, si vous êtes mes guides, pourquoi m'avez-vous laissé manger sept parts de pizza en colo?
Yani, eğer korkak bir serseri... neler olduğunu fark ederek buradan ayrılıp... elindekileri satmak isterse... ona gelip beni görmesini söyleyin.
Si un crétin a des doutes sur ce qui se passe, décide qu'il veut foutre le camp et vendre ses parts, dites-lui de venir me voir.
Bu duyulmadan... ellerindekileri satmak isteyen birkaç kişiyi kurtar.
Sauf pour ceux qui se débarrasseront de leurs parts avant que la nouvelle se répande,
Aslında The Jubilee'ye yüzde 51 hisseyle ortak olmayı düşünüyordum.
Je pensais plutôt à 51 % des parts du Jubilée.
Uçağının hisselerinin bir kısmını bir risk sermayesi şirketine sattı.
Il a vendu des parts de son invention à une société.
Davetiyeleri aldıklarında yüzlerindeki ifadeyi görebiliyorum.
J'imagine leurs têtes quand ils auront les faire-parts.
Toplar, lobutlar ve ve kiralık ayakkabılarıyla, ve kareler halinde kesilmiş çok kötü peynirli pizzayla.
Avec les boules, les quilles, les chaussures de location, les très mauvaises pizzas au fromage servies en parts carrées.
Tek yapman gereken Fisher'lara hisseni satmak.
Il suffit que les Fisher rachètent tes parts.
O zaman hisselerimi alın.
Alors achète mes parts.
O zaman benim hisselerimi almak zorundasınız.
Alors tu dois racheter mes parts.
Belki payını alacak birini bulabilirsin.
Trouve quelqu'un pour racheter tes parts.
İkimiz Rico'nun hisselerini alabiliriz.
Ensemble, on peut racheter les parts de Rico.
Zamanla hisselerini satın almamıza izin vermeni istiyoruz.
On voudrait racheter tes parts petit à petit.
Hepsi eşit şekilde faydalanmalılar...
- Nous diviserons ses biens en parts égales
İki eşit parçaya ayırdığımız herhangi birşeyin yarısını tanımlamak.
Pour trouver la moitié de quelque chose on la divise en deux parts égales...
Şirket Avinash'ın ismi üzerine. Kazançlar, Avinash'ın üzerine değiştirildi. Bunun için ne yapacaksınız?
le bénéfice des parts appartenant à M. Avinash, cela a été déposé dans son compte, Que doit-on faire?
Sanırım 16 parça keki yedin üstüne de kurutulmuş etleri ve mide davul gibi oldu, ha?
Peut-être à cause des 16 parts de gâteau. Du bœuf séché. Et un ballon?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]