English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Peer

Peer Çeviri Fransızca

46 parallel translation
BAYAN PEER, ZENGİN ÇAPKIN KIZI HEZİMETE UĞRATTI!
L'EPOUSE MET L'HERITIERE EN DEROUTE!
Baktıkları yüzler.
* when the face they peer upon *
Peer-to-Peer teknolojisinin sağladığı olanaklar eğlence endüstrisinin daha önce benzeri görülmedik bir biçimde tepki göstermesine neden oldu.
Les possibilités suggérées par la technologie poste-à-poste ont fait que l'industrie des médias a réagi de manière sans précédent.
Korkutucu görüneceğini biliyordum.
Je savais qee vous lui feriez peer.
Bazen, ağ kurmanı istiyorlar sonraki gün çöküyor. O anki sistemle birleştirmen gerekiyor.
Un jour, c'est une connexion peer-to-peer, le lendemain, intégration hiérarchique sur une structure préexistante.
"olumlu pay - ramid ( peer-amid )" olarak adlandırdığı şey.
la pyr-ami-de positive.
Onu düzenleyecek bir merkez bankası mevcut değil,... dijital ve işlevi tamamiyle eş düzeyde. - Teşekkür ederim, Bay Cramer.
Il n'y a aucune banque qui la régule, c'est numérique et avec des fonctions totalement peer-to-peer.
- Evlenince Peer Gynt'in tam versiyonunu sevmediğin için sana bağirirsa, sakin...
Quand tu te marieras et qu'il te crieras dessus pour ne pas aimer l'édition intégrale de Peer Gynt, ne viens pas...
Bu-peer gözden belgelenen var gazeteleri ve dergileri.
C'est documenté dans les journaux et vérifié par des experts.
Adamımızın bir adı var. Adam-peer.
Le critique s'appelle d'Adam Peer.
- Adam Peer.
- Adam Peer.
Ve Dr. Granger son günlerini Adam Peer'i arayarak geçirdi. Siz de Adam Peer'in onu öldürdüğünü düşünüyorsunuz.
Il a passé ses derniers jours à chercher Adam Peer, et il l'aurait tué pour ça.
Eh, Peer her kimse gizliliğine öldürecek kadar değer veriyor olabilir.
Qu'importe qui est Peer, il est prêt à tuer pour se protéger.
Peer'in kim olduğunu bulamadım ama yazdığı bazı dergilerin serverını hackledim.
Je n'ai pu démasquer Peer. J'ai piraté les serveurs des revues à qui il a écrit.
Pekala, madem Adam Peer bu kadar üretken neden hala yazdığı yere bulamadılar?
Donc, si Adam Peer est si productif, pourquoi ils n'ont pas localisé d'où il écrit?
Adam Peer'in işiydi. - İlk işiydi.
C'était Adam Peer.
Siz ya da Merrill-Grand'dan başka biri onun Adam Peer olabileceğini düşündünüz mü? Elbette düşündük.
Vous ou un autre ici avez déjà pensé qu'il pouvait être Adam Peer?
Böylece beni Adam Peer olmadığına 100 % inandırmış bulunuyor.
Ma certitude qu'il n'est pas Adam Peer s'élève à 100 %.
Diğer araştırmacılar, Merrill-Grand'daki yöneticiler hepsi Toproxefin gelişimine dahil olmuş. - Adam Peer'ın şirketten biri olduğunu düşünüyorsun.
D'autres chercheurs et cadres de Merrill-Grand, impliqués dans le développement du toproxefin.
Ne yazık ki onları da, olaya dahil olanlar ve skandala kadar haberi olmayanlar diye eledim.
Adam Peer ferait partie de la société. Malheureusement, j'ai aussi éliminé chacun d'eux, comme coconspirateur de la fraude ou l'ignorant jusqu'au scandale.
Ya da biz gidip üstlerinize sizin Adam Peer olduğunuza dair şüphelerimizi anlatabiliriz.
- Vous avez du temps pour nous. Sinon, on ira dire à vos supérieurs qu'on pense que vous êtes Adam Peer.
İşinizi kaybetmeden olmazdı. - Siz de Adam Peer'i anonim olarak bunu duyurmak için yarattınız.
Mais impossible, sans perdre votre travail.
Ve patronlarınız bunu yapanın şirketin içinden olduğunu düşünürken, siz şüpheleri dağıtabildiniz çünkü onu bulmakla sorumlu kişi sizdiniz.
Vous avez créé Adam Peer pour dénoncer anonymement. Vos patrons pensant que c'était une taupe, vous avez évité les soupçons, car vous deviez le trouver.
Bilgisayarınız iyice incelendiğinde, Adam Peer'in izini bulacağımıza eminim.
Je suis sûr qu'en examinant votre ordinateur, on trouvera des empreintes d'Adam Peer.
İkimiz birlikte Adam Peer'dik.
J'avais. Barry. On était Adam Peer à deux.
Üzgünüm ama, eğer Adam Peer onu öldürdü zannediyorsanız, yanılıyorsunuz.
Navrée... Si vous pensiez qu'Adam Peer était le tueur, vous avez tort.
Siz de Adam Peer fikriyle çıkageldiniz.
Vous avez donc créé Adam Peer.
Adam Peer zaten vardı, biz de onu tekrar kullandık.
Adam Peer existait déjà, on l'a réutilisé.
Farkına bile varmadan, Adam Peer bizden çok daha fazlası olmuştu.
Sans s'en rendre compte, Adam Peer était devenu plus important.
Çünkü bunu yapmak, Adam Peer'ın yaptığı herşeyi çöpe atmak demek olurdu.
Ça aurait détruit le bien qu'Adam Peer avait fait.
Herkese söyleyeceksiniz. Adam Peer hakkındaki gerçekleri.
Vous allez révéler la vérité sur Adam Peer.
Belli ki "Adam Peer" Barry'i öldürmedi, o zaman kim yaptı?
Et maintenant? Évidemment, Adam Peer n'a pas tué Barry.
Adam Peer gibi davranıp, Dr. Granger'ın verilerle oynadığını öne sürdünüz.
Jouer Adam Peer pour suggérer que Granger falsifiait ses résultats.
- Eşler arası paylaşımı rafa kaldırıyor muyuz?
On abandonne pas le peer-to-peer?
Sonlandırırsak, eşler arası paylaşımı ve bulutun etkinliğini de kesebiliriz.
Si on arrête ça, autant arrêter le peer-to-peer et les options du cloud.
- Bu bizim P-to-P protokolümüz mü? - Aynen, eğlencesine hackliyorum.
C'est un protocole peer-to-peer?
Bu aralar eşler arası internet işiyle uğraşıyorum.
Je travaille sur mon internet peer-to-peer.
Bu eşler arası bilgisayar iletişimi hakkındaki patentinin lisansı.
C'est une licence. Pour votre brevet de communication en peer-to-peer.
O da, gelecekte kişiler arası internetin mümkün olabileceğini biliyordu. O bütün projeyi eski masaüstü bilgisayarlar üzerinden kurmuştu.
Et il savait que l'Internet peer-to-peer était possible dans l'avenir, mais il se fondait aussi sur... les vieux ordinateurs de bureau?
Eşler arası interneti oluştururken karşılaştığımız sorun şu ki, Kaliteyi yüksektene kadar insanlar bu işe girişmek istemeyeceklerdir.
En construisant cet Internet peer-to-peer, le paradoxe qu'on va rencontrer est que les gens ne participeront que si la qualité est supérieure.
A-peer.
Un pair, en anglais.
Ama Adam Peer gizliliğini korumak için ciddi önlemler almış.
Mais Adam Peer s'est donné du mal pour cacher son identité.
Bu Adam Peer'in ilk işi mi demiştin?
C'est la première d'Adam Peer?
Diğer potansiyel Adam Peer'lar mı?
D'autres Adam Peer potentiels?
Çünkü ben "Adam Peer" ın bir yarısıyım. - Bir ortağınız var.
Je ne suis que la moitié d'Adam Peer.
Barry aslında Adam Peer'miş.
Barry était Adam Peer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]