English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Peggy

Peggy Çeviri Fransızca

2,022 parallel translation
Peggy, burasi cin degil.
Peggy, on n'est pas en Chine.
Peggy Olsen, otoyol devriyesi.
Peggy Olsen, papiers s'il vous plaît.
Peggy, burasi benim odam, sence bu kapi ne ise yariyor?
Peggy, c'est mon bureau. Vous avez vu qu'il y avait une porte?
Peggy, su anda yalniz kalmam lazim.
Peggy, j'ai besoin d'être seul.
Saatin için Peggy ile görüş.
Voyez les détails avec Peggy.
Peggy Olsen.
Peggy Olsen.
Peggy!
Peggy!
Peggy, seni biraz tanıyorum.
Peggy, je sais que tu es avisée.
Vic Manning, sizi Peggy Olsen ile tanıştırayım.
Vic Manning, voici Peggy Olsen.
Peggy, bana bir bardak buzlu su getirir misin?
Peggy, pourriez-vous m'amener un verre d'eau glacé.
Peggy'nin çözüm olacağını sanmam.
Je ne crois pas que Peggy soit la solution.
Peggy, burada da pek bir şey söylememişsin ki.
Peggy, vous êtes encore moins loquace là-dessus.
Peggy, iyice düşün,
Peggy, pensez-y à fond.
Peggy, şu anda zam konuşmak uygunsuz olmaz, ama çekinme.
Peggy, parler d'augmentation n'est pas déplacé en l'occurrence, mais ne soyez pas craintive.
Peggy, ikimiz de iyi bir gün geçirdik.
Peggy, c'est une bonne journée pour nous deux.
İzle Peggy, biraz daha nazikçe!
Attention Peggy c'est le seul point délicat.
Gelecek hafta daha iyi olacaksın Peggy!
La semaine prochaine, Peggy, vous serez au point!
Peggy'yle ilk çıkışımızda buraya gelmiştik.
J'ai amené Peggy ici pour notre premier rendez-vous.
Peggy'le değil, tabii.
Pas avec Peggy, bien sûr.
Peggy'ye söyler, kızları bir odaya alırız. Bir oda sana kalır.
Peggy et moi pouvons te donner la chambre des filles.
Tabi ki evimde kalmanın bedelini Peggy'yle bana Eben'la aranda geçenleri anlatarak ödeyeceksin.
Le prix pour rester chez moi est de nous expliquer quel est le problème entre toi et Eben.
Billy ve Peggy bana yer verecek.
Billy et Peggy vont m'héberger.
Peggy ve kızları.
C'est Peggy et les filles.
Bizi Peggy Lee'yi dinlemeye götürdüğü zamanı hatırlıyor musun?
Te rappelles-tu quand elle nous avait amenées voir Peggy Lee à l'Algonquin?
Parti elbisesiyle kızlarının yanında oturan o sahnedekiyse Peggy Lee diye ağlamıştı.
Parce qu'elle était assise là avec deux petites filles et que Peggy Lee était celle qui était sur scène.
Ben'Peggy Sue'şarkını seviyorum.
J'aime la chanson "Peggy Sue".
Harika göğüslerin var, Peggy.
T'as des chouettes nichons, Peggy.
Peggy, sıradakini gön...
Peggy, tu peux envoyer le suivant...
Uyan, Peggy, uyan.
Debout, Peggy.
- Hayır, Peggy'de iyi.
- Elle va bien.
Hoşça kal Peggy Tickell!
Au revoir, Peggy Tickell.
Joe'nun teyzesi Peggy lezbiyen.
Peggy, la tante de Joe, est gouine.
Peggy, çekil oradan!
Peggy, venez...
Burası Peggy'nin.
Là, celle de Peggy.
Tanrım, gittikçe Peggy Tickell'a daha çok benziyorsun!
T'es de plus en plus comme Peggy Tickell.
- Ben Peggy'e benzemiyorum!
Je suis pas comme Peggy.
- Bütün kadehler bu kadar mı Peggy?
Tous les verres sont là, Peggy?
Peggy, git bir bak bakalım, Don bugün içinde gelecek miymiş?
Va voir si Don compte venir aujourd'hui.
Hararetli tartışmamızın konusu Peggy Olson'ın müthiş kariyeri.
Nous débattons de la carrière enchantée de Peggy.
- Değil mi Peggy?
Pas vrai, Peggy?
- Özür dilerim, ama Peggy...
Désolée, mais Peggy...
- Bence çok duygusal. - Peggy.
C'est du sentimentalisme.
Peggy ve Kurt mercimeği fırına koymuş, oh,
Peggy et Kurt dans le Village, mon Dieu.
- siz Peggy ve benim?
Vous croyez qu'on est ensemble?
Peggy Olson'ı hatırlarsınız eminim.
Vous connaissez Peggy Olson.
Merhaba, Peggy.
Bonjour, Peggy.
- Peggy metin yazarı bile değil.
- Peggy n'est même pas rédactrice.
Telefon bağlantılarıyla devam ediyoruz.
Peggy, vous êtes à l'antenne.
Peggy Beckham!
L'EAM PRÉSENTE Peggy Beckham.
- Peggy iyi mi?
- Peggy va bien?
Teşeküürler Peggy.
- Merci, Peggy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]