English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Pek iyi görünmüyorsun

Pek iyi görünmüyorsun Çeviri Fransızca

225 parallel translation
- John Amca, pek iyi görünmüyorsun.
- Oncle John, tu n'as pas l'air bien.
Böyle pek iyi görünmüyorsun. Daha çok bir maymunu andırıyorsun.
Vous avez l'air d'un singe ébouriffé!
Pek iyi görünmüyorsun Bay Davies.
Ça ne va pas M.Davies?
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air brillant, tu sais?
Kızınca pek iyi görünmüyorsun.
Quand tu rougis, tu es moins beau.
Sevgilim, yolculuğun sana iyi gelmesini umuyordum ama korkarım ki, pek iyi görünmüyorsun.
Tu sais, chérie, je pensais que le voyage te ferait du bien... Mais tu n'as pas l'air en forme.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air dans ton assiette.
Pek iyi görünmüyorsun. Gidip biraz uzansana.
Tu devrais aller t'allonger.
- Kesin çirkin bir şey. - Pek iyi görünmüyorsun, Cable.
- C'est rudement laid.
Pek iyi görünmüyorsun.
T'as pas l'air d'avoir la pêche.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu as mauvaise mine.
- Sen de pek iyi görünmüyorsun.
- Ça n'a pas l'air d'aller terrible.
Pek iyi görünmüyorsun.
T'as pas l'air d'aller.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu es dans un tel état.
Buna inanmıyorum. Sen de pek iyi görünmüyorsun.
Vous êtes amoché, vous aussi.
Pek iyi görünmüyorsun. - Seni tamir etmeliyiz.
Tiens bon, on va te remettre sur pied.
Pek iyi görünmüyorsun. Zor bir dönem mi geçiriyorsun?
Vous avez mauvaise mine, c'est dur pour vous?
Yani pek iyi görünmüyorsun, her an gerginsin.
Et là, t'es pas dans ton assiette. T'es tendu du matin au soir.
Hayatım, pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air en forme.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air tres normal, tu sais.
Zavallı babam, pek iyi görünmüyorsun.
Pauvre père, tu n'as pas l'air bien.
Pek iyi görünmüyorsun.
Ça n'a pas l'air d'aller.
Pek iyi görünmüyorsun evlat. Uyuyabiliyor musun?
Tu n'as pas l'air en forme... t'as dormi?
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air bien.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air en forme.
Pek iyi görünmüyorsun.
- Tu as mauvaise mine.
- Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n as pas l'air bien.
Pek iyi görünmüyorsun.
Vous avez l'air crevé.
Pek iyi görünmüyorsun.
T'as pas l'air en forme.
Sevgili kızım şu anda pek iyi görünmüyorsun.
Ma chère enfant, vous ne ressemblez pas à grand-chose.
Pek iyi görünmüyorsun.
Vous n'avez pas l'air bien.
12 saatlik uykudan sonra pek iyi görünmüyorsun.
12 h de sommeil, une mine pareille!
Pek iyi görünmüyorsun.
Ca n'a pas l'air.
Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air très bien.
Pek iyi görünmüyorsun.
Vous n'avez pas bonne mine.
Pek iyi görünmüyorsun.
- Ça n'a pas l'air d'aller.
Sen de pek iyi görünmüyorsun.
T'as pas l'air en forme non plus.
Haklısın. Pek iyi görünmüyorsun.
Vous avez mauvaise mine.
— Oha Stan, pek iyi görünmüyorsun.
- C'est pas la forme?
Doğrusu pek iyi görünmüyorsun.
Ça a pas l'air.
- Bugün pek iyi görünmüyorsun.
Toi, t'as pas l'air en forme.
Sen pek iyi görünmüyorsun.
Vous n'avez pas l'air très bien.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- T'as pas bonne mine.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- Tu n "as pas I" air bien.
Meselâ sen pek iyi görünmüyorsun.
Vous avez pas bonne mine.
- Pek iyi görünmüyorsun.
- Tu n'as pas l'air bien.
Pek iyi görünmüyorsun.
L'air frais me fait du bien.
- Pek iyi görünmüyorsun.
Tu n'as pas l'air dans ton assiette.
Pek de iyi görünmüyorsun.
Tu paraîs bien mal en point!
- Pek iyi görünmüyorsun.
Tu es sûre?
Pek iyi görünmüyorsun, ahbap.
Tu n'as pas l'air bien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]