Penis Çeviri Fransızca
4,465 parallel translation
Penisimi elleme.
Ne touche pas mon pénis! Stop!
Sen benim penisimi elledin.
Tu viens de toucher mon pénis!
Görünüşe göre dünyanın en küçük penisine sahip ve nasıl kullanacağını bilmiyor.
Il a apparemment le plus petit pénis au monde, et il ne sait pas comment s'en servir...
Yine "kavrulmuş penis" olayı oluyor.
C'est encore l'histoire "pénis rôti au miel".
Bir paket "kavrulmuş penis" mi istedin?
Tu as commandé un "Pénis rôti au miel"?
Bize penisini her gün göster...
Il nous montre son pénis à chaque...
Evet, sen bu penis resmi olacaksın.
Vous serez ce dessin d'un pénis.
- Şapkalı bir penis bu.
- C'est un pénis portant un chapeau.
Çünkü penis kelmiş ve kendine pek güvenmiyormuş.
Parce qu'il est chauve, et un peu anxieux.
Biliyorum ama kafamda penis olan bir mesaj gönderdi.
Ce n'est plus un bébé. Je sais il a posté un dessin de moi avec une teub sur la tête.
Penisimin kulakları yok.
Mon pénis n'a pas d'oreilles.
Her zaman yabancıların penisine bağlı olmuşumdur.
J'ai toujours dépendu des pénis d'étrangers.
Penisten daha komik şey yoktur.
Il n'y a rien de plus marrant que des pénis.
Bu, Oleg'in Han uyuya kaldığında çizdiği penisten daha utanç verici oldu.
c'est encore plus embarrassant que quand Han s'endort et que Oleg dessine un pénis sur son visage.
Penisi onun yüzünde keşfetmeyi denemiştim.
J'ai dessiné ce pénis sur son visage.
Keklere ve penise.
Cupcakes et penis.
İncil'den devşirdikleri o acı dolu ve içten sözlerle, Grant'in penis probleminden ne kadar bıktıklarını anlatırlar.
nous laissons l'antenne aux pasteurs fâchés qui disent, avec leurs mots bibliques, qu'ils en ont assez du problème de pénis de Grant.
Şah, mat, Alan'nın penisi.
Échec et mat, le pénis d'Alan.
- Hepsi penisti. - Hepsi penisti.
- Tous les pénis.
Ve bir sonraki numaram, penisimi ortadan kaldıracağım.
Et pour mon prochain tour, je vais faire disparaître mon pénis.
Howard, lütfen ama. Penis'ini düşünmek istemiyorum.
Howard, arrête de me faire penser à ton pénis.
Eşimin penisini göreceğini sanmıştın ama hayır benimkini gördün!
Tu pensais voir son pénis, mais non! C'est le mien!
Penisinin kendi güvenli yatak odanda evrilip çevrilmesi bir şeydir ancak bunun kafeteryada yapıImış olması...
C'est une chose de retourner son pénis quand on est seul, dans sa chambre, mais subir ça au milieu de la cafétéria...
Saygıdeğer Penis Yargıcı?
Votre Honneur Dong?
Tükürük bezlerim çalışmayı durdurdu, neşeli ve fazla iyimser bir şekilde Antibakteriyel sabunla yıkadığım penisim de şu an yanıyor.
Mes glandes salivaires ont cessé de fonctionner et mon pénis, que j'ai lavé dans un hilarant sursaut d'optimisme, est en feu.
Kocaayak, UFO ya da Han'ın penisini görmekten bile düşük ihtimal.
Plus rare qu'une vue sur le Yéti, un ovni ou le pénis d'Han.
Geçen sefer Oleg sürpriz diye bağırdığında, penisi sandviç ekmeğinin arasındaydı.
- J'ai pas confiance. À la dernière "surprise" d'Oleg, son pénis était dans un pain à hot dog.
Sandviç ekmeği arasında Oleg'in penisi bile olurdu yani.
Je prendrais même le pénis d'Oleg dans un pain à hot dog.
# Kocaman bir penis ya da Venüs'e roket gezisi istemiyorum #
♪ Je ne veux pas d'un pénis géant ou d'un voyage sur Venus. ♪
# Babanızın penisine asla bakmamalısınız #
♪ Tu ne devrais pas regarder le pénis de ton père. ♪
İşte, ne yapıyorlar, penisini alıyorlar, tamam mı?
Tu vois, ce qu'ils font, c'est prendre ton pénis.
Hiçbir erkek kız arkadaşının kendisinden daha büyük bir penisinin olduğunu duymak istemez.
Aucun homme n'aime entendre que sa copine a un plus gros pénis que lui.
Çok basit, bakın ona ne yapıyorlar, penisi ortadan ikiye yarıyorlar...
C'est facile. Ce qu'ils font c'est, couper le pénis dans la longueur...
Gerçi penisinin olduğunu da bilmiyordum.
Encore une fois, je savais pas que tu avais un pénis, alors...
O sadece ters yüz edilmiş penisi önemsemeyen biri.
C'est juste le seul mec qui ne pense pas qu'un pénis rentré à l'intérieur n'est pas une raison de rupture.
Charlie bunu yapacaksak kariyerlerimizi büyütmek için yapmalıyız, penisini değil.
Charlie, si on fait ça, c'est pour le bien de notre carrière, pas pour ton pénis.
Kariyerimizi büyütecek şeyler penisimi de büyütür.
Ce qui est bon pour nos carrières est bon pour mon pénis.
Penis zarı kırılmış. Ne?
Il a cassé la corde de son banjo.
Evet, "Prenses ve Penis" masalı.
La princesse et le pénis.
Alison, protestomuzu mahvettim. Masum bir adamı sınır dışı ettirdim ve penisini kırdım.
Alison, j'ai ruiné notre campagne de contestation, j'ai fait deporté un homme innocent en cassant son pénis.
Hiç birinin penisini kırdın mı?
Est-ce que tu as déjà cassé le pénis d'un homme?
Kendine David Dimbledick diyen ve oy metresi yerine penis fotoğrafı kullanan bir adamın sitesi var.
C'est un site géré par un mec qui se nomme lui-même David Dumblebite qui utilise une image de bite comme un baromètre.
J-penis nasıl gidiyor?
- J-Penis, comment ça se passe?
Penisinden bahsediyordum.
Je parlais de ton pénis.
Tüm dişilerin sahte penisi vardır.
Toutes les femmes ont un pénis de pseudo.
Tüm çükünü mü kestiler?
Ils ont coupés tout ton pénis?
O bir penis resmi çizdi.
Alors, sa réponse? Il a dessiné un pénis.
Bu benim hayatımdı.
- Tous les pénis.
Evet, tam bir mızmızcıydı.
- Ouai, il est un pénis dans une coquille
Williamstown gibi kokuyor ve inanılmaz derecede rahatsız ediciler.
Ils ont l'odeur de Williamstown, et j'ai l'impression de ne plus sentir mon pénis.
Diğer adamın da popo çimdikleme müfettişi olmadığını düşünmeye başladım.
Et que cet autre type était pas un inspecteur d'anus et pénis.