Penny Çeviri Fransızca
3,870 parallel translation
Lütfen Penny'yi kovmayacağına söz ver.
Promettez-moi que Penny travaillera encore ici.
Penny, merak etmişsindir, Starfleet kaptanlarının nasıl...
Penny, t'es-tu déjà demandée comment les capitaines de Starfleet...
Eğlenceli oldu bu, Penny varken hiç iş konuşamıyoruz.
C'est amusant, on n'a jamais vraiment pu parler boulot avec Penny à coté.
Adamlar bu sefer Penny'e yol yapmak için değil, gerçekten bize asılıyor.
Des gars nous draguent, et pas dans le but d'atteindre Penny.
Herkes Penny'e selam söylesin.
Tout le monde dit bonjour à Penny.
Selam Penny! Güzel vakit geçiriyorsun gibi görünüyor.
On dirait que tu t'amuses bien.
Ve yeni okul hemşiresinin adı Penny.
Bree est la nouvelle chipie,
Beni rahatlatıyorlar. Bu yüzden Penny'yi bu kadar seviyorum.
Ça me détend, c'est pour ça que je l'apprécie.
Tamam, dur. Penny Gagalardan hoşlanıyor ama sen Katy'sin.
Penny aime les Gaga et tu es une Katy.
Ama Bay Shue Katylerin Gaga söylemesini istiyor yani Penny'yi performansımızı izlemeye çağıracağız ve Skrillex seven dizlerini heyecandan titretip eski, serseri erkek arkadaşını unutmasını sağlayacağız.
M. Shue fait chanter une chanson de Gaga aux Katy. Donc on amène Penny pour qu'elle voie ça, ses genoux de fan de Skrillex vont trembler et elle oubliera son ex.
Tüm okul için yapıyoruz. Ve evet hemşire Penny de izlemeye gelecek.
Et, oui, Penny l'infirmière sera présente.
İlkokuldan beri insanlar hep, Penny Owen'ın çok güzel, dalgalı güneşte yanmış saçları var ama çok narin, dediler.
Depuis la maternelle, les gens disent que Penny Owen a de très beaux et doux cheveux, mais qu'elle est très sage.
Penny Saver da kim ya da ne?
C'est quoi ce Magazine Radin?
Penny mesuliyet değil.
Penny n'est pas un handicap.
Sence Penny bana kızmış mıdır?
Tu crois que Penny est fâchée?
Ayrıca Penny ile ilk tanıştığımızda seninle yalnız başıma bir arabaya binmememi söylemişti.
En plus, quand on s'est rencontré pour la 1ère fois, Penny m'a avertie de ne jamais monter dans une voiture seule avec toi.
Selam Penny, iyi şanslar dilemek istedim. Umarım darılmaca olmaz.
Hey, Penny, je voulais juste te dire bonne chance, et j'espère que c'est sans rancune.
Kimse her şeyi bilmek istemez Penny.
Personne n'aime les Je-sais-tout, Penny.
Penny mesajlarıma cevap vermiyor.
Penny ne répond pas à mes sms.
Çabuk ol, Sheldon ile Penny bowling salonunda tam arkamızdaydılar.
Accélère, Sheldon et Penny étaient juste derrière nous au bowling.
Evet, Penny hafiften haklı olabilir.
Il se pourrait que Penny n'avait pas totalement tord.
Ben de en az Penny kadar erkeğim bir kere.
Hey, Je-je suis tout autant un homme que Penny.
Ayrıca o bulmacaların bazıları çok zordu ve Penny'i kimin alacağını bilmiyordum.
Certaines des énigmes étaient très compliquées et je ne savais même pas qui se retrouverait avec Penny.
Penny ile salak bir futbol maçı izlemem gerekiyor.
Je dois aller voir un stupide match de football avec Penny.
Annemin ne kadar kötü olduğunu her söylediğimde Penny beni iyi hissettirmek için elinden geleni yapıyor.
À chaque fois que je dis combien ma mère était horrible, Penny fait tout pour me faire me sentir mieux.
Bunu Penny'e yapınca sevişip Monty Phyton izliyorlarmış.
Quand a t-il fait ça à Penny, ils ont couché ensemble et regardé Monty Python.
Penny, geri dön!
Reviens!
Amy, Bernadette, Penny.
Amy, Bernadette, Penny.
Bak Penny, gerçekten romantik olmak istiyorsan senin yapman gerekiyor.
[SOUPIRS] Écoute, Penny, si tu veux vraiment être romantique, ça doit venir de toi.
Penny, senin nasıl gidiyor?
Penny, comment tu t'en sors de ton côté?
Vay Penny, çok iyi olmuş.
Wow, Penny, beau boulot.
Elimizdeki her kuruşu bakım evine yatırmıştık ve şimdi ayrılmak istiyordu.
On a mis chaque penny dans cette clinique, et maintenant, il s'en va?
Penny, şu içkilerimizi verir misin artık?
On peut avoir nos verres?
Sorunlu musun sen Penny?
C'est quoi, ton problème?
Seni seviyorum Penny!
Je t'aime, Penny!
MunMun'ı dinlemem lazımdı, başından beri kobrayla oynuyorum ve yılanın adı da Penny!
J'aurais dû écouter Mun-Mun, j'ai joué avec un cobra qui s'appelle Penny!
Penny onların gerçek olduğunu biliyorsun, değil mi?
Penny... Tu sais qu'ils sont réels, n'est-ce pas?
Penny mi?
Penny?
3 yıl önce Penny ile Zack'in evlendiğini biliyor muydunuz?
Vous saviez que Penny s'est mariée avec Zack il y a trois ans?
Penny!
Penny.
Penny'nin Zack ile evlendiğine inanamıyorum.
Je ne peux pas croire que Penny ait épousé Zack.
Hem Penny de evli olduğumuzu söyledi Şükran Günü'nde aileyle birlikte olmak lazım.
En plus, Penny m'a dit qu'on était marié, et Thanksgiving est un temps pour être avec la famille.
- Sen Penny ile çıkamazdın.
Tu ne sortirais pas avec Penny.
Leonard, Penny ile birlikte olmasa Penny sizi asla yapamazdı.
Si Léonard n'était pas avec Penny, elle ne vous aurait jamais rencontrés.
Baksana Penny, şu masayı ben alayım mı?
Hé, Penny, est-ce que je peux prendre cette table?
Düşündüm de, Sheldon olmasa çoğumuz tanışmazdık ama Penny yine karşı dairede oturuyor olurdu.
Vous savez, je pensais. Sans Sheldon, la plupart d'entre nous ne se seraient jamais rencontrés, mais Penny habiterait toujours en face de chez lui.
Penny? Penny arıyor.
C'est Penny.
Penny Owen.
Penny est la nouvelle infirmière.
Bilmiyorum. Hadi çocuklar. Hasta fikirlere ihtiyacım var.
Il faut des idées de malade et pour impressionner Penny, ça doit être si dingue que ça sera déclaré cliniquement dément.
Eğer Penny'yi etkileyeceksek bu şey yasal ve klinik olarak deli diye tanımlanacak kadar çılgınca olmalı. Mesela bir sürü maytap yakıp ortasında dursak?
Si on prenait des cierges magiques, mais à l'intérieur?
Penny'nin dediğinden bile güzelmişsin.
Tu es vraiment très jolie.