English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Petrie

Petrie Çeviri Fransızca

108 parallel translation
Üçüncü Tabur, B Bölüğü, Bir Numaralı Takım. Antwerp'in dışında yakalanana kadar Teğmen Petrie komuta ediyordu.
3ème bataillon, compagnie B du lieutenant Petrie.
- Sascha Petrie benden önce çalmış.
- Sascha Petrie l'a volé.
Beni arayan oldu mu, Bayan Petrie?
Des appels, Mlle Petrie?
- Petrie'nin yeri açık.
- Petrie est ouvert.
Petrie'nin yerine yedi dakikada varmamız lazım.
Il nous reste sept minutes pour arriver chez Petrie. Allons-y.
Petrie!
Petrie...
Tamam, dinle. Az önce Petrie'yi gördüm, boynunu kesmişler!
J'ai vu Petrie avec la gorge tranchée.
Bakın, size söylüyorum, birisi Martin Petrie'yi öldürmüş.
Quelqu'un a tué Martin Petrie.
Petrie nerede?
Où est Petrie?
Martin Petrie'nin burada olmaması garip.
C'est bizarre que Martin Petrie ne soit pas là.
Martin Petrie bana cemaati anlatacaktı ki O'nu da bana bir şey diyemeden öldürdüler.
Martin Petrie a également essayé de me parler de cette société, mais ils l'ont tué.
Petrie'yi dün gece Franklin Kanyonu'nda gördüm öldürülmüştü.
Hier soir, j'ai vu Petrie à Franklin Canyon, mort.
Martin Petrie öldü!
Martin Petrie est mort.
Petrie, Ferguson, başka kim var bu işin içinde?
Toi, Petrie, Ferguson. Y a qui d'autre, connard?
Petrie ve Ferguson'un ormandan çıktığını gördüm.
J'ai vu Petrie et Ferguson sortir du bois.
Petrie bir battaniyeye sarılıydı, sonra eski bir steyşın araba çıkageldi daha sonra da eski bir Ford.
Petrie était dans une couverture puis un break a déboulé et ensuite, une vieille Ford.
Patti? Tekneyi yönetmesi için Chuck Petrie'yi mi göndereceğiz?
On avait pensé à Chuck Petrie pour ramener le bateau des Harvey?
Hani şu Dick Van Dyke bölümü vardı, Laura'nın kapri giyip "Oh, Rob" diye...
Un épisode de "Dick van Dyke" où Laura Petrie, en short, fait "Oh, Rob..."
- Petrie. - Petrie, tamam.
Petrie.
İkiniz, Rob ve Laura Petrie gibi davranıyorsunuz.
On dirait un petit couple modèle.
Siz Petrie'ler olmalısınız. Merhaba. Hoş geldiniz.
Vous devez être les Pétrié.
Ne iş yapıyorsunuz Bay Petrie?
Que faites-vous dans la vie, M. Pétrie?
- Rob ve Laura Petrie. - Evet. - "Pee-trie."
- Rob et Laura Pétrié.
- Rob ve Laura Petrie mi?
- Rob et Laura Pétrié? - Pétrie.
Bu Petrieler, basketbol oynayacaklar mı?
- Ces Pétrié, ils vont coopérer?
- Rob Petrie'de denir. - Oh.
Ça s'appelle aussi un Rob Petrie.
Rob Petrie mi?
Rob Petrie?
"Rob Petrie"?
"Rob Petrie"?
Hayır, Rob Petrie de kim?
Non, qui c'est Rob Petrie?
Neyle karşı karşıyayız? Chris Petrie. 26 yaşında.
Chris Petrie, 26 ans.
- Bu kimin alet çantası?
Chris Petrie...
- Chris Petrie'nin ; kurbanımızın.
Notre victime.
İki hafta önce de yakıtçın Chris Petrie'ye saldırmışsın, öyle mi?
Oui, et il y a 2 semaines, vous avez attaqué votre fuel-man Chris Petrie, n'est-ce pas?
Benim daha iyi bir fikrim var Chris Petrie'nin öldüğü gün American Spirit takımının kamyonunda ne aradığını açıklasana.
Pourquoi ne me dites-vous pas ce que vous faisiez dans le camion de l'équipe American Spirit le jour où Chris Petrie est mort?
Belki de Chris Petrie buna şahit oldu.
Peut-être Chris Petrie vous a-t-il vu? Vous deviez le faire taire.
Sanmıyorum. Bence Petrie'nin ölümüne sebep olan ağızlığı asitle kaplarken olmuş.
Je crois plutôt que ça provient du bec de la pompe qui a tué Chris Petrie.
Chris Petrie o gece kanadı gevşettiğini gördü, değil mi?
Chris Petrie vous a surpris cette nuit-là entrain de déserrer cette wing, n'est-ce pas?
- Bay Rosario, sakıncası yoksa Bayan Sofia'nın yapmasını tercih ederim.
Don Rosario, si vous permettez, j'en voudrais une pétrie par les mains de Donna Sofia.
Neler olduğunu hissetmiyor musun?
Je suis pétrie de peur.
Enternasyonel işçi köylülerin kanıyla kuruldu. İnsanlar bunun için uzun süre barut soludu. Ve hoyratlaştı.
L'lnternationale est pétrie du sang des ouvriers et des paysans, pour elle, les gens respirent la poudre et deviennent très méchants.
Bayan Pettrie. Evet Doktor?
- Mlle Petrie.
- Ben de aynı şekilde. Kendiliğinden ortaya çıkma kokuları yayar.
Pétrie de spontanéité!
Merak ediyorum, tetkiklerin gücü yetmez mi bebeğin şekli-şemali analiz edilerek babaya kurnazca tahmin etme şansı tanımaya?
Je me demande s'il est possible à un philosophe d'examiner sa nature, et du limon dont elle est pétrie, de deviner qui est le père.
- Rob ve Laura Petrie.
- Rob et Laura Pétrié.
- Aslında biz onu "Pee-trie" olarak telaffuz ediyoruz.
- C'est "Pétrie", en fait.
- Win Shroeder, yan komşunuz.
- Pétrie.
Pee-tries.
- "Pétrie".
Bu durustlukle ilgili... Ama yetiskin biri buna inanir mi?
Une histoire pétrie de morale... mais de là à demander à un adulte d'y croire?
Ama İspanya batıl inançlarla dolu.
Mais l'Espagne est pétrie de superstition.
Charlie Petrie'nin dolabının önüne gelen bir başkasıymış.
Quelqu'un d'autre était devant l'établi de Chris Petrie.
Yani Chris Petrie kendi kendinin fünyesi olmuş.
Ce qui signifie que Chris Petrie s'est transformé en fusible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]