Potter Çeviri Fransızca
1,368 parallel translation
Duvar resmini yapan Joey Potter da bu akşamki toplantıdaydı ve Caulfield'a verilen ağır cezayı şu şekilde yorumladı :
Joey Potter, auteur de la fresque, s'est prononcée au nom de tous sur la peine infligée à Caulfield.
- Bayan Josephine Potter, değil mi?
- Mlle Josephine Potter, exact?
Sözü uzatmaya gerek yok. Bayan Joey Potter.
Sans plus attendre, Mlle Joey Potter!
Bu tanıdığım Joey Potter'a benzemiyor.
C'est pas dans tes habitudes.
Ama yeterince söylememiş olma ihtimaline karşı, söyleyeyim teşekkür ederim.
Au cas où j'aurais oublié, merci. Il était temps, Potter.
Bayan Potter, hız yaptığınızı tespit ettim...
Mlle Potter, vous rouliez à...
- Önemli değil Bayan Potter.
- Je vous en prie, Mlle Potter.
Kederli bir şekilde bana bakıyorsun ama sonra tabii Potter iğneleyici sözleri başlıyor ve istediğim şeyi alamadan gidiyorum.
Tu me regardes, la larme à l'oeil, me réponds par des sarcasmes. Et je repars, sans avoir de réponse.
İşin içine biraz sevgi katmayı deneyelim. Dawson, diyelim ki sen ve ben Bayan Josephine Potter'ı bu akşam kasabaya gitmeye davet ediyoruz.
Et si on invitait Mlle Josephine Potter à sortir en ville ce soir?
Hâlâ yetişebiliriz. - Sakin ol Potter.
Du calme, Potter.
Tebrikler Potter. Sonunda bir yerlere varmaya başladık.
Félicitations Potter, on y arrive enfin.
Potter Pansiyon.
Bed Breakfast Potter.
- Bu işletmeyi yanlış teşvik etmekten duyduğum küçücük suçluluk duygusundan sonra Potter Pansiyonu'nu dış dünyaya açma yolunun Bay Frednick Fricke'nin güçlü kaleminden geçtiğini buldum.
Après m'être vaguement senti coupable d'avoir eu l'idée malheureuse de ce BB, j'ai décidé d'en dévoiler l'existence au monde entier, - via la plume de Frederick Fricke. - Fred qui?
Babamın tanıdıklarını aradım. Muhtemelen Potter kardeşleri evlerinden edecek bir hatalar komedisi için. Peki ne için?
J'ai dû en faire des tonnes, et tout ça pour quoi?
- Ne düşünüyorum biliyor musun?
Un enfer qui va mettre les soeurs Potter sur la paille. Tu veux mon avis?
Potter Pansiyonu'na! Uzun yaşasın ve işler iyi gitsin.
A la santé du BB Potter.
Potter, bak. Kazancıyla konuştum.
J'ai parlé au mec de la chaudière.
Kafandaki Harry Potter'in yeni kitabı.
C'est le dernier Harry Potter, sur vos têtes.
Gregory Potter Spradling. Ragsdale, Hersch Klein'da çalışan bir avukat.
Gregory Spradling, avocat chez Ragsdale, Hirsch et Kline.
Tek kalmış ayının korunması gerek. Şey, hayır. Potter's Kereste Şirketi'nin avukatları, zaten ayı tek kaldığı için neslin devam şansı olmadığı görüşünde.
Les avocats des Abattages Potter disent qu'une ourse toute seule ne peut pas sauver l'espèce.
Potter aradı.
Il veut négocier.
- Potter'e anlaşma yok dedim.
J'ai dit non à Potter. Mais Archie a échoué!
- Potter'in adamları tuzak kurdu.
J'ai un témoin. un animal?
Dolittle.
M. Potter, comment ça va?
Öncelikle, ben burada sadece bir aracıyım ve görüşmeler Bay Potter ile Hayvanlar Birliği, 534.
La négociation se déroule entre M. Potter et les représentants des "Animaux unis de la Foret", section 534.
Harry Potter.
Harry Potter.
HARRY POTTER VE FELSEFE TAŞI
HARRY POTTER A L'ÉCOLE DES sorciers
BAY H. POTTER Merdivenlerin altındaki dolap
M. H. Potter Le placard sous l'escalier
"Sayın Bay Potter. Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edildiğinizi bildirmekten mutluluk duyuyoruz."
"Cher M. Potter, nous avons le plaisir de vous informer... de votre admission au Collège Poudlard, l'École de Sorcellerie."
Bir deliydi o. Sonra Potter'la tanıştı.
Un monstre!
Daha sonra sen doğdun. Ona benzeyeceğini biliyordum.
Puis elle a connu ce Potter... et je savais que tu serais comme eux.
Lily ve James Potter araba kazasında mı öldüler?
Un accident a tué Lily et James Potter?
Bu Harry Potter!
C'est Harry Potter.
Hoş geldiniz, Bay Potter. Hoş geldiniz.
Bienvenue parmi les vôtres, M. Potter.
Tabii ki senin ihtiyacın yok, Potter.
Inutile pour vous, hein, Potter?
Bay Harry Potter para çekmek istiyor.
M. Harry Potter souhaite effectuer un retrait.
Bay Harry Potter'ın anahtarı yanında mı?
Et M. Harry Potter a-t-il sa clé?
Sizi ne zaman göreceğimi merak ediyordum, Bay Potter.
Je me demandais quand je vous verrais, M. Potter.
Bugüne dek sattığım her asayı hatırlıyorum, Bay Potter.
Je me rappelle chaque baguette que j'ai vendue.
Asa büyücüyü seçer, Bay Potter.
La baguette choisit le sorcier.
Bu imkansız. Sen Harry Potter'sın!
Nom d'un cri-cri, tu es Harry Potter!
Harry Potter, Hogwarts'a gelmiş.
Harry Potter est à Poudlard.
Bayan Potter.
Mlle Potter.
Üzgünüm ama ona davranış tarzını büyüleyici buluyorum Potter.
La façon dont tu le traites est fascinante.
Potter, hiç de kolay biri değil.
Elle est coriace, Potter.
Potter?
Potter?
Ben, biliyorsun...
Potter a appelé.
- Sen tam bir gelinciksin. - Teşekkür ederim.
Potter a piégé Archie.
- Bay Potter.
On a faitmieux.
Bay Potter, umarım artık anlaşırız.
J'espère qu'on tient notre accord.
Ben de Harry'im.
Et moi, Harry Potter.