English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Predator

Predator Çeviri Fransızca

125 parallel translation
Neyimiz var, The Predator, The Terminator? Ah, Heavenly Dog!
Marcie, je voudrais remettre du piment et de la spontanéité dans notre vie sexuelle.
Bak, The Predator, Dirty Harry,
Regarde ce qu'elle fait.
Predator filmini bilir misin?
Tu te souviens dans Predator,
Predator olayında olduğu gibi onu elimizden kaçırırız.
Il faut agir maintenant pour ne pas le perdre, comme le Prédateur, l'an dernier.
İnsansız uçan predator uçaklarından birini alçaktan uçurarak Ezo'ya sızacağız ve akıllı füzeye sahip bir bombayla kuleyi ortadan kaldıracağız.
En utilisant un planeur "Predator" inhabité à basse altitude... nous nous infiltrerons sur Ezo et larguerons une bombe PL à explosion contrôlée, équipée d'une tête chercheuse afin de détruire la tour.
Predator kullanımı ile benzer.
C'est ce qu'un Predator utilise.
Tamam, Kıyı Güvenliğini arayıp, açıkta olan Predator'u ve komuta merkezlerini ziyaret etmek istediğimizi söyleyelim.
D'accord, on appelle les Gardes Côtes, dis-leur de guetter un Predator au large, et préviens-les qu'on veut visiter leur Centre de Commande.
Öldürücü Cazibe, Avcı'yla karşılaşıyor.
Fatal attraction contre Predator.
Sizi dünyanın en muhteşem Predator'unu avlamak için 65 milyon yıl geriye götüreceğiz.
Vous allez chasser le grand prédateur il y a 65 millions d'années.
Oh, hem de avının peşinden koşan avcı gibi.
Comme Alien avec Predator.
Ee, sen, açıkçası bir--predator gibisin, ve benim bir kaç tavsiyeye ihtiyacım var.
Ecoute, tu es un prédateur et j'ai besoin d'un conseil.
Yaratık'la Avcı'nın düğünü.
Le mariage d'Alien et de Predator.
Douglas bir Predator ve Newark, New Jersey'den katılıyor. Topladığı av kolleksiyonuyla gurur duyuyor.
Douglas est un Prédateur de Newark, au New Jersey... qui tire une grande fierté de sa collection de trophées.
Bir tarafta Alien, diğer tarafta Predator.
L'une est une Alien, l'autre un Prédateur.
Babam seni uygun bulmayabilir. Ben Yahudiyim, sense Predator-Amerikalı.
Mon père n'approuverait sans doute pas qu'on se fréquente, par contre... vu que je suis juive et que tu es Prédateur-américain.
Bu bir Predator kontrol ünitesi değil.
Ce n'est pas l'unité de contrôle.
Bir dakikaya kadar avcı geliyor.
Le Predator s'en vient.
Avcı uçağının varmasına iki dakika kaldı.
Arrivée du Predator dans deux minutes.
Gözcün var mı?
- On a un Predator en vol?
Predator!
Predator!
Şuradaki hayvan kılıklı herifi görüyor musun?
Tu as vu l'enculé qui ressemble à Predator, là-bas?
Avcı, Biçici... Hiçbiri bu cismin yaptıklarının yanına yaklaşamaz.
Ni le Predator ni le Reaper n'ont une présence comparable à celle de ces drones.
Predator tamam ama California ezicisi fazla abartılıyor.
{ \ pos ( 194,190 ) } Le Predator est OK, mais je pense que le Broyeur Californien est surestimé.
Predator'lar kalksın.
Envoyez les Predators.
Predator 01.
Predator 01.
En iyisiydi. Bir keresinde zorlu bir hedef üstündeydik.
Une fois, on avait pour mission une cible difficile et on lançait des missiles de croisière, des Predator.
Orion, Edwards yakınlarındaki bir insansız avcı uçağın kontrolünü ele geçirdi.
Orion a prit le contrôle d'un drone Predator * basé à Edwards.
Sanki gerçek uçak uçuruyormuşuz gibi.
On dirait qu'on pilote un vrai Predator.
Dayanak Hong Kong'da ona karşı harekete geçtiğinde çalıntı bir Avcıyla neredeyse bütün bir binayı yok etti.
Quand Fulcrum l'a poursuivi à Hong Kong, il a détruit presque tout l'immeuble avec un Predator volé.
Basit : Predator filmini hatırla.
Facile : souviens-toi dans le film Predator...
Predator'a göre.
Pour le Predator!
Predator vücut ısımızı algılayabilir.
- Le Predator voit la chaleur.
Sanki yaratığın kanı üstüme akmış gibi oldu.
On dirait que Predator perd son sang sur moi.
Rastaları bana Predator'ı çağrıştırıyor, bu da garip çünkü asıl avlanan ve ona görünmeyen sensin.
Il me rappelle Le Prédateur, ce qui est bizarre, car c'est toi la chasseuse... et tu es invisible pour lui. Tu sais ce que je fais?
Evet, Alien ve Predator ortak olup lokanta işine girmiş gibi.
Comme si Alien et Predator s'associaient pour ouvrir un bar.
Greenwich saati ile 09 : 10'da insansız bir predator iki tane roket yollamış.
À 9 h 10 GMT, un drone predator a lancé deux missiles.
Yoksa Predator hava saldırısını kafan iyiyken mi önerdin? - Hayır.
Tu as des moments de paranoïa quand t'es défoncée?
Birleşik Devletler Savunma Bakanlığı Belge # USGX-8168-006 İnsansız Hava Aracı # 3Amerika Hava Kuvvetleri Helman, Afganistan
DRONE PREDATOR AUTOMATIQUE HELMAND, AFGHANISTAN
O kıyafetle, "adamı" olduğun halk, nasıl bir halk acaba?
- Pour avoir l'air intelligent. On dirait que tu sors de To Catch a Predator.
To Catch a Predator programına konu olan adamlara benziyorsun.
- Dis ton nom. Oui.
"Predator" gibi mi?
Comme dans "Predator"?
Beyaz fakir turist örgüsünden yaptırdığına inanamıyorum. Predator'a benzemişin!
Et tu t'es vue avec tes tresses pourries?
Çorapları kaybolduğunda Steve seni suçlar mı?
The Predator, Dirty Harry, Judy et son gros rancard?
Bu bir Predatör kontrol birimi değil, bu S 71'in yerine yapılan Aurora kod adlı yeni bir Amerikan casus uçağı.
C'est une unité de contrôle pour le nouvel avion espion US, nom de code, Aurora, le remplaçant du S71. Il existe.
Pusuya yatan oldukça gelişmiş bir predatör.
Un prédateur d'embuscade hautement évolué.
- Sezon 2 :
Chuck Versus The Predator
Bir Avcı bize doğru yaklaşıyor.
Un Predator * se dirige par ici.
Avcıyı yeniden programlayabilirim.
Je peux reprogrammer le Predator.
- "Yırtıcı".
- Le "Prédator".
Yırtıcı mı?
Le "Prédator"?
Predator Batman'a karşı.
Predator contre Batman.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]