English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ P ] / Provo

Provo Çeviri Fransızca

60 parallel translation
Ayağa kalk, Provo.
Debout Provo.
Provo başardı!
Grâce à Provo.
Ve Zach Provo.
Et Zach Provo.
Zach Provo için yeterince iyi değil.
Ça ne suffira pas pour Zach Provo.
Zach Provo, bir trene atlayıp Yuma'dan kaçtı.
Zach Provo s'est déjà tiré de Yuma.
Sence ötekiler Provo ile kalmış mıdır?
Vous croyez que les autres sont avec Provo?
Provo, işte geliyorlar.
Provo, ils arrivent.
Hayır. Zach Provo senin.
Non, Zach Provo est à vous.
Zach Provo benim zamanımı geri getirdi.
Zach Provo m'a remis au goût du jour.
Uzun zaman önce Yuma hapishanesine attığım Provo diye biri.
Un certain Provo. Je l'ai jeté en prison à Yuma il y a longtemps.
Bunu bilmek imkansız. Provo öyle düşündü.
On ne le saura jamais mais Provo le croit.
Bir erkek bazı şeyleri almak zorundadır, Provo.
Il y a des choses dont un homme ne peut pas se passer.
Provo, hey, sadece telefon!
Provo, c'est juste le téléphone.
Bir adama biraz eğlenceyi çok göreceğini hiç sanmazdım, Provo.
Je n'aurais jamais cru que tu empêcherais - un homme de s'amuser.
Provo, bu bir tuzak.
Provo, c'est un piège.
Aynen gazeteye yazdığımız gibi yapmazsak Provo yemez.
Si on ne fait pas ce qui est écrit dans le journal, Provo ne marchera pas.
Provo o sandığı almaya kalkarsa bu çocuklar burada olmamalı.
On ne peut pas prendre ce risque avec Provo.
Provo'nun sandığından daha akıllı olmadığına emin misin, Sam?
Vous êtes sûr que Provo n'est pas plus malin que ça?
Zach Provo gibilerine büyük şehrin telefon teliyle çelme takamazsın.
Vous n'attraperez pas un type comme Zach Provo avec une ligne de téléphone.
Valiyi arayıp ordudan yardım istemenin nesi yanlış? Bin askerle bu Provo'nun etrafını çevirirler.
Il n'y a pas de mal à appeler le gouverneur et à demander que l'armée encercle Provo avec 1000 hommes.
Provo'nun ne yöne gittiğini söyleyeyim. Kuzeye.
Provo se dirige vers le nord.
- Bana sorman gerekmez, Provo.
Tu n'as pas à me le demander.
Provo, sadece bir dakika...
Provo, j'allais juste dormir...
Provo, özür dilerim!
Provo, je suis désolé!
Provo mu?
Provo?
Provo acele etmiyor.
Provo prend son temps.
Provo hayır dedi.
Provo ne veut pas.
Ama Provo burada değil.
Mais il n'est pas ici.
Yeminli kanun adamı olarak, Kızılderili bölgesine girip Provo'yu avlamaya yetkim yok. Elim kolum bağlı.
En tant que tel je n'ai pas le droit d'aller dans une réserve pour arrêter Provo.
Provo bu zahmete girmez.
Provo ne va pas se faire piéger de la sorte.
Biz ortada görünmeyince Provo bizi araması için bir adam yollar.
Quand il ne nous verra plus Provo va envoyer quelqu'un à notre recherche.
Provo mutlaka endişelenir.
Provo doit se faire du souci.
Provo pazarlık edecek adam değil.
Provo ne fait pas d'échanges.
- Provo?
- Et Provo?
Provo ve oğlan. Yukarıda Susan'la.
Provo et le gamin là-haut avec Susan.
Şuna bakmalısın. Alan Stanwyk, Provo'dan ticari... havayolları pilotu, Utah. "
Voyons voir : "Alan Stanwyk, pilote de l'aviation commerciale, Provo, au Utah."
Büyük sıçrayış. Anne ve babası, Velma ve Marvin, düğünde hazır bulunmamışlar.
" Les parents de M. Stanwyk, Marvin et Velma, de Provo,
Marvin, Velma ve Provo'dan hoşlanıyorum.
Marvin, Velma et Provo.
Provo'da ki çiftlik için 3 milyon doların... tamamını kendi kişisel... kaynakları olan kızım sağladı.
Les 3 millions pour le ranch à Provo ont été fournis par ma fille qui a changé certaines de ses actions, pas celles de la société. Des actions personnelles.
Madeline. Frieda, Alan'ın Provo, Utah'daki emlakçısının numarasını kaybetmiş.
Frieda a perdu le numéro de l'agent immobilier d'Alan à Provo, Utah.
Evet. Ve Provo'da ki Swarthout isimli emlakçıyı da kontrol et.
Vérifie aussi un agent immobilier à Provo du nom de Swarthout.
Kendisi Provo'dan aktarmayla gelecek.
Elle a une correspondance à Provo.
Provo, İspanya mı?
Provo, en Espagne?
Alan'ın Promo'da genç bir bayanla... görüştüğünü öğrendik
On sait qu'Alan voit une femme ici, à Provo.
Provo tepelerinin orada küçük bir kulübesi var, tavuk besliyor.
Elle a une baraque dans les collines où elle élève des poulets.
İşte ilk Elvis'imiz geliyor, Provo Utah'tan Tommy Tilt Weathers.
Notre premier Elvis arrive sur le sol. Tommy Joe Smithers de Provo dans l'Utah.
BİR HAFTA SONRA
CENTRE MÉDICAL DE PROVO, UTAH UNE SEMAINE PLUS TARD
Provo'yu seversin.
Tu aimerais Provo.
Onların Provo, Utah'daki yönetim merkezine gittik.
Nous sommes allés à leur siège social à Provo, en Utah.
Yani, onlar şüpheliye işkence ederken biz de Provo'larla işbirliği yapacağız.
On noue des liens avec les Provos Pendant qu'ils torturent un suspect?
Provo'daki evlerine götürsünler diye mi?
Ils peuvent maintenant la ramener chez elle à Provo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]