Qaeda Çeviri Fransızca
174 parallel translation
Usame Bin Ladin, El Kaide ve mağaralarda yaşayan bütün piç kurusu kökten dincilerin canı cehenneme.
J'emmerde Oussama ben Laden, Al Qaeda, et ces connards d'attardés qui habitent dans des grottes, ces trous du cul de fondamentalistes partout dans le monde.
Baker kırmış. 1.99 km'den bir El Kaide askerini vurmuş.
Baker l'a battu. II a eu un garde d'AI Qaeda à 1, 99 km.
El-Kaide'nin kitabında uzun mesafeden öldürme yoktur.
L'assassinat à longue portée, c'est une tactique d'Al-Qaeda.
El-Kaide'nin eğitimli nişancıları Amerikan devlet görevlilerini vuracaklar.
Al-Qaeda a entraîîné des tireurs pour tuer les offiîciels du gouvernement.
Al Qaeda Kuzey Korelilerden 10 kat daha fazla ödüyor.
Al-Qaida ou la Corée-du-Nord paieraient 10 fois plus.
- Bir El Kaide ajanı da öyle.
De même qu'un agent d'Al-Qaeda.
Bu, El Kaide'nin işine benziyor.
Ça porte la marque d'Al-Qaeda.
Kuru temizleyici üniformalarına zehir sıkmış El Kaide ajanı olmalı.
Le poison a été déposé sur leur uniforme. Sûrement un espion d'Al-Qaeda.
El Kaide mutlaka uçağa bir şey koymuş olmalı.
Al-Qaeda a dû préparer un coup sur cet avion.
- Suikast girişimini El Kaide mi yaptı?
Était-ce Al-Qaeda? Oui, y avait-il un lien avec Al-Qaeda?
El-kaide'den dolayı tetikte olmamızı söylüyorlar.
A nous dire de faire attention à al-Qaeda. " Où ça?
El-kaide'den korkmuyorum ben.
J'ai pas peur d'al-Qaeda.
Adi El-Kaide.
Merde. Putain d'al-Qaeda!
El-kaide hiç, Oklahoma'da bir bina uçurdu mu?
L'attentat d'Oklahoma, c'était al-Qaeda?
El-kaide hiç, size şarbonlu mektup yolladı mı? Hayır.
L'anthrax dans le courrier, c'était al-Qaeda?
El-kaide hiç, James Byrd'ü gözyuvaları kafasından fırlayana kadar... sokak boyunca sürükledi mi?
Non. Et James Byrd, c'est al-Qaeda qui l'a traîné dans la rue dêmembrê et décapité?
El-kaide'den korkmam ben, "El-Beyaz Kodaman" dan korkarım ben.
C'est pas d'al-Qaeda que j'ai peur, c'est d'al Klux Klan.
#... albümümü satın almazsanız,... # #... o zaman El Kaide kazanır!
Si vous n'achetez pas mon disque... Al-Qaeda vaincra! USA!
Tüm limanlarda El Kaide'den dolayı yüksek güvenlik tedbirleri var.
Sécurité renforcée, Al-Qaeda.
Bir El Kaide ajanını konteynırlardan birinin içinde yakalamışlar.
Ils ont trouvé un salaud d'Al-Qaeda dans un conteneur.
Cezayir çöllerinde bir El Kaide hücresi keşfettik.
Nous avons trouvé une cellule Al-Qaeda campant au fin fond du désert algérien.
El-Kaide'den mi bahsediyorsun?
Tu veux dire Al-Qaeda?
El-Kaide mi?
Al-Qaeda?
El-Kaide bu adamların yanında bile dolaşamaz.
Al-Qaeda souhaiterait pouvoir préparer les fêtes de ces gars.
El-Kaide konuşmasını incelememe yardım etmek ister misin?
Tu veux m'aider à analyser du bavardage Al-Qaeda?
Seni El Kaide şakalaşmalarına verdiler.
Ils t'ont fait descendre au niveau du badinage Al-Qaeda.
Tamam, tümör El-Kaide.
Bien, la tumeur est Al Qaeda.
- El Kaide'yi hafife almışım.
J'ai vraiment sous estimé al qaeda.
- Threshold'un dışında bu olayı bilen herkes bir tehdittir. - El Kaide mi?
Al qaeda, hein?
George Bush o kunduz barajını yıkmadı. El-Kaide teröristleri yaptı.
George Bush n'a pas détruit ce barrage, c'est les terroristes d'Al Qaeda!
Ayrıca Kuzey Afganistan'daki El-Kaide örgütüyle de.
Ainsi qu'avec un groupe d'Al-Qaeda au Nord du Pakistan.
El-Kaide örgütüyle yakın ilişkileri olan bir terörist.
Ibrahim Waheed, un terroriste connu pour ses liens avec des groupes proches d'Al-Qaeda.
Geçen yıl El Kaide'nin Delhi Havalimanına yapacağı saldırı Tyagi sayesinde patladı.
Il y a 7 ans elle a arrêté l'essai d'Al-Qaeda sur l'aéroport Indira Gandhi...
El-Kaide!
Al-Qaeda!
El Kaide, bombacık toplamaları için çocuklara günde 50 sent veriyor.
Al Qaeda paye des enfants 50 cents par jour pour qu'ils ramassent des petites bombes.
El Kaide'ye para sağlayan adam.
Il est... le financier d'Al Qaeda.
Sence onlar El-kaide üyesi filan olabilirler mi?
Tu crois qu'ils pourraient être... d'Al-Qaeda ou un truc comme ça?
Şerif, Guantanamo'da El-Kaide örgüt üyelerini sorguladık.
Shérif, on a interrogé des membres d'Al-Qaeda à Guantanamo.
Al Qaeda Films Yapımı.
Une production Al Qaeda Films
Daha ciddi şeyler yapmanız gerekmez mi?
Vous êtes pas censés faire des choses sérieuses, comme... arrêter Al-Qaeda?
Ve seks yaparsanız, otomatikman Al Qaeda'ya gidersiniz.
Et si vous faîtes l'amour, vous faîtes automatiquement partie d'Al Qaeda.
Pek El Kaide'nin işine benzemiyor.
C'est pas Al-Qaeda.
MI6 onlardan birinin El Kaide'ye istihbarat ve mali destek sağlıyor olabileceğini düşünüyor.
Le MI-6 pense que l'un d'eux fournit des informations et de l'argent à Al-Qaeda.
Onlardan biri El Kaide'ye istihbarat ve mali destek sağlıyor olabilir.
L'un d'eux pourrait bien fournir des infos et de l'argent à Al Qaeda.
Yani El Kaide'nin, İstihbarat Servisi'nde bir köstebeği var.
On a donc une taupe d'Al Qaeda parmi nos Services Secrets.
Bizler El kaide'nin mücahitleriyiz ve Siyonist - Haçlılara İslam karşıtı savaşlarında yardım eden,... dinsiz Suudi rejiminin Ticaret Merkezi'ni ele geçirdik.
Nous sommes les Moudjahiddin Shura d'Al Qaeda et nous avons pris le Trade Centre du régime impie saoudien... qui aide les croisades Sionistes dans leur guerre contre l'Islam.
Bu El Kaide için alışılmadık şekilde karmaşık.
C'est trop sophistiqué pour Al Qaeda.
Evet, fakat, ben El Kaide olsaydım ve hali hazırda bombacılarım olsaydı,... tuzak bile olsa, macundan daha fazlasını kullanırdım.
Mais si j'étais Al Qaeda, avec des kamikazes sous la main, même pour un leurre, j'aurais pas utilisé du mastic.
El Kaide rehine almak için bizi oyuna getirdi.
Al Qaeda s'est joué de nous pour prendre des otages.
Bunu yapan El Kaide ise, neden sahte bombacılar kullandı.
- Mais si c'est Al Qaeda, pourquoi utiliser de faux kamikazes?
Komplike.
Le Département de la sécurité intérieure des États-Unis pense à Al Qaeda.