Quil Çeviri Fransızca
140 parallel translation
- Herkese zengin madenim var derdi.
- II dísait quil étaít ríche.
Ne dersin kocam ölmüş müdür?
Vaus croyez quil est mort? '
- Bire karşı on yapamaz!
- Dix contre un quil ne peut pas!
Sizin şimdi güldüğünüz gibi o da çok fazla gülmüştü... sebebi bence... sihirbazın tavşanı kolağzına sakladığından emin olmasıydı.
II sou riait com me vous en ce moment, carj'imagine quil savait depuis e début quil avait un lapin dans sa manche.
Çünkü o göründüğü gibi sert biri değil.
Parce qu'il n'est pas aussi dur quil le prétend.
Huzur içinde uyusun,
Quil demeure en paix,
Hainlere ne yapacağımızı biliriz. Çocuğu mutlaka öldürürüz.
Nous savons très bien ce quil faut faire des traîtres... et nous les tuerons pour notre sécurité.
- O burayı biliyor mu ¿
- Quest-ce quil sait de cet endroit?
Parkie onu muslukçunun asistanı Skip Ortega'dan almıştı o da tuvaletin yanında bulmuştu.
Parkie le tenait de Skip, le plombier, quil avait trouvé dans la salle de bain.
Merak ettim de, bana alınan bir hediye var mı buralarda?
Est-ce quil y en aurait pour moi par ici?
- Ama ona Ny-quil verdim zaten.
- Je lui ai donné du Nyquil.
Ny-quil hiçbir şeyi iyileştirmez, bilinçli olmak hariç.
Le Nyquil ne guérit rien, sauf la conscience.
Onlarla far quil'pax savaşanlar ilk önce alınıyorlar.
Ceux qui... se battent... sont pris les premiers.
Kayda geçsin, müvekkilime bu görüşmeyi kabul etmemesini söyledim. - Ne diyeceklerini duyacağım.
Je veux que sur le procès-verbal soit rapporté quil a été conseillé à mon client de ne pas participer à cette rencontre.
Ruthie Crighton'un annesine "Bir daha hiçbir çocuğa zarar vermeyecek." demiştim.
Javais dit à la mère de Ruthie quil sévirait plus.
Ruthie Crighton'ı da böyle ağına düşürmüştü.
Cest comme ça quil a eu Ruthie.
Varsam varım. Bu sebeple davayı bırakacak değilim.
Quil le fasse, je lâcherai pas lenquête.
Kel adamın ne sevdiğini sormadım. Sana paramı alıp almadığını sordum.
Je te demande pas ce quil aime, mais si tas mon fric.
İşte burası. Buraya park etmişlerdi.
Cest ici quil sest garé.
Bana hapis adamı olduğunu söyledi.
Il ma dit quil était un prisonnier.
Ama ben o adamın iyi biri olduğunu düşünmüyorum.
Mais lui, je crois pas quil était gentil.
Yaptığını biliyorum. Canını acıttığını biliyorum. Onu bu yüzden yakalamak istiyorum.
Je sais quil ta fait du mal et il faut pas quil en fasse à dautres enfants.
Belki de bunu yapmak istemedi.
Ce nest peut-être pas ce quil a voulu faire.
- Kanıtlayabilirim. Eldivende parmak izi var.
Rien ne dit quil était dans ce labo.
Bir daha hasta muayene edeceğinden şüpheliyim. İyi iş.
Multiplié par douze, ça métonnerait quil consulte encore.
Welmont ise günün sonunda ortaklarıyla altı milyon doları kırışıyor.
Des cachets tellement bizarres quil ny a pas de loi contre. Mais lui et ses associés ramassent 6 millions de $.
Dedektif, Vanderbilt işletme fakültesine kabul aldığını ve pilotluk lisansı için çalıştığını söyledi.
Le lieutenant a dit quil venait dêtre accepté à Vanderbildt pour devenir pilote.
Koruma amaçlı bıçak taşıdığını biliyoruz.
Et son couteau? On sait quil en porte un sur lui.
- Bu gözde ne var acaba? - Şahsi eşyalar.
Quest-ce quil y a dans ce tiroir?
16 rakam var gibi.
On dirait quil y a 16 chiffres.
Döküm çıkarıp bir eksik varsa ne olduğunu saptamak zaman alacaktı.
On voulait faire un inventaire, voir ce quil manquait.
Risher'da çekilen resimler adamın suçlu olduğunu gösteriyor.
Vos photos de chez Risher confirment quil a les mains sales.
Ailesine acı çekmediğini söyleyebilirsin.
Dites à sa famille quil a rien senti.
Kokuya bakılırsa alabilirim.
Lodeur me dit quil y en a.
Çatışma olacağını bilmiyordum.
Je savais pas quil y aurait une fusillade.
Başka birisi onunla bağlantı kurdu. Ve... Ve Çatışmaya hiçbir şekilde karışmayacaktı.
Il ignorait quil y aurait une fusillade.
Adam yakalanamamış. - Evet. Çünkü öyle bir adam yok.
Cest parce quil nexiste pas.
Hatta ya benim ya da Gina'nın canını yakacağını düşündüm.
Peut-être même, quil me ferait du mal, à moi ou à Gina.
Telefonun nesi var?
- Pourquoi? Quest-ce quil a?
Adamın evli olduğunu, Gina'nın da karısı olmadığını söyleyeyim.
Disons quil est marié et que Gina nest pas sa femme.
Vaaz vermeyi sevmem çünkü herkes kendi yolunu seçer. Ama bence daha az içmelisin.
Je naime pas faire des sermons, chacun fait ce quil veut, mais ce serait bien que tu diminues.
O uyurken cüzdanından alıyorum.
Je lui en chipe pendant quil dort.
Elindeki havlulardan biri eksilerek dışarı çıkıyor.
A chaque fois quil se relève, il en a une en moins.
Jim, Gina'yı öldürerek mesaj gönderdi.
Le meurtre de Gina est un message à Frank pour quil paie.
Kurbanlarını bantladığını ağızlarını tıkadığını ve kendi evlerinde saldırdığını bilen biri.
Il savait quil les attachait avec du scotch, les bâillonnait et les sodomisait chez elles.
Ona ne olmuş?
- Quest-ce quil a eu?
Bay Kimble, işi olmadığını ve meşru yollardan kimyasallara ulaşamayacağını iddia ediyor, değil mi?
Mr Kimble dit quil na pas accès à des produits chimiques.
- Tişörtünde kimyasal bulursak laboratuvarla arasında bağlantı kurabiliriz.
Sil y en a sur ses habits, cest quil était au labo.
Farkındayım Alexx.
- quil y a peu despoir. - Je sais.
- Onu boş ver.
- Quil attende.
Ne oldu ona?
Quest-ce quil a eu?