Quint Çeviri Fransızca
185 parallel translation
1539 yilinda Malta Sövalyeleri, Ispanya IKrali Sarlken'e övgülerini sunmak için... gagasindan pençelerine kadar degerli taslarla bezenmis... altin bir sahin yolladilar.
En 1539, les Chevaliers de Malte payèrent leur tribut à Charles Quint en lui envoyant un faucon d'or, serti de pierres précieuses.
Imparator Sarlken'i Malta'yi kendilerine vermeye ikna ettiler.
Charles Quint de leur céder Malte.
Sövalyeler cömertliginden dolayi Imparator Sarlken'e... derin bir minnettarlik duyuyorlardi.
Les Chevaliers furent reconnaissants à Charles Quint de sa générosité.
30 cm. yüksekligindeki bu kus Imparator Sarlken'e... tarikat üyelerinden birinin kumandasindaki bir kadirgayla yollandi.
Ils envoyèrent ce joyau à Charles Quint à bord d'une galère commandée par un membre de l'Ordre.
Mr. Quint müsaade eder misiniz? Albay Hudson ile özel bir konuda görüşmem lazım.
J'ai à parler confidentiellement au colonel Hudson.
- Hayır, fakat girebilirsiniz Mr. Quint.
Non, mais entrez, M. Quint.
Quint, üslubunu beğenmedim.
Sur quel ton vous dites ça!
Sonra bizim zeki Mr.Quint Washington'a isyancı ajanlar yakalandı ve liderleri idam edildi diye bir haber verebilir.
Quint signalera que le groupe rebelle a été détruit, et son chef, vous, exécuté.
- Quint. - Peter Quint, efendimin uşağı. - Ama demiştin ki -
Peter Quint, le valet du maître!
Evet, fakat sonra efendi gidince... Quint burada bizimle kaldı.
Quand le maître est parti, Quint l'a remplacé.
Quint mi?
Quint?
Quint eve geç gelmişti, hepimiz yataktaydık. Geçti ve feci sarhoştu.
Quint est rentré très tard, complètement ivre.
Zavallı çocuk resmen tapardı Quint'e.
Pauvre petit, il vénérait Quint.
Quint'i tanımıyorsunuz hanımım.
Vous ne l'avez pas connu.
Quint bu avantajı değerlendirdi, hepsi bu.
Quint en a profité, voilà tout.
Quint'e o görevi efendim vermişti.
Quint avait reçu tous pouvoirs.
Ayrıca, kimse Quint'e karşı duramazdı.
Du reste, personne n'eût jamais osé le contrarier.
Yoksa o da mı Quint'ten korkuyordu?
Elle aussi avait peur de lui?
İnanması güç ama... onun gibi eğitimli bir hanım Quint gibi biriyle... artık herneyse.
Dire que cette jeune fille comme il faut et ce Quint... tel qu'il était...
Evet, yalnız biraz önce Quint'le Bayan Jessel hakkında ne demek istediniz?
Que vouliez-vous dire sur Quint et Mlle Jessel?
Quint'le Bayan Jessel birbirine aşık mıydılar?
Quint et Mlle Jessel étaient-ils amoureux?
Dizleriyle ellerinin üstünde Quint'e doğru emeklerdi.
Elle rampait devant lui.
Fakat günboyu Quint'le Bayan Jessel'ı takip ederlerdi... peşpeşe, elele dolaşır, fısıldaşırlardı.
Ils suivaient Quint et Mlle Jessel, main dans la main, en chuchotant.
Quint, Miles.
Quint...
Efendi Miles'ın Quint'le beraber olmasında yanlış olan birşey yoktu ama.
Ils ne faisaient rien de mal ensemble.
Quint ona ata binmeyi öğretmişti, ayrıca yürüyüşe götürürdü.
Quint lui apprenait à monter.
Quint ölü bulunduktan sonra abartılı bir mateme girdi.
À la mort de Quint, elle sombra dans un deuil horrible.
O, Quint'ten nefret etmesi gereken o. Gözlerinden çıldırdığı belli olana kadar yas tuttu.
Elle qui aurait dû le haïr, le pleura jusqu'à en avoir des yeux de démente.
Peter Quint!
Peter Quint!
Quint'e söyle kaçan iki kişi tepeye doğru tırmanıyorlar ama birini vurdum galiba.
Va dire à Quint qu'iIs vont vers l'ouest. Tu penses en avoir touché un.
Adım Quint. Vaiz Quint.
Je m'appelle Quint, le Prëcheur.
Sağ olun, Bay Quint.
Merci beaucoup, M. Quint.
- Köpekbalığını öldürsün diye Quint'i tutacağım.
- Je vais engager Quint pour tuer le requin.
Bunu teknede yapmayacaksınız, değil mi Bay Quint?
Vous n'allez pas vous comporter comme ça à bord?
Bu Quint olmalı.
Ça, c'est Quint.
Quint, bırak.
Quint, laissez-le.
- Quint bu hiçbir şey kanıtlamıyor.
- Ça ne prouve rien.
- Sıra sende Quint.
- Chacun son tour.
Quint, ne yapıyorsun?
Quint, vous faites quoi?
Tam tımarhaneliksin Quint.
Vous êtes bon pour l'asile, Quint.
Haydi Quint. Çabuk ol!
Allez, Quint, plus vite!
Haydi Quint, onu içeri al.
Allez, Quint, faut le remonter.
Quint?
Quint?
Şişko olan tüm hafta boyunca kalmadı... ve adı Quincy idi....
Le gros n'est pas resté la semaine entière. Et il s'appelait Quint...
Hadi Quint, sakın yalan söyleme... yoksa seni gebertirim.
Allez, Quint! Si tu songes un instant à me cacher quelque chose, je te tue.
Mr Quint, Dostumuza yüzme dersi vermenin zamanı geldi sanıyorum.
Notre ami doit prendre son cours de natation.
Su, şeker, glikoz çok az kök özü, tahıl parçacıkları, maya, yapay alkol... ve 17 miligram hyvroxilated quint-etil metacetamine. ( Bir çeşit uyuşturucu )
Eau, saccharose, dextrose, extraits de diverses racines, céréales en poudre, levure, synthéhol... et 17 milligrammes de quintéthyl hydroxilé métacétaminé.
Quint öldü.
Quint est mort.
Quint'le Miles'ın sürekli beraber olduklarını söylemiştin.
Quint et Miles ne se quittaient pas.
Quint!
Quint...
Haydi, adamım.
Quint, grouille-toi! Allez! Vite, vite!