Rata Çeviri Fransızca
51 parallel translation
Emirlere uymayı öğrenene dek yemek yok.
Pas de rata tant que vous n'obéirez pas.
Çamaşırlar bitince şef yarının yemeği için sebze soymanızı istedi.
Les gars, après la lessive, corvée de peluche pour le rata!
Haydi gidelim beyler. Karavana geldi!
Allez, les gars, au rata!
Bu pisliği domuzlar bile yemez.
Ce rata dégoüterait des porcs.
Dün gece burada iyi yemek vardı, kaçırdın.
Vous avez manqué un bon rata, hier.
Yemekten beri hayır.
Pas depuis le rata.
Acaba akşama ne yemek var?
Notre rata, ce soir, c'est quoi?
- Sırata mı benziyor?
- On est proche?
Isaac Newton bir şeyleri pek gözden kaçırmazdı, ama bu seferki nadideydi.
Isaac Newton ne rata pas grand chose, mais ceci était vraiment dommage.
Kök yaprakları.
Rata-racines.
Sanırım yemekten.
- Ça doit être le rata.
Hayır, artık o lanet hapishane yemeklerini yemeyi kesmelisin. Çok kısa zamanda kendini daha iyi hissedeceksin.
Cesse de bouffer leur rata et tu seras un autre homme.
Bakalım mamalar nasılmış.
Je vais voir le rata.
Sizi Birinci Subay'ım Kazago ve İkinci Subay'ım Rata'yı tanıştırayım.
C'est presque vrai. Car ce qu'il y a de plus révélateur, c'est la façon dont vous jouez.
Gelin! İnsanlarımız sizi tanımak isteyecek. Rivan, belki de onlar koşamaz.
Voici mon officier en second, Kazago, et mon lieutenant, Rata.
Ertesi kış ördek peşindeyken silahı ters tepti.
L'hiver suivant, en chassant un lapin, son coup rata.
Gidip çıtırlarınızı, mısır ekmeğinizi, pastırmanızı falan yiyin.
Allez donc vous taper vos "boeuf s"... votre ma : ï : s, vos jambonneaux, et tout votre rata!
Minie mo!
Bourre... et bourre... et rata tam!
Yani "Çok Kötü Televizyon"
Rata-Beurk Télévision.
Ülkenin diğer ucunda, Korkusuz Lider'in Merkez Ofisi Çok Kötü TV'de.
Pendant ce temps, à l'autre bout du pays, au Q.G. de Leader Intrépide, Rata-Beurk Télévision...
Jones ikincide bir vuruş kazanırken Junuh bir vuruş daha kazandı.
Il en récupéra encore un quand Jones rata le 2ème trou.
Çavuş Thomas götümü çiğneyecek.
Le sergent Thomas va bouffer mon cul en rata.
Yemek pişirmek dışında kimseye bir faydası yoktu.
Bon à rien, sauf à préparer le rata.
Rata'nın partisinde kıçını bana sürttürdü.
Elle s'est frottée sur moi à la fête de Rata.
Birşey var.
Pas dégueu, la rata.
Bu köpek burada doğdu, adı da Rata!
Ce chien est né ici. Il s'appelle Raton.
Rata, doğru yatağına!
Raton, couché!
Annemin uykusu Schöneberg salonunda yapılan konserde de devam etti.
Maman rata un concert classique devant la mairie Schoeneberg.
Annem kapitalizmin zaferini kaçırdı.
- Ma mère rata le triomphe du capitalisme,
Yahniyle döndüğümde her yerde kurşunlar uçuşuyordu.
Quand je suis revenu avec le rata, ça tiraillait sec.
Git kendine yemek al, Dinky.
Allez vous servir du rata, Dinky.
Yemek için teşekkürler, Jake.
Merci pour le rata.
F16 da Güney İspanya'daki Rata üssünden
Le F-16 APG 68 de la base américaine de Rota, ici.
Yakınlarda, Lindsay'nin kendi babası farkeder Kitty'nin cinsel teklifini reddetiği motele götürülüyordu.
Pas loin, le père de Lindsay rata l'occasion de la remarquer, car il se faisait emmener dans un motel... où il refusa les avances de Kitty.
- Bu taraftan beyler.
- C'est ainsi que Tobias le rata.
Evet, şu yemliklere kırk bin litre çöp dökmüşümdür herhalde.
J'ai dû verser 10 000 brouettes de rata dans leur auge.
Çöp döküyorum.
Je déverse mon rata.
Bu büyük üniversitenin, aksi halde hala domuz besliyor olacağı kesin Mason City'li bir gencin hayatını nasıl değiştirdiğini anlatmadan önce ilginizi çekecek başka bir konuda kafanızı rahatlatayım.
Avant de vous conter comment cette noble université a transformé un gars de Mason City, qui devrait toujours donner le rata aux porcs, je vais vous rassurer sur un autre point :
Morten, fanatik bir hayranları, treni kaçırınca 50 km. boyunca motor sürmek zorunda kalmıştı.
Morten, un fan absolu, rata son train et dut faire 50 km à moto.
Sana bir rata dedi.
Il t'a traité de rata.
- Rata : Köstebek.
- Rata, mouchard.
Senden "rata" diye bahsetti. Bir muhbir.
un indic.
Belki aramızda bir köstebek vardır.
Quizás la rata esta aquí.
Eğer yemeğini yemezsen, o seni yalayıp yutacak.
" Avale ton rata, ou il te mangera.
Bunu kalleşlik yapmadan düşünecektin.
Tu aurais du y penser avant de devenir un rata.
Rachel bir Tv dizisi seçmesi için Los Angeles'a gitti fakat seçmeler berbat geçti ve ayrıca bir de gösteri kaçırdı ama daha sonra kanal yöneticilerinin onun hakkında bir dizi yapmak istediklerini öğrendi.
Rachel est allée à LA auditionner pour une série, mais ce fut terrible et elle rata sa performance, mais elle a decouvert que les producteurs executifs veulent lui écrire une série sur elle.
Ne yazık ki Hammond kısa süre sonra ihtişamlı gelişinin içine etmeyi başardı.
Malheureusement, Hammond rata son arrivée.
Size bulamaç getirdik.
Du rata pour vous.
O bulamaç da ne?
C'est quoi, ce rata?
Hoşça kal midemi dolduran bulamaç.
Au revoir, rata immonde.
Hapisteki hazır yemeklerden de getirtebilirdi.
Ça aurait pu être le rata de la taule.