Replace Çeviri Fransızca
102 parallel translation
Elbette. Katil anahtarı Rogers'ın cebine koydu ve tekrar yatmağa gitti. Oh, hepsi kahvaltı öncesi yürüyüş için geçerli.
L'assassin l'y replace et retourne se coucher... ou se promène avant le petit déjeuner.
Beni ahıra yolladın, tarlanın hayvanlarına.
Ça me replace dans Ia grange, avec Ie bétail.
Şu kameranın konumunu değiştirmek istiyorum.
Replace cette caméra.
Sana parayı yerine koy dedim!
Replace l'argent!
Bunun farkında olmaksızın bisturiyi Dr. Bessner'in kamarasına bıraktı.
Mais elle ne le sait pas... et replace le scalpel du Dr Bessner.
Yavaşlatılmış çekimde, kütüphanecinin dikkatini dağıtmak için onu neredeyse öldürüşünü ve sinsice kitabı geri koyuşunu seyredin.
Regardez-le au ralenti, alors qu'il distrait et manque de tuer la bibliothécaire, et replace le livre.
şimdi istediğin biryere koy kartı. Bittiği zaman söyle.
Replace-la où tu veux et dis-moi quand c'est fait.
Şimdi dizlerinizi onun yüzüne çeviren. Beynini kulaklarına itin.
Mets lui ton genoux dans la gueule, replace lui le cerveau!
Vücudu şoka sokup gerçeğe döndürüyor.
Ça replace le corps dans la réalité... quand l'esprit est en surcharge d'énergie.
- Sadece onun başını harek ettiriyorum. Yaptığından emin ol dışa yassılaşmasın.
Je replace sa tête pour ne pas qu'elle se déforme.
I also replace the urinal cakes.
Je change aussi les blocs W.C.
- Tamam, diz.
- Replace les boules.
- Pekala şimdi ne? - Son iki kristali yerlerine koy.
- Replace les deux derniers cristaux.
6 ay içinde tekrar başa geçmesini sağlamamızı istiyor.
Il veut qu'on le replace au pouvoir dans les six mois, sinon...
Sübabı tekrar tak... tekeri tekrar şişir ve hazırsın.
On replace la valve... On regonfle le pneu... Et c'est fini.
Anlaşıldı. 4 CTU personeli yeni hedefe yönelsin.
Compris, je replace le personnel de la CAT.
Yerinizi alın.
On se replace, Worm!
Aksesuarlarıyla ilgileniyorum.
Je vois tous leurs accessoires, je replace un peu leur coiffure
Ama seni hala hatırlamıyorum.
Pourtant, je ne vous replace pas.
Bakın, başparmak uzaklaşıyor, sonra geliyor.
Voyez, le pouce se détache et se replace.
Beslenme zincirinin yine en üstüne çıktın, değil mi?
Ca te replace en haut de la chaîne alimentaire, pas vrai, Weevil?
Evet, şükürler olsun ki üç metre geriye taşıdık ama doğru yeri kazmaya başladıklarında Tortola'daki toprağın düşündüğümüzden daha fazla geçirgen olduğunu gördük.
Oui. Alors, on replace la piscine de 3 mètres, Dieu merci, mais au moment de creuser au bon endroit, on se rend compte que le sol de Tortola est beaucoup plus poreux que ce qu'on pensait.
Vertebraların yerlerine yerleşene kadar vücudunun üst kısmını gereceğiz.
On étire le corps à l'aide de poids jusqu'à ce que la colonne se replace.
- Virginia'yı olması gereken yere koyuyorum.
- Je replace juste Virginia à l'endroit où elle se doit d'être.
Bunu kenevir bağlamında düşünürseniz, o da buna benziyor.
Si on le replace dans le contexte du cannabis, c'est révélateur.
Şehirde kalmanız için iyi bir yer ayarlanacak ve bu oğlunuzun yararına olacak.
Vous serez très bien compensée à condition que vous restiez en ville, ce qui replace les intérêts de votre fils en premier.
Sadece tahtayı temizle.
Replace les pièces.
Smith ailesi tüm mobilyaların eski yerlerine koyulmasını istedi.
La famille Smith a demandé à ce qu'on replace les meubles.
Tuhaf, Butchie'yi tanımam gerekirdi, fakat çıkartamıyorum.
On dirait que je devrais connaître Butchie, mais je ne le replace pas.
Hani? Bu ikisi temiz. Silkele ve yerine koy.
Secoue-les et replace-les.
Felakete davetiye çıkarmışlar.
Ils ont replacé le fouet dans la main.
Arabalarını çekmişler.
Ils ont replacé les bagnoles.
Son zamanlarda erkek kardeşinize karşı çıkıyordunuz. Sizi daha yeni himayesine aldı. Ait olduğunuz yerde kalabilmek için, önce havanızı yumuşatmanız gerekiyor.
Vous vous êtes récemment soulevé contre votre frère, il vous a tout nouvellement replacé dans sa faveur et vous ne pourrez y prendre vraiment racine que si vous maintenez le beau temps.
Aslı dosyaların altına yerleştirilmiş.
Il avait replacé l'original sous les dossiers.
Tamamen bağlanmış, tamamen uyuşturulmuş bir hastanın... şu hava menfezinden çıkıp ızgarayı yerine taktığını... ve havalandırma sisteminin içinde sürünerek kaçtığını mı söylüyorsun?
Vous voulez dire qu'un malade entravé s'est glissé par ce trou, a replacé la grille et se contorsionne actuellement dans le conduit d'aération?
Bütün bilgisayar sisteminizi, yer altında bulduğumuz yere tekrar geri götüreceğiz.
Le système informatique sera replacé à l'endroit où nous l'avons trouvé.
Balık kapanını geri koydun mu?
T'as replacé le piège?
Şartlara uymadığımız sürece film çekmemize izin vermek istemiyor.
Elle ne nous laissera plus filmer tant que nous n'aurons pas replacé les croix.
Numune gemiye konulmayacak olursa, bir metre çapında bulunan her türlü biyolojik maddeyi toplayacak.
Si l'échantillon n'est pas replacé dans le vaisseau, celui-ci amènera automatiquement toutes les substances biologiques, dans son rayon de un metra.
İnanıyoruz ki... baban sonra kamerayı Mike'ın evine... götürdü ve resimlerin arkasına yerleştirdi. Annemi gençken sevdiğini... ve çok mutlu olduklarını söyledi. Bana sahip olunca aileyi geri getirebileceğini söyledi.
nous croyons qu'il a ensuite replacé l'appareil chez Mike pour l'impliquer par ces photos il disait que j'étais comme maman quand elle était jeune et ils étaient heureux il disait que m'avoir était comme de retrouver sa famille
Ben ödünç almıştım ama tekrar eski yerine koydum.
Je l'ai emprunté, et, euh, je l'ai replacé. Je l'ai remise.
Tartışmalarının gürültüsünün yerini ormanın yatıştırıcı sesi almıştı.
le bruit de leur dispute avait été replacé par le son apaisant de la forêt.
Ancak şu aralar şansım yaver gitti, ve tekrar lacilerimi giyebiliyorum.
Mais j'ai récemment eu un coup de chance et tout s'est replacé.
Köprücük kemiğini tedavi ettiler.
Ils ont replacé la clavicule.
Önceliklerini belirlemiş olman ne güzel.
C'est merveilleux que tu aies replacé tes priorités.
Tümörü incelemek için beyni aldılarsa cenaze töreninden önce yerine koyacak zaman bulamamışlardır.
Celui qui a pris le cerveau pour l'étudier ne l'a pas replacé avant les funérailles.
I once set the bone on the hind leg of a cow. * * *
Une fois, j'ai replacé un os sur une patte de vache.
Peki ya bunun Brent'in seni olay mahallinde görmesiyle ne alakası var?
Qu'est-ce que ça a à voir avec le fait que Brent vous ait replacé sur la scène du crime?
Aslında kapağı ben açık bıraktım.
En fait, c'est moi qui n'ai pas replacé le couvercle. Désolée, bébé.
Lily kapağını açık bıraktı ve Marshall delirdi.
Lily n'a pas replacé le couvercle, et Marshall a pété les plombs.
Orijinallerini iki dakika içinde yerine koydum.
J'ai replacé les originaux à leur place dans les 2 minutes.