Respect Çeviri Fransızca
10,809 parallel translation
Saygı işareti.
Signe de respect.
Adamın hayata saygısı yok.
cet homme n'a aucun respect pour la vie.
Ezik, korkak eski kocasını hâlâ aklından atamadığı belli olan birine kafayı takmayacak kadar kendine saygın olsun.
Aie assez de respect pour toi-même pour ne pas te concentrer sur quelqu'un qui est clairement encore obsédée par son ex-mari nul et mou.
Ama eğitime verdiğiniz saygı hoşuma gidiyor.
Mais j'aime votre respect pour l'éducation, votre enthousiasme.
Yemek yapma ve bulaşık yıkamanın saygı duyulası işler olduğunu keşfetti.
il s'est découvert un nouveau respect pour les cuisinières et la vaisselle.
Saygısızlık etmelerinden değil.
Cela ne signifie pas manquer de respect.
İnternette okudum da, Hinduizm'de saygı işaretiymiş.
J'ai lu que c'est un signe de respect hindou.
Ve yüksek saygılarımla sizlere şunu söylüyorum :
Donc, je vais dire ceci avec le plus grand respect.
Lâkin saygıyla belirtmek isterim ki beyefendiler şu anda Japon topraklarında olduğunuzu unutmayın.
Mais, avec tout mon respect, messieurs, gardez à l'esprit que vous êtes en territoire japonais.
Bütün saygımla yargıç...
Avec tout mon respect, Magistrat...
Bana saygı göstereceksiniz!
Vous allez me témoigner de votre respect!
Abim ölürken an azından nezaket ve saygı icabı beni aramanı beklerdim.
J'ai pensé que tu me donnerais au moins la courtoisie et le respect quand mon frère était mourant.
Son derece doğal iğrenme duyguları olsa dahi saygı bir kenara bırakılmamalıdır.
Le respect ne devrait pas être incompatible avec le sentiment parfaitement naturel de révulsion.
Babana çok saygı duyduğundan dedi öyle.
N'oublie pas qu'il a beaucoup de respect pour ton père.
Biraz saygı göster!
Montre un peu plus de respect!
Sonsuz saygımla. merhametinize ve adalet duygunuza sesleniyorum.
Avec le plus grand respect, J'en appelle à votre pitié - et à votre sens de la justice.
Bir isim ortağıyla konuşuyorsun, o yüzden biraz saygılı konuşmanı öneririm.
On a besoin de parler. Tu t'adresses à un associé principal, donc je suggère que tu le fasses avec un peu de respect.
Harvey'i zayıf noktasından vurmak için sana gelmekle saygımı gösteriyorum.
Je montre du respect en venant à toi pour frapper Harvey où ça fait mal.
Ona karşı saygılı olmak zorundasın.
Traite-le avec respect.
Sadece saygısızca davrandığım için sizden özür dilerim.
Je voulais juste faire des excuses sans vous manquer de respect.
Saygım da onunla birlikte gitti.
Mon respect est mort avec lui.
Ölen kadına olan saygımdan olanları anlatan bir şey yayınlamayacağım.
Je ne dirai rien à propos de ce qui s'est passé, par respect pour la femme qui est morte.
Alkışlar Will Grace ekibine.
Respect à cette série.
Referans aldığın her dosyada sadece başarılı olup katili adalet önüne çıkarmakla kalmadım aynı zamanda hem kanunlara hem de temsil ettiğim bölüme son derece saygılı davrandım.
Dans chaque enquête à laquelle vous avez fait référence, Je n'ai pas seulement réussi à mener le tueur face à la justice, je l'ai fait avec le plus grand respect de la loi et de la profession que je représente.
"Saygı duymamızı mı?" Bu ne demek ki?
"Du respect"? Comment ça?
- Saygı istediğini söylüyor.
- Il dit qu'il veut du respect.
- Sanırım bu tarz bir saygı?
- c'est ce type de respect?
Dr. Brennan saygısızlık etmek istemem ama siz şüphelinin karısısınız.
Docteur Brennan, avec tout mon respect, vous êtes la femme du suspect.
Sana saygı ve minnet duyuyoruz, Üstad.
Vous avez tout notre respect.
- Kusura bakmayın hanımefendi ama oğlunuz 10 kilo falan ve benim zıplama bölgeme daldı.
Sauf votre respect, madame, votre fils pèse neuf kilos et il empiétait sur mon espace.
Makul birisi değil. Saygısı yok.
Il est pas raisonnable, il manque de respect.
Biraz saygı gösterin!
Ayez un peu de respect!
Saygı ve onuru seçebilir dünyada bir simge olmuş birinin yasını tutabilirsiniz.
Vous pouvez choisir entre le respect de la dignité d'une icône que le monde pleure.
Senden saygı görmeyi bekliyor.
Et elle mérite du respect.
Tüm saygımla efendim zafer Tanrı Malvado'ya aittir.
Sauf votre respect, la gloire appartient au Seigneur Malvado.
Doğruyu söyleyerek, Sebt Günü'nü çiğnedin. Büyüklerine saygısızlık ettin.
En disant la vérité, tu as violé le Sabbath, tu as manqué de respect aux anciens.
Kusura bakmayın ama bunlara siz de dahilsiniz.
Dont vous, avec tout mon respect.
Lord Başkan bütün saygımla söylüyorum adamın gezegeninden defolun.
Seigneur Président... avec tout mon respect... quittez sa planète.
Güçlü bir aile adı taşıman, saygıyı hak etmen anlamına gelmiyor.
Un nom de famille puissant ne veux pas dire que tu mérites le respect.
Kusura bakma Kelly ama geçmişe takılı kalırsan geleceğin sakat olur.
Sans manque de respect, Kelly. Si on vit dans le passé, on nuit à l'avenir.
Bunu ona saygımdan söylüyorum.
Et je dis ça, sans lui manquer de respect.
Saygımızdan dolayı.
Par respect.
Niyetim saygısızlık değildi.
Je ne voulais pas vous manquer de respect.
Efendim saygısızlık etmek istemem ama güvendiğiniz herkes bir tarafta siz başka taraftaysanız bu sizi ne yapar?
Sauf votre respect, quand les personnes en qui l'on a le plus confiance sont toutes du même côté et que vous êtes la seule de l'autre Qu'est-ce que ça fait de toi?
Benimle dalga geçmen için altı günün var çünkü beni okula götürürken iltifatlar etmenizi, güzel sözler söylemenizi ve bana olan sevginizle beni doldurmanızı istiyorum.
Tu as six jours pour balancer toutes tes vacheries car je ne veux être entourée que de gentillesse, de douceur, de respect et d'amour durant notre voyage jusqu'à la fac.
Hayır, tüm saygımla söylüyorum, seni dinlemeyeceğim.
Non, sauf votre respect, je n'ai pas de leçons à recevoir.
- Saygıyı hissettin mi?
Tu as senti ce respect?
Herkesin saygısını yitirmek tanıdığınız ve tanımadığınız insanların saygısını...
Vous perdez le respect de tous... Le respect des gens que vous connaissez et de ceux que vous ne connaissez pas...
Hadi ama Melvin. Söndür onu. Biraz saygı duy, Tanrı aşkına.
Allez, Melvin, éteins-le, aie un peu de respect.
Büyük saygısızlık etmiş.
C'est grave un manque de respect!
Kusura bakma ama.
Sans manque de respect.