Roland Çeviri Fransızca
909 parallel translation
- Tanistigimiza memnun oldum.
- Enchanté. Je m'appelle Roland.
Ben, Roland. - Merhaba.
- Bonjour.
Roland, Vanessa yazar oldugunu söyledi.
Roland, Vanessa dit que vous êtes écrivain.
- Selam Roland.
- Salut, Roland.
Sayın Eksalans'ın sekreteri Bob Roland.
Voici le secrétaire de Son Excellence. Bob Roland.
Orada da, neydi o kadının adı? Şu Madam Roland'ın dediği gibi...
C'est là où madame chose, madame Roland a dit...
" General J. Lawford, KCBDSO ve Yüzbaşı Ronald Shaw MC, bugün, bombalanan bir bölgede yıkılan duvarın altında kalmaktan son anda kurtuldular.
Le général J. Lawford et le capitaine Roland Shore ont failli être écrasés par un mur, aujourd'hui, durant un bombardement.
Burada adının Roland Polaski olduğu yazıyor.
Il s'appelle Roland Pulaski.
- Hayır. Dr. Roland F. Stauffer, saftirik biri.
Dr Roland F. Stauffer, un crétin.
"Parlak çocuk" Roland.
Salut.
Hafiye Guillaume.
Celui-là... c'est Roland Belle-Gueule.
Zavallı Roland.
- Roland. Pourquoi, ça t'intéresse?
Roland'ın Marie'sini gördün mü?
- Qu'est-ce que c'est?
- Onu görmedin mi?
T'as vu la Marie à Roland?
Ona beter olmasını söyle.
Qu'est-ce que je dis à ton Roland?
Evet?
Roland!
Roland Dupuis davasında yeni bir gelişme var.
Du nouveau dans l'affaire Roland Dupuis.
Bu adam Roland Dupuis'i öldürdüğünü iddia ediyor.
- Alors? Il déclare avoir tué Roland Dupuis.
Roland Tiebor'un harika, şaşırtıcı, İnce ruhlu fokları.
Roland Tiebor et ses fabuleuses otaries, d'une subtilité rare.
Şehrimizde Bayan Roland Kingston'un misafiri olacak. Kendisinin büyük büyük babası Dük Vladimir, Morovia arşidükü Maximilian Rupert Lupin'in akrabasıydı.
Elle sera, ici, l'invitée de Mme Kingston dont l'arrière-grand-père, le duc Vladimir, était parent de l'archiduc Maximilien Rupert de Moravie.
Roland Cassard, elmas tüccarı.
Roland Cassard, diamantaire.
Roland Cassard. Ne diyorsun?
Roland Cassard!
Roland Cassard bu akşam yemeğe gelecekti.
- Oooh! Et Roland Cassard vient dîner ce soir.
Roland Cassard sana evlenme teklif etmek için iznimi istedi.
- Roland Cassard m'a demandé ta main.
Hamburg'tan bir kart. Roland Cassard'dan. Bana mı?
- Une carte de Hambourg, c'est Roland Cassard qui l'envoie.
Roland sana yollamış.
C'est Roland qui te l'envoie.
- Roland...
Un Américain.
Guruldama Sesleri Çıkarma Müsteşarı Roland Penrose kadife çanta karıştırıp Diş Macunu Bulma eski Bakanı'na şahsi saldırıda bulundu.
M. Roland Penrose, le Sous-Secrétaire aux Grognements Intempestifs a lancé une attaque personnelle contre l'ex-Ministre de la Fouille des Sacs pour y Prendre un Tube de Dentifrice Euthymol.
Adresim Rolands binası, 5 numara.
- L'adresse, c'est Roland's House 50.
Geleceğinizi umuyorum.
- Roland's House 50. Je vous attendrai.
Fletcher'e, Charles-Roland'a, Judy Lee'ye bak.
Regardez Fletcher, Charles-Roland, Judy Lee.
Haberlerde Dan Roland ile birliktesiniz.
Les infos avec Dan Roland.
Roland!
Rowland?
Roland'la aranızdaki kavgayı kaçırmak istemiyorum.
Je ne veux pas manquer le savon que tu vas leur passer.
Tanıyamadım.
- Roland, c'est toi?
Mr. Rolland...
- Monsieur Roland, excusez-moi.
Roland'a çizimlerimi gösteriyordum.
À a h 20, tu es partie. À minuit et quart, la voiture- - - Hier soir, j'ai montré mes dessins à Roland.
Roland'ı kıskanamazsın.
Tu réponds pas.
Kadınlarla ilgilenmiyor.
Tu vas pas me dire que t'es jaloux de Roland.
Merhaba Roland.
- Oui. - Bonjour, Roland.
Çizim tahtasına ihtiyacın var artık profesyonelsin. Roland Grenoble'daki bir yerden bahsetti.
- Il te faut une vraie table à dessin maintenant puisque tu deviens une vraie professionnelle.
Sadece sokulgan davranıyor.
Bouge pas, Roland.
Roland'a ne diyoruz?
Alors?
Şey, ben...
Je t'achète à Roland?
Roland ile konuşabilir miyim?
"Alors" quoi?
Evet Roland?
Tiens, tiens.
Dışarı çıkalım dostum.
Alors, Roland?
Rolland!
( Roland rit. )
Bu Roland Duguet.
Je te présente Roland Duguet.
Gelmeli miyim?
Roland m'a parlé d'un bonhomme à Grenoble.
Roland'ın yardımıyla.
- C'est grâce à Roland.