Roni Çeviri Fransızca
60 parallel translation
Bak, sana ne aldım...
Roni... Regarde
Roni için bir şeyin var mı?
T'as rien pour Roni?
Roni'ye bak. Ne kadar yumuşak ve tombul.
Hein, qu'il est mignon?
Çok tatlı.
Roni... joli...
Roni.
Roni.
Zavallı Roni.
Pauvre petit Roni.
- Bak, the Golden Gate Köprüsü
- C'est le Golden Gate. - Rice-A-Roni, le riz de San Francisco.
Bu ördek Amerika'ya Duck A Roni ile geldi.
Ce canard rêve de se changer en Duck-a-Roni!
Şu yeni işi için uğraşmış hep.
Il s'occupait de son deal avec Riz-A-Roni.
Yeni bir arkadaş edindim, Roni Mandika.
J'ai un nouvel ami, Ronnie Mendonca.
Her pazar Roni'yle birlikte kiliseye gidiyorum.
Je vais à l'église avec lui chaque dimanche.
Burada Rice-a-Roni ya da ona benzer bir şey olabilir.
Je crois qu'on doit avoir du Rice-A-Roni ou quelque chose comme ça.
İ - roni!
Ironie.
Makarna nerde?
Où est le Rice-A-Roni?
Anne, makarna nerde?
Maman, où est le Rice-A-Roni?
Çocuk makarnayı pişirmeden mi yiyecek?
Le garçon a mangé une boîte de Rice-A-Roni cru.
- Makarnadan kazandığın parayı kullan.
- T'as tes bénéfices sur le Rice-A-Roni.
Roni, ne yaptın sen?
Roni... Qu'avez-vous fait?
Roni'yi yaklaşık 10 yıldır tanırım Ajan Gibbs.
J'ai connu Roni pendant presque dix ans, Agent Gibbs.
Roni kendini öldürecek biri değildi.
Roni n'était pas le genre à se suicider.
Roni'nin kendini öldürdüğünü çözmeniz ne kadar sürer Ajan Gibbs?
Combien de temps vous faudra-t-il pour vous apercevoir que Roni s'est suicidée, agent Gibbs?
Roni'yle çok iyi geçinirlerdi.
Il s'entendait très bien avec Roni.
- Roni aşağıda Jones.
Roni est au sous-sol, Jones!
İçerdeysen Roni, hiç komik değil!
Parce que si c'est le cas, Roni, ce n'est pas marrant!
Roni, Otto'yu böyle görse ağlardı.
Roni pleurerait si elle voyait Otto comme ça.
- Evet, Roni'nin yaptığını görmüştüm.
Oui, j'ai déjà vu Roni le faire.
Roni sizi çok severdi.
Roni vous aurait vraiment aimés.
Tanıştığınız andan beri Roni'yi kıskanıyordun.
Vous étiez jaloux d'elle depuis votre rencontre.
Yani sana söylediğimde... hiç şüphe duymadan... kendinin milyonda bir olduğuna inanabilirsin, Roni.
Alors quand je te dis, sans sourciller, que tu es unique tu peux le croire, Roni.
Kahvemin içinde pirinç patlağının ne işi olduğunu açıklayabilir misin?
Peux-tu me dire ce que le riz-o-roni fait dans mon café?
Ton balığıroni.
Thon-roni.
Roni Parker.
Roni Parker.
İşin aslı, Roni ve ben çok farklı iki insandık.
La vérité est, Roni et moi étions deux personnes très différentes.
Roni'nin gittiğini ve onu, kız ve erkek kardeşiyle birlikte bıraktığını söyledi.
Il m'a dit que Roni était partie, en le laissant lui, son frère, et sa sœur seuls.
Roni Parker davasıyla ilgili oldukça ilginç şeyler buldum.
Il y a quelque chose d'étrange dans l'affaire Roni Parker.
Roni Parker'ın tüm hayatını çalmışlar çünkü ölü olduğunu biliyorlarmış.
Ils ont pris l'identité de Roni Parker car ils savaient qu'elle était morte.
Bunu, Roni Parker'ın mezarında mı buldun?
Ça vient de la tombe de Roni Parker?
Yuri'nin gözünü Roni Eimacher tasarlamış.
Eimacher a créé l'œil de Yuri. Il l'a sans doute fait pour la Contessa.
Tabii ki hayır. İlk yapacağımız Hidra'yı tasarlayan Roni Eimacher'ı bulmak.
Il faut d'abord trouver celui qui a conçu Hydra, Roni Eimacher.
- Bizimle oyun oynama Roni Eimacher.
Tu veux jouer avec nous, Roni Eimacher?
Roni Eimacher mı?
Roni Eimacher?
Roni Eimacher bu değilmiş!
- Ce n'est pas Roni Eimacher.
Roni!
Roni!
Rice-A-Roni! "
Ding-ding, Rice-A-Roni!
Rice-A-Roni!
Hey, Ryyy-Seroni...
Yemek için iş arkadaşı Roni Sanchez'i alması gerekiyormuş.
Il était censé prendre Roni Sanchez, un collègue de travail, pour dîner.
Biraz sıçan-oroni.
- Du rat-a-roni. - Oui.
Rice-a-Roni.
Riz-A-Roni.
- Hayır, Roni'yi.
Roni.
- Roni mi?
Roni...
Roni?
Roni...