Rosey Çeviri Fransızca
27 parallel translation
- Merhaba, Rosey.
- Bonjour, Rosey.
- Dur, Rosey.
- Attends, Rosey.
Rosey, beni aldatma.
Rosey, tu me fais marcher.
Rosey, eğer bu bir aldatmacaysa... Geri döner ve yüzünü ütülerim.
Rosey, si tu me fais marcher, je reviendrai t'arranger le portrait.
Arkasını destekle, Rosey.
Retire ça, Rosey.
Rosey'e uçuş yok.
Rosey sait tout.
İsviçre'de büyüdüm. Yatılı okul. Villa Rosey.
J'ai grandi dans un pensionnat suisse, Villa Rosey.
PORTATİF KİLİSE
CHAPELLE PORTABLE DE ROSEY GRIER
- Hayır, değil. Durun. Bilardoda benim için mi oynuyorsunuz?
Une fois, il a manqué la finale de mon équipe de hockey car Rosey Grier signait des autographes lors de la concession Ford locale.
bir kez saha hokeyi maçını kaçırdı... çünkü Rosey Grier'ın yerel nehir kıyıs bayiliğinde imza günü vardı.
Will, arrête, on est toujours en train de jouer. Je suis certain qu'ils te garderont une place. Je sais que tu es fâché.
Bahçe duvarının arkasında bir kız öptüm. Rosey geçen eylülde bana verdiğin sözü... hatırlıyor musun?
As-tu oublié, ma tendre Rosie, ce qu'en septembre on s'était promis?
- Konuş Rosey
Rosie, je t'en prie! Quelle magnifique maison!
... Rosey...
Rose.
Selam, "Rosey Rose"!
Salut, petite Rose.
Nasılsın, "Rosey Rose"?
Quoi de neuf, petite Rose?
Ring around the rosey.
Anneau autour du poteau.
Rosey dozey?
Rosey Dozey?
Le Rosey'e yatılı verildin ama uyurken oda arkadaşının saçını ateşe verdiğin için
Tu as étudié à "Le Rosey" mais tu as été expulsé. parceque tu as mis le feu aux cheveux de ta camarade de chambre.
Her şey bir anda oldu. Bu bir şaka Rosey.
C'est juste un blague, Rosey.
Pekala Rosie, numaranı yap ve yakamızdan düşür.
Ok, Rosey, va le séduire.
Le Rosey'deydim evet. Ve L.A.'de bir DJ ile çıkıyordum.
Le Rosey, oui, et je sortais avec un DJ à LA.
Onun tüm New York şöyleydi, Dalton böyleydi, Le Rosey şöyleydi hikayeleri uydurma.
Tout ce New-York ceci, Dalton cela, Le Rosey... inventé.
Rosey?
Rosey?
Heyecanlanma, Rosey.
On se calme, Rosey.
- Merhaba Rosey
Bonjour, Rosie!
Hadi ama Rosey bu sadece bir şaka!
Allez, Rosey, c'était une blague.