English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ R ] / Ruby

Ruby Çeviri Fransızca

1,812 parallel translation
Şunu sana nasıl anlatsam?
Ruby, c'est mignon. Comment dois-je prendre ça?
Boşuna nefesini tüketme, Ruby.
Économise ta salive.
Dayı bak.
Écoute, Oncle Ruby.
Ruby dayımın "Beyaz Rüyalar" düğün şirketinde müşteri temsilciliği.
Quoi? Responsable commerciale... dans la boîte de mariage de mon oncle Ruby "Rêves Blancs".
Ruby dayı ben ayrılıyorum.
Oncle Ruby, je démissionne.
Her şey için teşekkürler Ruby dayı.
Merci, Oncle Ruby, pour tout.
Ruby dayın "Dirty Dancing" filmini 53 kez seyretmiş.
Oncle Ruby a vu Dirty Dancing 53 fois.
Dayınız Ruby eşcinsel, ve ben bu konuda açık fikirliyim.
Ton oncle Ruby, mon frère, est homosexuel, j'ai l'esprit ouvert à ce propos.
Ruby, artık bir yetişkinsin ve bu ne demek oluyor biliyorsun.
Ruby, t'es enfin une vraie adulte, tu sais ce que ça veut dire?
Hepsi aynı video kartında, karınızın kadeh kaldırışı Ruby'nin mumları üflemesi.
Parce que sur la même cassette, on voit le toast de votre femme, et Ruby qui souffle ses bougies.
Gary, Ruby arkadaşlarıyla gitmek üzere.
Ruby va partir avec ses amis.
Dean, Ruby ile gitmemin bir nedeni de senden uzaklaşmak istememdi.
Dean, si je suis parti avec Ruby, c'était aussi pour m'éloigner de toi.
Cevap Ruby olacaktı.
La réponse était.. Ruby.
Bir Ruby Ridge olayı daha istemiyoruz.
On ne veut pas un autre Ruby Ridge.
Bir Ruby Tuesday restoranına yakın oturabilmek için üç defa taşındım.
J'ai déménagé trois fois pour me rapprocher d'un Ruby Tuesday s.
Ruby, Oswald'ı öldürdüğünden beri televizyonda cinayet görmemiştik.
Depuis que Ruby a tué Oswald, on n'avait pas vu de meurtre à la télévision.
Ruby Jean Reynolds'ı görmek için geldik.
On vient voir Ruby Jean Reynolds.
- Haydi, Ruby. - Sana haydi.
Allez, Ruby.
Sürtük, dün yaptığını bir daha yapmaya çalışırsan yemin ederim seni Ruby Jean'in yanındaki odaya koyarım.
Mais si t'essaies de me refaire une connerie pareille, je te jure que tu finiras dans la chambre d'à côté.
Etrafında çok fazla cidden endişeli insan var, Ruby Jean.
Vous faites des inquiets, Ruby Jean.
Ruby Jean'in drama için yeteneği var.
Ruby Jean est un peu théâtrale.
Sonra Ruby, oyuncak bebeklerini Ebay'de satmaya çalıştı.
Et Ruby a essayé de vendre ses poupées sur E-bay.
Kız arkadaşımın adı Ruby.
Elle s'appelle Ruby.
Ruby, bu Shawn. - Selam.
Ruby, voici Shawn.
Ruby sınavını geçti.
- Ruby a réussi ton test.
Ruby, Mira değil.
Ruby n'est pas Mira.
Ruby, çat kapı geldiğimiz için üzgünüm.
- Désolé de débarquer.
Aslında, merak ediyorum. Ruby, senin bir medyum olduğunu söylüyor.
Ruby dit que t'es médium?
Ruby, arkadaşlarınla nasıl tanıştığını bana hala söylemedin.
Ruby, tu m'as pas dit comment vous vous étiez connus.
Ruby ve arkadaşlarının böyle tehlikeli şeyleri sürekli yaptıklarına inanabiliyor musun?
Tu sais qu'ils font ça tout le temps?
Deli miyim yoksa Ruby'nin heyecan uğruna ölüme meydan okuyan birisi olduğunu daha ilk buluşmada bana söylenmeli miydi?
Le fait que Ruby aime flirter avec la mort n'est pas censé être annoncé au premier rencard?
"Ruby'e çılgınca şeyler söylemeyi kes." odasında konuşabilir miyiz, lütfen?
Je peux te dire un mot dans la salle "arrête de dire des bêtises à Ruby"?
Ruby'nin bu suçta Stu'ya yardım ettiğine nerdeyse eminim.
Je suis presque sûr que Ruby a aidé Stu.
Ruby'i kullanıp, davayı çözeriz. Kahraman gibi görünürüz. - İnanılmazsın.
- résoudre l'affaire et être des héros.
Ruby'nin benim için doğru olmadığına kendini inandırdın. Şimdi de, kendini haklı çıkarmak için onu yem olarak mı kullanıyorsun?
T'es persuadé que Ruby me convient pas, et tu cherches une raison pour le justifier?
Shawn, benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim. Ama Ruby, Mira değil.
J'apprécie ce que tu fais, mais Ruby n'est pas Mira.
Ruby'nin bir şey sakladığını kanıtlamama yardım etmen gerekiyordu.
T'étais censé m'aider à prouver que Ruby cache quelque chose.
Onun yerine, Ruby ile birbirinize av hikayelerinizi anlatıyorsunuz.
Et vous partagez des histoires de pêche.
Ruby'e olan şüphelerin, aynı mükemmellikte bir kadının elinden kaçmasına izin verirken Gus'ın, mükemmel bir kadınla sağlıklı, sağlam bir ilişkisi olmasından kaynaklanan kıskançlıktan olabilir mi?
Il est possible que tes soupçons pour Ruby viennent du fait que Gus entretient une relation avec une femme géniale. Ce que tu avais aussi, avant de la laisser partir.
Dur, Ruby, bunu hemen polise anlatmalısın.
Tu dois aller tout raconter à la police.
Ama bu noktada, ben üzerime alıyorum. Ruby konusunda çok ileri gittim, bunu kabul ediyorum.
Je faisais fausse route pour Ruby, et je l'admets.
Ahbap, Ruby sana bir şey söyledi, değil mi?
- Ruby t'a dit un truc?
Ruby, muhteşem olma suçunu işleyen kişi.
Ruby, uniquement coupable d'être géniale.
Ruby, seninle konuşmalıyım.
Ruby, je dois te parler.
Ruby ile her ne yapmayı planlıyorsanız durum kötüleşiyor, buna eminim.
Ce que tu manigances avec Ruby, c'est naze. On parle de meurtre, là.
Şeey... Bana Ruby diyebilirsiniz.
- Eh bien, mademoiselle...
Ruby, güzel isim.
- Appelez-moi Ruby.
Ruby Jean, haklısın.
C'est vrai.
Nate ve Ruby'ye.
Wow!
- Ruth.
À Nate et Ruby.
Ahbap, Ruby'nin aramıza girmesine izin vermemelisin.
- Ruby doit pas s'immiscer entre nous.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]